ati teşvik edince ortada bir sinirlilik doğuverdi. Fakat, Prof. Savcının iza- hatı Komisyonda bu havayı derhal izale etti ve hattâ Komisyon Mülki- yeli meslekdaşlarına teşekkür etmek gerektiği kanaatine vardı Mülkiyenin O tasarısında (ayrıca Milli Birlik Komitesinin seçimle bir Kurucu Meclis hâlinde genişletilmesi gizleyen ve siyasi partilere karşı iza- hı mümkün olmayan şuuraltı bir a- lerjisi plan bazı kişiler bu fikre he- men hücuma başladılar. Hattâ bu kişiler Albay Türkeşin bu tasarı hak- kında "indi" kelimesini kullanmasını sağlayacak kadar heyecan da göster- diler. Şüphesiz, Mülkiyenin tasarısı- nın açıklanış tarzı Anayasa Komis- yonunun otoritesini -Başgil ve takı- mına karşı- korumasını zaruret hâli- ne sokmuştu. Fakat, bu kadar te- laşlanmaya da lüzum yoktu. Hürri- yet mücadelesinin ön safında yer al- mış Mülkiyelilerin oKomisyondaki meslekdaşlarını Başgillere o hedef yapmak niyetinde olamayacakları besbelliydi. Üstelik, Kurucu (Meclis fikri pek o kadar saçma bir fikir de değildi. AAnayasaların referandumla millete mal edilmesi dünyanın hiçbir yerinde en demokratik usül sayılmı- yordu. Referandum antidemokratik bir usül de değildi. Ama madde mad- de tartışma imkânını ortadan kaldır- dığı için, Kurucu Meclis, hiç şüphe- siz, referandumdan daha demokratik bir yoldu. Bu bakımdan Mülkiyeli bo- caların fikri hemencecik yabana atı- lacak bir fikir değildi. Ama, bu fi- kir yine de yanlıştı. Çünkü, Kurucu Meclis için seçim yapılmak gerekir- di. Seçimi ise şimdiki şartlar içinde yapmak elbette ki kaabil olamazdı. Sabıkların muhakemesinin a sonra Siyasi faaliyetlerin ii partilerin oye- ni program ve tüzüklerini Kurultay- larına veya Genel Kongrelerine sun- bırakılması lâzımdı. Seçimin ise 27 Mayıs 1961 den önce yapılmasını engelleyen yüksek siya- set mülâhazalarının mevcut e aşikârdı. Böyle olunca, Anayasa yapılmasını 27 Mayıs 1961 den sonra toplanacak bir Kurucu (Meclise bı- rakmak ise, isleri uzatmaktan başka hiçbir şeye yaramazdı. Ancak, Öte yandan da, Anayasa yapmanın bir si- yasi faaliyet olduğu ve halk kütlele- rini temsil eden teşekküllerin fikir- lerinin referandumda o"Evet" veya "Hayır" olarak -ki İnkılâbın ve Mil letin yüksek menfaatleri bakımından bu cevap hiç şüphesiz "Evet" olacak tır- tecellisinden önce, Komisyonca bilinmesinde v sâdece bir anket ce- AKİS, 17 AĞUSTOS 1960 İlhan Arsel İnsan okursa... vabı olarak değil, ay ve izah- lı olarak bilinmesinde büyü fayda vardı. Bu bakımdan bu A vel ba- şında dilekler, Anayasa Komisyonu- nun siyasi partileri temsil eden ta nınmış hocalarla genişletilmesi üze- rinde toplanıyordu. Gerçekten hiç kimse, meselâ bir Feyzioğlunun Ana- yasa Komisyonunun herhangi bir ü- yesinden daha çok partizan, daha az vatanperver, daha az namuslu, daha az bilgili ve daha az tecrübeli olduğu- nu iddia edemezdi. Üstelik, Komisyo- ANAYASA nun bu şekilde genişletilmesi, ilerde- toplanması muhtemel siyasi partile- teşekküllerin e müteşekkil- istişari heyetin ve Birlik Komitesinin işlerini de son de- rece kolaylaştıracak, tartışma zaru- retiyle referandum esasını birbiriyle el ve en pratik şekilde bağdaştırmış olacaktı Bir diğer temenni de Komisyonun pek perakende izahat veriliyor ve ve- rilen izahattan Komisyonun çalışma- sının hangi safnada olduğunu ye her konuda varılan hâl şekillerinin ne ol- duğunu anlamağa imkân olmuyordu. Bunun üzerine gazeteciler ister iste- mez, Komisyon üyelerinden teker te- ker bilgi toplamağa gidiyorlardı. Genç yaşları basından korkmayan bu ve pek doğru olarak, gereken bilgile- ri basma veriyorlardı. Fakat, bu se- fer gazeteciler arasındaki Oo rekabet kıskançlığa döküldü Ve Komisyon ü- yelerinin ısrarı karşısında Ord. Prof. Onar bundan iki hafta önce her Cuma günü basın mensuplarıyla buluşmayı kararlaştırdı. Fakat, Onarın bu top- lantılarda verdiği bilgiler de hakika- ten pek kısadır ve eskisinden farksız- dır. Bu duru misyonun, her konuda vardığı hâl çâreleri hakkın- da basına tebliğ- yoluyla haftada en az iki kere bilgi vermesi istenmekte- dir. Bu takdirde, milletin mukaddera- tına hâkim olan bir çalışmayı yapan- ların ne yaptıklarından milletin za- manında haberi olacak ve gereken tenkitler, temenniler ve ikazlar vak- tinde yapılmış olacaktır. İşte, bu haftanın başında, herke- sin üzerinde dikkatle durduğu ve 27 Mayıs 1961'i seçimler için fazla geç bulanların müsebbip saydıkları Ana- yasa Komisyonu kapalı kapıları ar- kasında böyle çalışıyor, o çalışmaları bu halde bulunuyordu. Tasarının Ey- lül sonlarından evvel bitmesi müm- kün görünmüyordu. Tasarı daha son- ra Mili Birlik Komitesi tarafından ele alınacak, orada çok uzun bir in- celemeye tâbi tutulacaktı. Komite bu incelemede kendisine yardımcılar bulacaktı. İlim adamlarının pratiğe uymayan, fazla kitabi ni orada yontulacak. Anayasa işleyen bir dev- leti mümkün kılan hâle enimiizceki. Referandum ondan sonra yapıla- caktı ki bunun Bahar başından evvel gerçekleşmesi olmayacaktı. için ç ay"lık marjı mutlaka kullanmak zorunda kalacaktı.