Kahverengi elbisesine çok uyan aynı renk, nefis bir kravat takmış olan Cemal Gürsel İnönüyü orada bekli- yordu. Devlet Başkanı misafirini he- yecanla karşıladı. İki paşanın el sı- kışmaları son derece samimi oldu. Bilerini bir süre birbirlerinden ayır- madılar. Sonra Gürsel İnönünün ko- luna girdi ve Paşalar yemek odasını geçtikten sonra sol taraftaki ufak salona yerleştiler. Yanlarında Dışiş- leri Bakanı Selim Sarper vardı. Dev- let Başkanı İnönünün ziyaretinden önce Başbakan Yardımcısı Kızıloglu ve bir kaç Bakanı kabul etmişti. Fa- kat onlar iki paşanın görüşmesinde bulunmadılar. Ziyaret bir geçmiş olsun ziyareti olduğundan evvelâ sıhhatten bahse- dildi. İki paşa da birbirlerini canlı, keyifli ve sıhhatli görmüşlerdi. Kar- şılıklı olarak rahatsızlıklarından bah- settüer. Birbirlerine tavsiyelerde bu- lundular. Muhavere neşeli oldu. An- cak bu fasıldan sonradır ki 55 daki- kalık görüşmenin daha mühim kısım- larına geçildi. İnönü ve Gürsel mem- leketin vaziyetini ve memleketin me- selelerini nasıl gördüklerini birbirle- rine anlattılar. İki Durumda endişeyi mucip bir şey yoktu. İşler düzele- cekti. Selim Sarper dış konular etrafın- da izahat verdi, paşalar bunlar hak- kındaki fikirlerini de söylediler. Yal- nız iç politikada değil, dış politikada da temkin ve basiret iktidarın pren- sibi olmalıydı. Zaten Sarper de böyle bir tutumun şampiyonu bulunuyordu. Dakikalar ilerledikçe samimiyet da- ha da arttı. İki liderin gözlerinde bir- birleriyle görüşmüş ve birbirlerini iyi ulmuş olmanın hazzı vardı. Muhave- renin sonunda söz tekrar sıhhate geldi ve karşılıklı iyi temennilerde bulunuldu. Gürsel misafirini, gene koluna gi- rerek mermer merdivenlere kadar u- gurladı. Dışarıya, soğuğa çıkamadı- -ından dolayı özür diledi. Fakat Baş- yaveri ve Dışişleri Bakam Selim Sar- per İnönüyle birlikte, merdivenlerin altına kadar indiler. Güzel bir görüşme olmuştu. Karşılıklı memnunluk İnönünün, gene aynı şahane Cadillac- la Ayten sokaktaki evine doğru yola çıkmasından sonra Devlet Baş kam, Dışişleri Bakam, Gürselin dok- torları ve yaverleri bir araya geldik- lerinde Gürsel Türkiyenin bu yaşa- yan en büyük askerini hararetle, sa- mimiyetle övdü. Onun gösterdiği ira- AKİS, 20 ŞUBAT 1961 Kulağa Küpe Ne kafa! "Yassıadada hesap o veriyorlar . Daha hiç bir hâdise ol- madan, peşin peşin, aralarında toplanıp Sıkı Yönetim kararı almışlar ve bunu bir açık çek halinde Menderese takdim Efendileri n görüne, O Yönetimi vaz edecek. / soruyor: siz o karart alır- Yönetimin o şartları Hep bir ağızdan cevap veri- yorlar; "— Vardı! İsmet Pasa, ih- tilal olacaktır dedi". Hiç bir şeyden dolayı olma- sa, bu adamları çöpçü dahi o- lamayacakken memleket ida- resine ği do- layı ipe çekme İsmet Kimler bizi idare etmiş, yâ- rabbil de kuvvetine ohayranlığım belirtti. Yanındakiler de kendisiyle aynı fikir- deydiler m İsmet İnönü de, Genel Sekreteri İsmail Rüştü Akeala ziya- Enver Ziya Karal YURTTA OLUP BİTENLER ret intibalarıni naklederken Devlet Başkanı hakkında ayna övücü lisanı kullanıyordu. Partisi içindeki 1 nu- maralı yardımcısına konuşulanları özetledi. Memleket meseleleri üzerin- deki bu hasbıhal kendisi için faydalı olmuştu. Görüşme haberi, bazı çevreler ha- riç -ertesi gün, C.K.M.P.nin muteber organı ve Bölükbaşının sadık sözcüsü Kudret gazetesini açanlar sütunlar arasında ziyaret haberini boşuna a- radüar; yoktu- bütün yurtta ferah- lık yarattı. İki paşadan, bir kaç gün evvel Ahmet Emüı Yalman -Allah selâmet versin!- bir tuhaf şekilde bahsetmiş. Gürseli ve inönüyü layık gördüğü makamlara yerleştirmiş, bü- tün işleri halletmiş, mevkileri tak- sim edivermişti. Yazısında iki paça tarafından kabul edildiğini de çıtlat- tığından pek çok kimse Ahmet Emin Yalmanın -Allah selamet versin!- yazdıklarmı paşalar arasında bir ga- rip anlaşma yapüdığı mânasına al- çimle bir demokratik idarenin kurul- ması. Üst tarafı için bir tasavvur ba- his konusu dahi değildi. Evvelâ mil- letin iradesinin tecellisi gerekmektey- di. Nitekim İnönü daha yaz ayların- da bir tek kararı olduğuna açıkça Partisini, partisinin ba- le sokmak! bilmiyordu. Her halde, her türlü ikbal düşünce- ini çoktan geride bırakmış inönü memleketin yüksek menfaatleri ken- disinden ne bekliyorsa onu -o da, an- cak elzem olan süre- yapacaktı. Ay- nı hisler Türkiyede bir ikinci adamda mevcutsa, o da Cemal Gürseldi. O- nun da yüreğindeki tek ihtiras su memleketin gerçek bir demokratik idare içinde saadete kavuşmasından ibaretti. Nitekim Çankayadaki "geçmiş olsun ziyareti" sâdece bu hislerin ışı- ğı altında birbirlerini sayan, birbirle- rini seven vs birbirlerine ivazsız ina- nan iki adamın, şahıslarım değil, yurt- larını ilgilendiren hayati meseleleri en samimi tarzda görüşmeleri şek- linde geçti. Demokrasi Temel taşı (Kapaktaki Profesör) Kır saçlı, ortanın üst tinde boylu, kalkık kaşlarının altındaki gözle- rini yerden ayırmayan adam, iskem- lesine ikinci defa yerleşti. Biraz ön- ce iki nefes çektikten sonra önün- deki kültablasına bıraktığı (Yenice 7