YURTTA OLUP BİTENLER biri Millet Meclisi, diğeri Cumhuriyet Meclisi adını taşıyan iki meclisten kurulacaktır. nayasa Komisyonunun yasama organının ana hatlarını çizmesi ol- dukça zaman almış, gerek alt komis- yon, gerekse komisyon çalışmaların da ikinci bir meclisin lüzumlu olup olmadığı meselesi uzun boylu gözden geçirilmiştir. İkinci meclise taraftar olmayan bazı üyeler federal bünyeli devletler dışında ikinci meclis dene- melerinden pek başarılı sonuçlar elde edilemediğini, bu omeclislerin tarihi sebeplerle (o yaşıyabildikleri (yerlerde de millet iradesini daha kuvvetle ak- settiren birinci meclis yanında gitgi- de sönerek önemlerini kaybettikleri- ni söylemişlerdir. Bundan başka gençler arasından yükselen bâzı ses- ler, genç üyelerin ikinci meclisin sa- manla muhafazakar bir hüviyet ka- zanmasından korktuklarını göster- mektedir. Fakat başta Karal olmak üzere,-komisyon üyelerinin büyük ço- gunluğu ikinci meclise taraftar gö- rünmüşlerdir. Böyle düşünenlere gö- re ikinci meclis, bir yasama organı olarak belki önemini kaybetmiştir a- ma cemiyette bir muvazene unsuru olarak hâlâ önemini korumaktadır. Bu bakımdan, aşağı yukarı bütün ileri demokrasilerde birer ikinci mec- lis vardır. Kaldı ki ikinci meclis için Türkiyede bâzı tarihi sebepler de mevcuttur. Birinci ve ikinci Meşru- tiyet devirlerinde, Türkiyede iki mec- lisli sistemler okurulmuştur. Bilgili bir tarihçi olarak Karal, bunun üze- rinde dikkatle durmaktadır. Sonra, son on yıllık siyasi hayatı- mızda ikinci meclisin yokluğu dâima kendini duyurmuş, siyasi partiler bu konuda programlarına maddeler bile koymuşlardır. Diğer yandan Sıddık Sami heyetinin hazırladığı anayasa anketine gelen cevapların çoğundan, memleket aydınlarının büyük bir kıs- mının da ikinci meclise taraftar ol- duğu anlaşılmaktadır. İmparatorun loncaları Temsilciler Meclisinin Anayasa Ko- misyonu, ikinci meclisin kurulma- sı konusunda Sıddık Sami tasarısı ile birleşmekle beraber, bir noktada on- dan kesin bir şekilde ayrılmaktadır. Bu, ikinci meclisin kuruluş şeklidir Sıddık Sami tasarısında ikinci mec lise korporatif bir bünye verilmiştir Bu husus açıklanır açıklanmaz bü tün çevrelerde büyük bir hoşnutsuz luk belirmiştir. | Mussolini İtalyasın da, Petain Fransasında, Salaza Portekizinde yapılan denemeler, kor menfaat pazarlığına sahne olmaktan 10 öteye gidemeyen birer siyaset dük- kânı olduklarım açıkça göstermiştir. Böyle olduğu halde Türkiyede korpo- ratif bir ikinci meclis kurmak, üste- lik bu meclise asıl yasama işiyle gö revlendirilmesi gereken birinci mec- listen daha büyük yetkiler vermek nereden çıkmış, kimin aklına gelmiş- tir? Doğrusu bunu Sıddık Sami heye- tinin üyeleri bile anlayamamışlardır. Sıddık Sami tasarısına verilen mu- halefet şerhleri bu hususu açıkça gös- termektedir. Bir heyetin sekiz üye- sinden yedisi buna muhalif olduğu halde, korporatif meclis tasarıda na- sıl yer almıştır? Bu sorunun cevabı- --, yerse verse, kendi fikirlerini her- şeyin üstünde gören Sıddık Sami ho- ca verebilir. Bereket versin ki, Kurucu Mecli- sin Anayasa Komisyonu üyeleri peşin hükümlere rağbet eden kimseler ol- madıkları için, bitirdiğimiz haftalar- da "demokratik ve kamu oyuna da- yanan bir rejimde, bir sınıfın veya bir zümrenin ayrı bir temsile sahip olmasına ve genel oydan gelen veya genel oyun tasvibini kazanmış siyasi tercihlerin karşısına başka bir siyasi tercihin konulmasına" imkân olma- dığını söyleyerek, o korporatif meclis fikrini bir tarafa bıraktılar ve seçim- le iş başına gelecek bir ikinci meclis esasını kabulü daha uygun gördüler. Bu meclise seçilebilmek için 40 yaşı- na basmış ve yüksek öğrenim yapmış olmak şartı konuldu. ikinci meclis üyelerinin, kendilerini parti disiplini Ragıp Sarıca Kasa-i tağfur bakımından bağımsız hissetmeleri için, partinin desteğinden çok, adayın şahsına yer verecek bir seçim sistemi aranacaktır. Üye sayısı ne kadar az olursa ikinci mecliste kadar sakin ve için de, ikinci 150 olarak tesbit edilmiştir. Altı yıl- lık bir süre için seçilecek bu 150 üye- nin üçte biri, her iki yılda bir yenile- necektir. Bundan başka, meclisin ih- tisas oObakımından o zenginleşmesini sağlamak amacıyla Cumhurbaşkanı- na meclisin tşekkülünü değiştirmeye- cek ölçüde üye tâyin etmek yetkisi de verilmektedir. İşi çok bir mahkeme Enver Ziya Karal ve arkadaşlarını ok uğraştıran meselelerden biri de, Anayasa Mahkemesi oldu. A- meselesi köklü bir çözüme bağlanıp kanunların Anayasaya aykırılığı ko- nusunda karar almak yetkisi hâkim- lere bırakılabilirse, son yılların can- kurtaran simitlerinden biri olarak ortaya atılan Anayasa mahkemesi konusu da önemini kaybedecektir. Üstelik, bütün azametiyle kurulacak bir Anayasa mahkemesinin, ileride Türk idaresinin daha uzun müddet muhtaç olduğu devrimciliği frenleye- cek ve hukuki bahanelerle sosyal ve ekonomik reformları Oo köstekleyecek Ur kurum haline girmesi ve başka yollarla da sağlanabilecek olan hak ve hürriyet bekçiliği görevinden uzak- laşıp siyasi durgunluk unsuru haline gelmesi endişesi de belirtildi. Gerçek- ten, bu endişenin yersiz olmadığı gün gibi aşikârdır. Amerikadaki Yüksek Mahkemenin Yeni Düzen sırasında Roosevelt'e neler ettiği, oTruman'ın çelik sanayii ile olan mücadelesini nasıl baltaladığı unutulmamalıdır. Fakat komisyon üyelerinin büyük yoğunluğu, Anayasa mahkemesinin lüzumuna inanmış göründüler. Böyle düşünenlere göre, bütün çağdaş de- mokrasilerde, bu cinsten mahkemeler kurulmuştur. İkinci Cumhuriyetin A- nayasa mahkemesi de bir yandan ka- lunlarm Anayasaya uygunluğunu de- ıetleyecek, diğer yandan Yüce Di- van görevini görecektir. Mahkemenin kuruluşuna gelince, hu nokta üzerin- le de dikkatle durmak gerekti. Mah- kemenin üyeleri Amerikada olduğu gibi yürütme organı tarafından tayin edilse bağımsızlık sözden ibaret ku- rulacak, meclis tarafından seçilse ço- gunluktaki siyasi partinin isteği ağır basacağına göre seçilenler kendileri- ni o partinin minnettarı hissedecek- Anayasa Komisyonu bu hususları göz önünde tutarak ortalama bir yol AKİS, 20 ŞUBAT 1961