17 Ağustos 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

DÜNYADA OLUP BİTENLER İstifa ettiler, Bunun üzerine tama- men Trujillo'ya taraftar yeni bir ko- misyon kuruldu. Muhalefet boşuna protesto ediyordu. Buna, rağmen mahkeme Muhalefete hak verdi. Ge- çici Hükümet bu karara karşı üst mahkemeye itirazda bulundu. Yük- sek mahkeme kararını muhalefet le- hinde verecekti ki mahkeme salonu- na Truiillo'nun gangsterleri doldu- lar. Hakimler hayatlarım kurtarmak için kaçtılar. İçlerinden biri saklana- bilmek maksadiyle kadın kıyafetine girdi. Neticede, Trujillo muazzam bir çoğunlukla Başkan seçildi. Durumu Washington'a bildiren Amerikan KFi- çisi, Trujillo'nun aldığı oy sayısının seçmen sayısını kat kat aştığını bil- diriyordu. Seçimlerden sonra Muha- lefetin adayı Federico velasguez atıl- dı. Muhalefetin Başkan Yardımcısı adayı Morales ise soluğu -Amerikan İdaresi altındaki- Porto - Rico'da al- mıştı. Seçimlerin Trujillo takımı ta- rafından kazanılmasından sonra, kır- mızı Packard yüzlerce kimsenin öl- dürülmesine sebep oluyordu. Tasfiye bu suretle tamamlanmıştı. Son ola- rak kalan Terakkiperver Parti Baş- kanı General Larancuent çâreyi Ha- ziran 1930 ortalarında bir kısım a- damlarıyla ormanlarda isyan çıkar- makta buldu. Fakat, Larancuent Or- dunun karşısında mukavemet edemi- yordu. Bunun üzerine, hayatının em- niyette kalmasına karşılık teslim ol- mağı kabul etti. Trujillo da şeref sö- . Larancuent teslim oldu. geldiğinde bizzat Trujillo tarafından karşılandı. İki a- dam kucaklaştılar. Fakat hemen o gece Larancuent'in kaldığı otelin ışıklan birdenbire söndü. Kurşunlar bir anda vızıldadı. General Larancu- ent ölmüştü. Katliâm bu minval üze- re devam ediyordu ki Eylül ayında muazzam bir bora Devlet merkezini alt üst etti. Resmi rakamlara göre 2900 ölü ve 8000 yaralı vardı. Fakat, bu milli felâketi Trujillo kendi mak- satları için en kurnazca istismar et- mesini bildi. Gangsterlerinin kurban- ları da, salgın hastalık tehlikesi do- layısiyle yakılar cesetler arasında karıştırılıp kül edildi. Bu suretle, ki- min Trujillo'nun çetesi tarafından öldürüldüğü, kimin enkaz altında can verdiği bir türlü anlaşılamayacaktı. Ayni zamanda Meclis, olağanüstü hâl ilân etti ve Trujillo'ya ana hak ve hürriyetleri istediği kadar tahdit ederek memleketi İdare yetkisini ver- di. Bir yandan da, bütün dünyadan gelen yardım meblâğları, Trujillo'nun başkam olduğu Kızılhaç Cemiyetinin kasasından Başkanın şahsi hesabına naklediveriyordu. Olağanüstü hal hakkındaki kanun hala yürürlüktedir 30 ve Trujillo 30 yıllık diktatörlüğünü bir boraya borçludur. Hırsızlar hırsızı Memlekette hâkimiyetini tam ola- rak kurduktan sonra, icraata gi- rifü. ilk olarak Devlet merkezini ye- niden inşa ettirdi. Büyük mimar Tru- jillo'nun en yeni mimari esaslarına uygun yeni şehre kendi ismini koy- ması da artık pek tabiiydi. Bir kanun iki asırlık şehrin adını Ciudad - Tru- jillo'ya çeviriverdi. Bir süre sonra a- danın en yüksek tepesine de Trujil- lo'nun adını veren bir kanun yayın- lanıyordu. Şehrin ortasındaki 4 met- relik altın renkli muhteşem heykeli yetmiyormuş gibi, küçücük memle- kette 2000 heykel Başkam değişik pozlarda halkının hayranlığına arz ediyordu. Hapishaneler dışında her şey, parklar, sokaklar, -tabii- cadde- ler, hastahaneler, kolejler onun ismi- ni taşıyordu. "Yaşa Trujillo!" ibare- si küçük ayakkabı boyacılarının ku- tularına bile yazılmıştı. Hastahane o- dasında yatan hasta, her gözünü aç- tıkça kargısında "Beni ancak Trujil- lo iyileştirebilir!" levhasını huşu için- de okuyordu. Ve her yerde, otobüs- lerde, taksilerde, bisikletlerde, trak- törlerde, devlet dairelerinde "Allah ve Trujillo benim imamındır!" ve "Trujillo koruyucumdur." gibi levha- lara rastlamak işten bile değildi. O- kullarda Obütün kitaplar alfabeden başlayarak onun zaferlerini anlatı- yorlardı. Karısının kaleme aldığı id- dia edilen "Meditaciones Morales" (Ahlâki Düşünceler) adlı saçmalar saçması bir kitabın okullarda okun- ması mecburiydi. 1932 de çıkan bir Syngman Rhee Örnek TI kanun Generaller Generaline "Vata- na iyilik Dağıtan" (El Denefâctor de la Patria)- unvanını vermişti. İsminin baş harfleri (R.L.T.M.) memlekette mevcut tek partinin dövizi hâline gel- mişti. "Rectitud, Libertad, Trabajo, , Moralidad" (Doğruluk, Hürriyet, Ça- lışma, Ahlâk). Karısı Signora Trujillo gerçi meşhur kitabında "Gösterişsiz yaşamak ne kadar güzel!" der ama, Generaller Generalinin sayısız ele ları, otomobilleri, yatları, üniform: ları ve mücevherleri vardı. Çünki, Trujillo hakikatte bir sonradan gör- meydi. Trujillo aynı zamanda (korkunç bir soyguncudu . Memlekette çi- mento fabrikası kurmak inhisarı sâ- dece Trujillo'ya aittir. Memlekette, mevcut 16 şeker fabrikasından 12 ta- nesi onundur. Bu fabrikaları "Bene- factor" Ziraat Bankasına peşin para karşılığında satmış, fakat kısa bir müddet sonra da aynı bankadan te- min ettiği kredilerle bu fabrikaları' tekrar satın almıştır! "Hayır Dağı- tan" memleketin en büyük şeker ka- mışı tarlalarına sahiptir. Bu tarlalar,. Bayındırlık Bakanlığı tarafından be- dava sulanır, nakliyat Ordu tarafın- dan sağlanır ve işçi olarak da mah- puslar çalıştırılır. Trujillo bu muhte- şem ticari dehâsı. sayesinde sağladı- ğı paraları yeni yatırımlar için kul- lanmıştır. "Hayır Dağıtan"ı yatırım yapmağa teşvik için ise Meclis, bütün bu yatırımları vergiden istisna eden bir kanun çıkarmağı vatani bir va- zife olarak görmüştür. oTrujillo bu şekilde sayısı belli olmayan cam,, mensucat, mühimmat, silah, ayakka- bı, giyecek, ecza, seramik ve kimye- vi maddeler fabrikalarına, içkili lo- kantalara ve hattâ mezbahalara sa- hiptir. Fakat bütün bunlar Trujillo'- nun iştahını kesmemiştir. Bir Dom)- nikli iş adamı güzel bir yatırım mı yapmıştır, bir müddet sonra rejim düşmanı ilân edilir, öldürülür, sürgü- ne gider veya kaçar ve ailesi bu va- tan haininin günahlarına karşılık a-, damın işini Trujillo ailesine hibe e- der! Bu hibe faslı hattâ Amerikan sermayedarlarına kadar sirayet etti- ğinden, Batista zamanında Kübanın en lüks otellerini işleten Amerikan gangsterleri Dominikte turizm sana- yii sahasına el atmaktan korkmuş- lardır, unla da bitmemektedir. n altı general oğullar, enişteler, kayınbiraderler ve yeğenler Devlet işlerinde ve özel sektörde en önemli mevkilere geçmişlerdir. Kısacası, ka- tiller katili Trujillo hırsızlar hırsızı olmanın da yolunu bulmuştur. AKİS, 17 AĞUSTOS 1960