ANAYASA mitesinin dünyada ve tarihteki hiç bir ihtilâl komitesinde rastlanmayan hukuka bağlılık fikri İnkılâp idaresi- nin dahi kesin hukuk o kaideleriyle kendi kendisini bağlaması arzusunu doğurmuştu. Bu arzu hakikatte Türk milletinin kendisine has nizam ve devlet fikrinden odoğuyordu. Devlet nizamı fikri Türkün kanma işlemişti. Türk devletsiz ve nizamsız olamazdı. Birinci çzünya Harbinin felâketinden yeni çıki narşi için. deki A- nadoluda bile ihtilâlciler nizami or- du kurmağa çalışmış ve bunda başa- rı kazanmışlardı. Bu, başlarında İs- tiklâl Mücadelemizin genç subayla- rından bir Orgeneral bulunan Atatürk çocukları için de doğruydu. Milli Bir- lik Komitesi üyeleri, kendilerini hu- kuk , kaideleriyle (o bağlamak istiyor- lardı. Bu kaidelerin başında ise, in- san hakları ve milli hakimiyet esas- e geliyordu. Şu hâlde, derhal bir çici Anayasa yapılmalıydı. Komite Anayasa Komisyonuna müracaat et- ti. Komisyon, bunun üzerine, ikinci iş olarak Geçici Anayasayı hazırla- makla üç Üyesini vazifelendirdi. Ord. Prof. Velidedeoğlu, Prof. Kubalı ve Doç. Aksoy tarafından o hazırlanan Geçici Anayasa, hakikaten mükem- mel bir vesikaydı. Geçici Anayasada, 1924 Anayasasının esasları muhafa- za ediliyordu. Sâdece, Büyük Millet Meclisinin bütün yetkileri Milli Birlik Komitesine veriliyor, Devlet Başkan- lığının Mili Birlik Komitesi Başkan- lığı, Hükümet Başkanlığı ve Başko- mutanlıkla birleştiği prensibi vaz e- diliyordu. Ayrıca Bakanların Komite içinden veya dışından ve fakat 27 Mayıs günü hiçbir partiye kayıtlı ol- mayan şahıslar arasından seçileceği kaidesi konuyordu. Sakıt iktidar mensuplarının muhakemesi ve mu- hakemeden önceki soruşturmanın €- sasları ve kurulları teşkil ediliyordu. Nihayet, o sakıtlardan Oo servetlerini meşru yollardan elde ettiklerini ispat edemeyenlerin gayri meşru yollardan edinilmiş servetlerinin müsadere edi- leceği esası kabul olunuyordu. Geçici Anayasanın teknik bakımdan tek Ki suru -o da pek önemsizdir ve şimi giderilmiştir- Büyük Millet Mi. inin yetkilerini devralan Milh Birlik , esinin çı ardığı kanunlara te, Milli Birlik. Komitesi işini Meclise devredeceği zaman ve ondan kalacaktı. lip sonucu olduğu için bunu olsun, T. Zafer Tunaya Gençliğin sesi yâni yeni kurulacak Meclisin bu ka- nunları değiştirmek yetkisine sa- hip olacağı hususunun olsun Geçici Anayasada belirtilmesine hiç lüzum yoktu. Geçici Anayasa elbette "Geçi- ci Anayasa" olarak anılacaktı. Fa- kat, "Geçici Anayasa" gereğince çı- karılacak kanunlara "geçici" demek lüzumsuzdu. Hattâ zararlıydı. Çün- kü hukuk tekniği bilgisinden mah- rum bazı kimselerde, bu kanunların kanun olmak bakımından ikinci plân- da olduğu tarzında yanlış fikirler u- yandırabilir ve Milli Birlik Komitesi» nin otoritesi bu gibi yorumlardan zedelenebilirdi. Eskilerin tasfiyesi Anayasa Komisyonu, Geçici Anaya- sa hazırlandıktan sonra da asıl vazifesine tam olarak girişmek im- kânını bulamadı. Milli Birlik Komi- tesi, Komisyondan sakıt iktidar suç- lularının cezalandırılmasına dair e- sasları tesbit etmesini istedi: Komis- yon, İstanbul Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku hocalarıma -Naci Şensoy ve Sahir Erman- da iştirakiyle bu konuda yapılabileceklerin en mü- kemmelini meydana getirdi. Ceza Kanununun başta 146. maddesi ol- mak üzere bazı maddeleri tâdil edili- yordu. Bu tâdiller kesin bir zaruret ti. Bu tâdillerin sakıtlara tatbiki hakkındaki gerekçe ise, yabancı memleketlerin tatbikatı, hukuk tek- niği ve felsefesi bakımından en Zza- ruri ve en sağlam esaslara dayanı- yordu. Anayasa Komisyonu, daha sonra sakıt ve sabık Cumhurbaşkanı Celal Bayarın Geçici Anayasa gereğince -ki bu konudaki eski hüküm nına sevki hakkında Milli Birlik Ko- mitesine gereken gerekçeyi en ilmi ve en sağlam esaslara dayanarak -yine Ceza Hukuku hocalarıma işti- rakiyle- verdi. Hükümet ve Milli Birlik Komite- si bu arada, Komisyondan Anayasa müesseseleriyle ( ilgili (o görülebilecek diğer bazı konularda da fikir soru- yor ve Komisyonun bütün üyeleri de- ğilse bile bazı üyeleri bu yüzden İs- tanbuldan Ankaraya gitmek zorun- da kaldıklarından Komisyon bir tür- lü esas işine tam olarak giremiyordu. Bu işlerden biri de, partilerin ocak ve bucak teşkilâtının ilgası mesele- siydi. Komisyon bunların ilgası lüzu- munu savundu, o istikamette rapor verdi. Asıl iş Bütün bu işler tamamlandıktan, A- man geçtikten sonra asıl ise, yâni ll. Cumhuriyetin oOAnayasasını hazırla- mak işine girişilebildi. Doğrusu iste- nirse, zaruri olan diğer (faaliyetler Komisyonun bu işe başlamasını ge- ciktirmiş de sayılamazdı. Komisyon, bütün diğer işleri arasında, bir Ana- yasa anketinin sualnamesini hazırla- mağa imkân bulmuştu. Bu anket bin- lerce adet bastırılarak Devlet daire- lerine, iktisadi devlet teşekküllerine, Barolar, Ticaret Odaları, sendikalar gibi mesleki teşekküllere ve siyasi partilere de gönderilmişti. Doğrusu istenirse, anket pek o kadar iyi ha- zırlanmış değildi. Ankete cevap ve- renler, pek çok yerde evvelce söyle diklerini tekrarlamak zorunda kalı- yorlardı. Ama buna rağmen anket yine de faydalı oldu. Ankete cevap- ların Haziran sonuna kadar gönde- rilmesi isteniyordu. Fakat, başta C. H.P. olmak üzere bu konuda ciddi ve mesuliyetli bir şekilde çalışmak isleyenler süreyi (o yeter bulmadılar. Süre 7 Temmuza kadar uzatıldı ve o zaman iki bine yakın anket ceva- bının İstanbul (Üniversitesi Rektör» lüğündeki oOKomisyon Başkanlığına gönderildiği anlaşıldı. . Komisyon bu arada, Ankara Siyasal Bilgiler Fa- kültesinden de üyeler seçti. Bunla- rın hepsi, sakıt idare zamanında hür- riyet mücadelesine (o şerefle katılmış hocalardı: C.H.P. Meclisi Üyesi Doç. Dr. Muammer Aksoy, Prof. Dr. Bah- AKİS, 17 AĞUSTOS 1960