YURTTA OLUP BİTENLER son söz sahibi İl Trafik Komisyonu- nun dikdörtgen masasının üzerinde duruyordu. , Kaldırılmalı mı? Mâhüt kararın halk ve basın üzerin- deki tepkisi, ümid edilmedik de- recede sert ve şiddetli oldu. Steyşm dolmuşların sayılmakla bitmez fay- daları orada burada ileri sürüldü. Steyşın dolmuşlarda, balık istifi mi-. sâli otobüs ve troleybüslere mukabil yer bulmak garantiliydi. Steyşın dol- muşlar kalkarsa, en fazla üzülenler, hanımlar olacaktı. Yolcunun tatlı ca- nının istediği yerde, meselâ evinin e- inmesi veya obinebilmesi Hem cevval, hem de o- tobüs ve troleybüslerden süratli ve mecburi durakları bulunmayan Stey- troleybüsler bavul, sepet, file gibi eş- yaları kabul etmiyordu. Her vatan- daşın da taksi tutmağa mali gücü" el- vermezdi. Bütün bu avantajlara mu- kabil, Steyşm dolmuşlarla otobüs ve troleybüs ücretleri arasındaki fark, sâdece 10 kuruştu. Halk arasında du- yulan bir ihtiyaca cevap vermek için meydana çıkan Steyşın dolmuşları kaldıracak yerde, işletenleri mükâ- fatlandırmalıydı. e Bunlar bir âmme hizmeti güren Otobüs ve Troleybüs işletmesine yardımcı durumundaydı- lar. Sırtlarını halkın teveccühüne ve basının desteğine dayıyan sempatik Steyşın dolmuşçular da bekalarını korumak için bayrak açmışlardı. Hararetinden bir türlü kaybetmiyen kıyasıya mücadele, toplantılar ya- zışmalar, etüdler, basın konferansla- rı şeklinde uzayıp gitmekteydi. Bir taraftan da Belediye, elindeki yetki- leri biraz zalimce kullanarak steyşın dolmuşçuları tedirgin etmek için ted- birler alıyordu. Steyşın dolmuşlara, Konak Meydanının kervan geçmez, kuş uçmaz bir kesimi durak mahalli olarak gösterilmişti. "Mektepsiz Ma- arif Nezareti"ne benzer bir sevdada olan İzmir Trafik Müdürlüğü esasen üvey evlât muamelesine lâyık görü- len Steyşın dolmuşların kaldırılması. nin fanatik taraftarlarından biriydi. İl Trafik Komisyonu, halk ile ba- sının ve Steyşın dolmuşların muka- vemeti karşısında tereddüde düşmüş- tü. Bir uzlaştırıcı formül peşindeydi. "Küçük otobüs" sınıfına girmeleri dolayısıyla haksız da bulunsalar, Steyşın dolmuşçuluğunun bir emri- vaki olduğu görüşü, İl Trafik Komis- yonunda gittikçe taraftar toplamak- taydı. Fakat şurası muhakkaktı ki, İzmir Belediyesi meseleyi tetkik et- tirmeden "Steyşın dolmuşları kaldı- racağız" şeklinde yaptığı beyanı ge- riye almak zorunda kalacaktı İl Trafik Komisyonunda, muhtelif ' formüller ileri sürülmüş, ma henüz kesin bir karara varıla- mamıştı.' Meselâ Steyşın dolmuşların rüsuma tâbi tutulmaları, öğrencileri 9650 tenzilâtla taşımaları ve nakliye ücretlerini 40 kuruşa düşürmeleri unlar arasındaydı. Bir diğeri de, Steyşın dolmuşların trafiğin (kesif olduğu bölgelerden sürülüp Belediye otobüslerinin ve bilhassa troleybüsle- rinin tekerleklerine taş koyamıya- cakları kör ve ikinci sınıf semtlere atılmalarıydı. Ne şiş yansın, ne keba Halbuki Steyşın dolmuşlar, arzu et- tikleri iş sahalarından dışarı çıka- rılmamaları konusunda diretiyorlar- dı. Belediyenin kendilerine gösterme- larını takviye edeceğini ileri sürmüş- tü. İl Trafik Komisyonu, Steyşın dol- muşlar kaldırıldığı taktirde, 20 Ağus- tosta açılacak İzmir Enternasyonal Fuarının yaratacağı 9650 nisbetinde- ki trafik artışını da nazarı itibara alarak, otobüs ve troleybüslere vâki olacak munzam yolcu akınını -ES- HOT'un karşılamağa muktedir olup olmadığını anlamak istiyordu. Bir defa İzmirin elektrik enerjisi takati, muayyen sayıda troleybüsü çalıştır- mağa müsaitti ve ESHOT'un elinde mevcut vasıta adedi mahduttu. İzmirliler, bir Mili İnkılâp Bele- diyesinin hemen Steyşın dolmuşlar meselesine el atmasını soğuk karşı- lamışlardı. Gerçekten, Steyşın dol- muşlar, İzmirde müstacelen halledil- mesi mutlaka gereken en hayati me- sele değildi. Herkesin gözleri önünde İzmirde sıra bekleyen dolmuşlar Denize 5 metre kaldı!. gi düşündüğü 6 mecburi istikamet, yolcu bakımından kendilerini doyur- maz ve yokuşlu olması dolayısıyla o- tomobillerini yıpratırdı. Steyşın dol- muşçular, kendi rahatlarına bırakıl- dıkları taktirde, Belediyeye istediği yardımı yapmağa hazırdılar. Meselâ zihinlerinden Oo geçirdikleri (orakam, otomobil başına ayda 100 -150 li- raydı. mir Belediyesinin istim sonra- dan gelsin zihniyetiyle sormadan so- ruşturmadan aldığı kararın tatbiki müşküldü, İl Trafik Komisyonu, bir hafta içinde Konak - Güzelyalı ara- sında Belediye otobüs ve troleybüsle- rinin taşıdığı yolcu miktarı ile Stey- şın dolmuşlarının taşıdıkları yolcu adedini tesbite karar vermişti. Zira ESHOT, Steyşın dolmuşlar kaldırıl- dığı taktirde otobüs ve troleybüs hat- duran İzmir Belediyesinin bir perso- nel dâvası vardı. Rauf Onursal ve Faruk Tunca gibi iki Belediye Baş- kanının çeşitli kirli oicraatına türlü hukuki formüller bulmakta maharet göstermiş 24 daire müdürünün dört- te üçünden fazlası hâlâ işbaşındaydı. İhtilalden önce D.P. nin bir beslenme ve yemleme merkezi haline getirilen İzmir Belediyesinin kilit noktalarını, düşük İktidarın sâlikleri hâlâ ellerin- de tutuyorlardı. Kayırılmış yövmiye- lilerin saltanatı berdevamdı. Haddin- den fazla hüsnüniyetli Ve F.G. Gö- kay - Mümtaz Tarhan karması bir icraatla şöhret yapan disiplinli şe- hircilik şampiyonu Poyraz, anlaşıl- ması müşkül bir gücendirmeme psi- kozu içinde, D.P. nin bu gizli ordusu- na karşı eli kolu bağlanmış vaziyet- teydi. AKİS, 17 AĞUSTOS 1960