20 Şubat 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

20 Şubat 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Halkçıların zaten yaptıkları bir ha- reketti. Buna rağmen Demokratların ve Milletçilerin -sayıları çok az olma- sına rağmen- yaydıkları haberler te- sirli oluyordu. Bu şikâyetlerden bi- rini yapan bir Güney Halkçısı, geçen- lerde kendi o bölgelerindeki durumu şöyle hülâsa etti: "— İnan olsun, Menderes bir se- çim yapsaydı, türlü hilesine rağmen biz kazanırdık. Halk, Demokrattan öylesine bezmişti. Ama insan çektiği sıkıntıları çabuk unutur. Bir sene ev- vel kol kesilirken duyulan acı, insanın o an parmağına bir iğne battı mı hatıra dahi getirilmez de sâdece iğne- nin acısı feryada yol açar. Şimdi biz de o yoldayız. Gerçi, seçimlerde evel- allah gene biz kazanacağız ama hiç günahımız yokken bizi niçin yıprattı- rıyorsunuz?" Aylar var ki, C,H.P, Genel Merke- zinin idarecileri bu fasit dairenin için- den nasıl sıyRılacaklarını bilememek- te ve en çok bu yüzden seçimleri has- retle beklemektedirler. Vur abalıya! Hakikaten, o İktidarda bulunmadığı halde iktidarda sanılmak ihtilâl- den bu yana C.H.P. nin büyük derdi- ni teşkil etmiştir. Milli Birliğin 27 Mayıstan sonraki idaresinin tama- mile kusursuz olduğunu ve her tasar- rufunun talihli bulunduğunu iddiaya elbette ki imkân yoktur. Bizzat ikti- darın başlan bâzı yanlış hareketler yaptıklarını söylemekten ekinme- mişlerdir. Fakat Anadoluda bunların vebali geçici idareden ziyade bu ida- renin memleketteki en samimi deste- gi olanC.H.P.. ne yüklenmektdir. Za- manla bu, İstanbul gibi büyük şehir- lere dahi sirayet etmiştir. Servet be- yannamesi bilhassa (gayrimüslim iş çevrelerinde "İsmet Paşanın yeni bir Varlık Vergisi hazırlığı" olarak rek- lam edilmiş ve bu, gariptir, tutmuş- tur da.. Bitirdiğimiz hafta İstanbullu mesul Halkçıların, o vaziyetin böyle olmadığını anlatabilmek için göbek- leri çatışmaktaydı. C.H.P. nin, alınan kararlarda bir rolü olmadığı, hele Temsilciler Meclisinin faaliyete geç- mesinden önce çıkarılan kanunlarda oyu dahi bulunamayacağı hatırlatıl- dığında pek çok kimse: "— Demokratlar iktidardayken İsmet Paşa onları tenkit ederdi. Şim- diki idareyi, hataya düşünce, neden tenkit etmiyor?" cevabım vermekte ve yaşadığımız devreyi bir normal demokratik devir sayma hatasını iş- lemektedir. Tabii, yayılan bava maksatlı ya- pılmakta ve hatalı icraatla CHP.ata yıpranmasına bu partinin yıpranma- sında menfaati bulunanlar çalışmak- 14 tadırlar. Ama Karanfil Sokağın sâ- kinlerinin (o anlayamadıkları, C.H.P. nin suni şekilde yıpranmasında hiç bir menfaati bulunmayan, aksine Ihtı- lâlin emniyetini ihtilâlin bu en sami- mi desteğinde görenlerin böyle vazi- yetlere niçin yol açtıklarıdır. Gerçi Temsilciler Meclisi, partilerin kendi görüşlerini duyurabilecekleri bir fo- rumdur ama C.H.P. ve bilhassa lide- ri İsmet İnönüyle Genel Sekreteri İs- mail Rüştü Aksal oradaki çalışmala- rın tam bir anlayış ve karşılıklı anlaşma havası içinde geçmesini mil- li menfaatlere uygun tek yol saymak- tadırlar. Nitekim, bitirdiğimiz hafta* önümüzdeki hafta içinde başlayacak Bütçe görüşmelerinde (o temsilcilerin kendi adlarına fikirlerini söylemele- ri C.H.P. Genel Merkezi tarafından karara bağlanmıştır. Bu yüzden İs- mail Rüştü Aksal konuşma yapma- yacaktır ve C.H.P. Komitenin işleri- ni kolaylıştırmada devam edecektir. Ama Karanfil sokağın sakinleri ken- di gösterdikleri bu temkinin başka- ları tarafından da gösterilmesini is- temekte, bunu nakli olarak bekle- mektedirler. Hiç politik olmayan, üs- telik milletçe fayda sağlamayan ic- raatlardan İktidarın kaçınması bu temkinin bir icabı olacağı kanaati Ka- ranfil sokakta her geçen gün biraz daha kuvvetlenmektedir. Türkeşin hayaleti Aslında, C.H.P. nin yıpratılması gayretleri ihtilâlden hemen sonra baş göstermiştir. O zamanlar C.H.P. nin idarecileri ve bilhassa basiretli İsmail Rüştü Aksal, Albay Türkeşin İsmail R. Aksal Sütten sonra yoğurt bir takım oyunların içinde bulundu- gunu sezinlemişlerdir. - Devrin kud- retli Albayının, kendi tasavvurlarını tatbik (Omevkiine (koyabilmek için evvelâ Inönünün partisini zedeleme, kolunu kanadım kırpma gayreti için- de bulunduğu hissedilmiştir. Genel Sekreter derhal korunma çarelerini araştırmıştır. Albayın oyunu şuydu: Halka "Demokratta da iş yok, Halk- çılarda da.. Bizi, bir yeni parti pak- lar" inancım verip kurulması yolun- da şampiyonluğunu yaptığı bir siya- si -ve paramiliter- teşekkülü iktida- ra yerleştirmek! Ama şimdi böyle ni- yet taşıyan tek kimsenin kudret sa- hipleri arasımda bulunmaması, bilâ- kis bu kudret takiplerinin basiretle- rini tescil ettirmiş kimseler olma» C.H.P. idarecilerini daha çok şaşırt- maktadır. Zira bir memleketin sos- yal bünyesini öyle bir yıl, beş yıl için- de şu veya bu kanunu çıkartmak su- retiyle değiştirmenin kabil olmadığı öylesine açık bir hakikattir ki bunun ralarak, üstelik tamamile demokratik prensiplerle idare edecek iktidarın a- yağım çok bağlayacaktır. Bu, idea- listliklerinden zerrece şüphe edileme- yecek bugünün idarecüerinin gerçek- leşmesini istedikleri Türkiyelün ger- pekleşmesini zorlaştıracaktır. Zira 27 Mayıs hareketi gibi (o hareketlerden sonra yapılacak en mühim işin mazi- yi bir köşesinden dahi aratmamak ol- duğu Karanfil (sokakta bilinmekte, görülmektedir. Doğrusu istenüirse C.H.P. liderle- ri, yapılan hareketlerden bir kısmıy- la asla mutabık değillerdir. Kararla- tan inkılâpçı, ileri ve sosyal görüşle CHP. mutabıktır. Fakat bir fikrin güzelliği onun tatbikatını mutlaka talihli hale sokmamaktadır ve C,H-. P. liderleri böyle hataların düzeltil- suni şekilde yıpratılma sı da ayn kir üzüntü vesilesidir. Mamafih, C.H.P.iİleri gelenleri partilerinin Oo kuvvetine bir kasıtları bulunmadan getirilen haleli, sükünet içinde sineye çekmekte devam kara- undadırlar. Bu, bir taraftan C.H.P. nin memleketteki ve bilhassa kurtlan teri düşünerek değerlendiren aydın veya aydın olmayan, fakat hakşinas ve izanlı vatandaşlar nezdindeki iti- barının derecesini bilmekten ileri gelmektdir. Zira durum, C.H.P.ni mazide fazla tutmamış bulunan kim- AKİS, 20 ŞUBAT 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: