DÜNYADA OLUP BİTENLER Dominik Manevra mı? Geçen haftanın başında dünya a- jJansları inanılmaz bir haber yayı- yorlardı: Karayip Denizinin küçü bir adasını zenci Cumhuriyeti Hayti ile paylaşan küçük Lâtin Cumhuriyeti Dominikin meşhur dik- tatörü ve bizzat çıkardığı bir kanun- la "Hayır Dağıtan" ünvanını alan Generaller oGenerali (o(Jeneralisim) Rafael oLeonidas Trujillo Molina, memleketinin Birleşmiş Milletler nez- dindeki Daimi Delegeliğine tâyin edi- liyordu. Du değişiklik birçok kimsede bir darbe tesiri yaptı. Ne oluyordu? Diktatörler duayyeni -kendisi 30 yıl- dır memleketinin başına belâ kesil- miştir- Trujillo oCenapları, Mussoli- ni'nin, Hitler'in, Peron un, Jimenez'in, Batista'nın, Syng Rhee' nin ve nihayet Bayar ile Menderesin âkibe- tinden mi ders alıyordu? Sonu nasıl- sa feci bitecek bir teşebbüse giriş- mektense başını şimdiden kurtarmak, çekilmek ve memleketinde hakiki bir demokrasinin kurulmasına meydan vermek mi istemişti? Birkaç gün ön- ce "Hayır Dağıtan"ın kardeşi Hector Trujillo "sıhhi sebepler" ileri sürerek Cumhurbaşkanlığından o istifa etmiş ve yerine meşhur tarihçilerden Dr. Joaguin Balaguer seçilmişti. Bala- , diktatörün oğlu olan da Trujillo'nun yerine Mareşal Jose ene Roman ernandez'i tâyin et- mek oldu. Arkasından, Cumhurbaş- kanlığı Genel Sekreteri olarak Hü- kümette yer alan diğer bir kardeşin, Dr. Luis Ruis Trujillo'nun yerine Dr. Jose Benjamin Uribe Macias ge- tiriliyordu. Bu arada, kabinenin diğer üyeleri arasında da önemli değişik- likler yapılıyor ve birkaç ay önce Pa- panın Vatikanda bizzat istiskal etti- 8i Dışişleri Bakam o değiştiriliyordu. Arkasından yeni Cumhurbaşkanı, re- jimin demokratlaştıracağını ilân et- mişti. Bütün bunlardan sonra, bizzat diktatörün New York'a gideceğinin lifin edilmesine nasıl bir mâna veril- meliydi? Katiller katili Bu sorunun cevabı ancak Trujillo'- nun hayatını bilmekle verilebilir- di. Adanın güney sahilinin fakir bir kasabası olan San Cristobal'in çok fakir bir ailesinin 11 çocuğunun dör- düncüsü olan Rafael Leonidas Tru- jillo Molina 24 Ekim 1891 günü dün- yaya gelmişti. Babası kasaba posta- hanesinde memurdu. Küçük Trujillo 16 yaşına doğru aynı opostahanede telgrafçı olarak (oçalışmağa başladı. AKİS, I7,AĞUSTOS 1960 Peron Örnek 1 Sonra bazı biyograflarına göre or- man bekçisi, bazı biyograflarına göre de bir şeker fabrikasının bekçisi oldu. Genç adamın bu sıralarda bir hırsız- lık suçundan hapsedildiği de söylenir. Fakat resmi biyograflar işin bu ta- rafından hiç bahsetmemeği tercih et- mektedirler. Genç Trujillo'nun haya- t bu minval üzere sönük bir istik- bâlden fazlasını vâad etmezken, 1916 yılında Birleşik Amerikanın menfa- atlerini korumak ve Dominikteki a- narşiye son vermek maksadiyle A- merikan Deniz Piyade birlikleri Do- miniki işgal ettiler. Deniz Piyadele- rinin bir vazifesi de Dominikte haki- katen demokratik bir idare kurmak- tı. Fakat deniz piyadeleri Dominik köylülerinin silâhlı omukavemetiyle karşılaşınca, okendilerine (odahilden yardımcı aradılar ve bir polis kuvve- ti kurmağa giriştiler. İşte Trujillo için parlak bir istikbâlin kapıları o anda açılmış oldu. Genç bekçi ilk ön- ce deniz piyadelerine rehber olarak hizmet etti. 1919 da da Orduya er o- larak kaydolundu. Trujillo, iki yıllık sıkı bir eğitimden sonra 1921 de bi- rincilikle asteğmen çıktı. 7 yıl sonra da Mili Dominik Polis Kuvvetle- rinde Yarbay olarak gölündü. Kendi yerini alabilecek kıymetli rakipleri- nin türlü kazalara kurban gitmesi sayesinde korkunç bir hızla terfi e- den Rafael 1928 de 37 yaşında iken Orgeneral rütbesiyle Genelkurmay Başkanlığına tâyin edildi. O sırada Dominik, Vasguez adlı ihtiyar bir Cumhurbaşkanı tarafından idare e- diliyordu. İdare kötüydü ve türlü ah- lâksızlıkların içine kam in Tevyile ve bu 23 Şubat 1930 günü Santiago şeh. rinde Muhalefet Lideri Rafael Est- rella Urena'nın idaresinde bir isyan başgöstermişti. Genelkurmay Başka- nı Trujillo sivil meşru idareye karşı bağlılığını o gerek o Cumhurbaşkanı Vasgucz'e, gerek Amerikan Elçiliği- ne bildirmişti. Fakat Amerikan Elçi- liği hayli endişeliydi. Trujillo'ya ya- lan bazı subayların faaliyetleri Tru- jillo ile Urena arasında işbirliği mev- cut olduğunu gösteriyordu. 5 gün sonra herşey gün gibi ortaya çıktı. Trujillo'nun müdahalesi üzerine Vas- guez ile Ürena arasında bir anlaşma oluyor ve Urena İçişleri Bakanlığına tâyin ediliyordu. Fakat, daha 2 Mart- ta Vasguez bir kukla bile olmağa im- kân bulamadı ve istifaya (zorlandı. Trujillo halkın gözünde kötü bir ida- reyi yıkmış ve demokrasiyi getirmiş adam olarak görülüyordu. Nitekim, Trujillo, büyük bir feragat numunesi gösterdi. İki taraf arasında bir uz- laşma imzalandı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı o Alfonseca ile Genelkur- may Başkanı Trujillo dışında herke- sin aday olabileceği dürüst ve serbest seçimlerin bir an önce yapılması ka- rarlaştırıldı. Fakat Vasguez'in istifa- siyle seçim günü olan 16 Mayıs ara- sında geçen iki buçuk ay zarfında Devlet Başkanlığı vazifesini ifa eden Urena, Trujillo'nun türlü müdahale- lerine uğradı ve neticede Vasguez ta raftarlariyle yapılan uzlaşma bozul- du: Seçimlerde Cumhurbaşkanı ada- yı Trujillo olacak, Urena ise sâdece Başkan Yardımcısı adayı olacaktı. Bu uzlaşmanın yapılmasında önemli bir rolü olan Amerikan Elçiliği de emri vâkiye boyun eğince mesele kalmadı ve seçimlere böylece girildi. Seçimler tam bir dehşet havası içinde yapılıyordu. Trujillo'nun emin adam- larından Yüzbaşı Miguel Angel Pau- lino'nun idaresindeki bir gangsterler grubu, "Carro de la Muerte" (Ölüm Arabası) diye anılan kırmızı bir Pac- kard arabanın içinde etrafa ölüm sa- çıyordu. Sokağın ortasında, dükkân- larda, evlerde, toplantılarda yüzlerce bakan, âyân il toprak sahibi, gazeteci, iş adamı, sendikacı ve Öğ- renci katledildi. Dömeksakik kuvvet- ler tam mânasiyle dağılmışlardı. Se- çim Komisyonu durumu protesto e- dince tehdit edildi ve üyeleri toptan