4 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

4 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İsatanbuldaki temaslar Z gençlik ile M.B.K. arasındaki ilk temaslar İstanbulda başladı. 29 Ekim münasebetiyle gençlik bir Cumhuriyet balosu veriyordu, İki M. B.K. üyesi, Orhan Erkanlı ve Numan Esin bu baloya geldiklerinde başta üç talebe lideri Sözen, Toraman ve Kumbasar, pek çok genç tarafından çevrildiler. Talebeler hislerini olduğu gibi anlattılar. Hareketin tasvip edi- lecek bir tarafı yoktu. Komite üyele- ri baloda gece yarısından sonraya ka- dar kaldılar ve gençlerin tepkilerinin ne derece şiddetli bulunduğunu anla- dılar. Talebeler ertesi günü de sükünet içinde ve sabırla geçirdiler. Hatanın düzeltileceği (o hususunda ümitlerini muhafaza ediyorlardı; Gerçi M.B.K. üyelerinin gazetelere akseden beyan- ları fazla sert, fazla sekterdi. Ama ir kızışan hisler arasında ken- ir yol aramakta olduğu gene de seziliyordu. Nitekim yumuşak söz- ler, hataların tashih edileceği vaad- leri çok geçmeden belirdi. O saman, haftanın başındaki gün talebe tem- silcileri Orhan Erkanlı ile yeni temas imkanları aradılar. Bu arada M.B.K. Solmazere rastladılar. Gençler mese- leyi ona da bütün açıklığıyla anlattı- lar. Solmazer hatanın kabulü konu- sunda tolerans sahibiydi, fakat bunun tamiri bahsinde biraz değişik fikirle- re sahipti. Bir ara basın hürriyetin- den laf açıldığında genç yüzbaşı, E- mil Galip Sandalcının pazar günkü Vatanda çıkan bir yazısını söz konu- su etti. Sandalcının an kötü bir öğre- tim üyesini en parlak bir albaydan daha kıymetli gördüğünü söylemesi orduya da, askerlik mesleğine de ha- karetti. Solmazer heyecanlı bir ifâ- eyle: "— İsmet Paşa 34 yaşında mira- lay, yâni albaydı ve İnönüde milletin maküs talihini yeniyordu. Yani şim- di onu, yüzü kara bir öğretim üye- siyle bir mi tutacağız? Biz, böyle ya- nlara bile tahammül gösteriyoruz, İ- yi niyetimizden emin olun" dedi İğneli fıçı MBK. üyelerinden Erkanlı, Kabi- bay ve Esin akşam saat 19 sula- rında T.M.T.F. na geldiler. O gün An- karada M.B.K. ve Ankara Üniversite- al birer tebliğ yayınlamışlardı. Su- baylar gençlere bunu haber verdiler. Hataların düzeltilmesi yoluna sapı- lıyordu. Erkanlı ve Esin, yanlarında T.M.T.F. Başkam bulunduğu halde bazı öğrenci yurtlarını ziyaret etmek, AKİS, 4 KASIM 1960 üzere yola çıktılar, önce Kadırga, sonra Site yurtlarına uğranıldı. Bu- rada öğrenciler kendi (dertlerinden çok üniversitelere indirilen darbeden bahsettiler. Ama M.B.K. üyelerinin karşısına asıl çetin cevizler Teknik Üniversitenin Gümüşsüyü talebe yur- dunda çıktı. Talebeler iğneli sualler sordular. Bu sualler bir takım tasar- rufların, davranışların ve beyanların Milli Birlik İdaresinin hakiki temeli olan aydın gençlik üzerindeki akisle- rini gösterme bakımından Önemliydi. Talebeler tarafsız umumi efkârın çok kudretli ve tesiri büyük bir zümresi- ni teşkil ediyordu. Onların, her biri bir şikâyet ima eden sözleri M.B.K. nin Ankarada etrafını almış çevrenin çizdiği levhadan apayrı bir levhanın varlığını gözler önüne seriyordu ve bundan alınacak çok ders vardı. Gençler sordular: YURTTA OLUP BİTENLER lir. Meselâ bir İsmet Paşa on üniver- siteye, bir Atatürk yirmi üniversite- ye rektörlük yapabilir. e Paşa da, icap ederse rektör olabili Sualler birbirini takip ett, Tasfi- i Üniversite kanunuyla hoşnutsuzluk baş gösterince 27 Ma- yısın hatırlatılmasına neden lüzum; görülmüştü? "Bir müessif hâdiseye sebebiyet vermemek için!" Ya, Ata- türk üniversitesinde Atatürke söven bir profesör neden lar terlemişlerdi. Ama hâdisenin em- niyet, sevinç veren bir tarafı vardı: Profesörler Başbakanlıkta Gürselle birlikte Yaraya neşter vuruldu — Tasfiye işini bir karma komis- yon MN lk. Bu, tasfiyeden evvel düşünülseydi daha iyi olmaz mıydı ?" M.B.K. üyeleri cevap verdiler: — Hata olabilir. Biz, hatalı bu- lunduğumuzu kabul ediyoruz. Roket atışlarında bile sık sık hatalar olu- 2 alçbeler devam ettiler: — Acaba rektörlük vazifesini deruhte edebilecek bir şahıs Üniversi- te iİçinden çıkmazsa, o makama da bir subay getirilecek mi? .B.K. üyelerinin hafifçe sinirlen- dikleri görüldü. Ama, sükünetlerini muhafaza ettiler ve olgun tarzda ce- vap. verdiler: — Bu soruyu bir soğuk şaka ola- rak karşılıyoruz. (Üniversite içinde rektörlük yapabilecek bir çok profe- sör mevcuttur. Kaldı ki, ordu içinden de rektör olabilecek kimseler çıkabi- Devlet idaresinin mesuliyetini sırtla- rında taşıyanlar böyle her tutumları- nı bu kadar u; ve azimli zümrelere günü kilde işlemesinin asıl frenleri artık kazanmış bulunuyordu. Dümen suyunu takip Tesviye hâdisesinin, İstanbul ve An- kara Üniversitelerinin dümen su- yundan gitmeyi itiyad edinen çiçeği burnunda Ege Üniversitesinde nasıl bir tepki yarattığını görmek için u- zun müddet beklemek icap etti. Al- tıncı tedrisat yılının içinde bülunan Ege Üniversitesi ilk iki gün kapı du- vardı. Üçüncü gün, Rektör Prof. Dr. Mustafa Uluözün cılız sesi yükseldi Kırküç yaşlarındaki kırçıl saçlı sem- patik Üluöz, gazetecilerin ısrarı üze- rine ancak Ankara ve İstanbuldaki

Bu sayıdan diğer sayfalar: