17 Ağustos 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

tadını biraz daha arttırıyordu. İşte bundan dolayıdır ki Generalin etra- fında bulunanlar Gürselin yüzünden tebessümün eksik olmadığını gördü- er. Uykusu kaçan General.. plt ve Hükümet Başkanı, her ne kadar İstanbulda başkentin yorgunluğunu çıkarmayı birkaç gü- ne sığdırmağa çalıştıysa da bazı hâ- diseler iyi kalpli Generali üzmekten geri kalmadı. Hele haftanın başında Erenköyde yaptığı obir dost ziyare- tinden, Devlet ve Hükümet Başkanı ziyadesiyle üzgün döndü özel bir siyanedi. Ev- başka misafirler de bulunuyordu. Bu ziyaret o sırasında emekliye ayrılan bir (subayın hafif de olsa serzenişte bulunması iyi kalpli Generali hayli üzdü. Kaşları sevimli şekilde çatıldı ve misafirliği sırasında oldukça az konuştu. Ziya- retten vaktinden evvel döndü. Ancak sinirleri bir hayli bozulmuş ve ziya- desiyle üzülmüştü. Bu yüzden saat 8.30 a kadar gözünü kırpmadı. Flor- yadaki dinlenme evinde, mütevazi yatağının içinde döndü durdu Generalin üzüntüsü ertesi gün öğ- leye kadar devam etti. Saat ll sırala- rında kendisiyle konuşmayı arzula- yan İstanbul gazeteleri muhabirleriy- le karşı karşıya geldiğinde sıkıntısı- nı unuttu ve babacan tebessümünü dudaklarına gene yerleştirdi. oGaze- tecilerin sorduğu bütün suallere ce- vap verdi. Anayasa tamamlanınca referanduma gidilecekti. Sivil me- Zira ye girişileceği hakkında çıkarılan ha- berler doğru değildi. Üstelik bu tip haberler belirli kimseler tarafından ortaya atılıyordu. Bunlara kulak as- ma lâzımdı. Ancak sakıtların türlü politik düşüncelerle şuraya buraya yerleştirdikleri ve aydan aya imza atmaktan başka isleri olmayan- lar elbette tasfiyeye tâbi tutulacak- lardı. Buna gazeteciler bile herhalde bir şey diyemezlerdi. General etrafını saran ve birbiri ardı sıra sualler soran genç adamları Uğurlarken ne esini bulmuştu. Sık sık meşhur kahkahalarını atıyor ve sorulan sualleri öyle cevaplandırıyor- du. Hele alacağı deniz banyosunu dü- şündükçe hem uykusuzluğunu, hem de yorgunluğunu unutuyordu. Ne var ki o gün, Marmaranın hırçın günle- rinden biriydi. Deniz dalgalıydı. Sert bir lodos Marmarayı allak bullak edi- yordu. Bunu gören Gürsel banyo al- maktan vazgeçti ve denizin biraz ol- sun durulmasını bekledi. Bu fikrini etrafını saran gazetecilere söyliyerek kıyıyı kaplayan yosunları işaret etti. u arada gençlerden birine gözü AKİS, 17 AĞUSTOS 1960 YURTTA OLUP BİTENLER İsmet İnönü torunları Hayri İnönü ve Eren İnönüyle deli edebilirdi Bu kadar İnönü Bayarı ilişmişti. Kaşlarını malüm şekilde ça- " —Sen artık fazla başıma ekşi- meğe başladın. Her Allahın günü karşıma çıkıyorsun. Bari bir omısır ısmarla da, yiyelim" dedi. Genç ga- zeteci koşarak bir mısır aldı ve Dev- let Başkanına ikram etti. Gürsel mı- sırı aldıktan sonra: "” —Bunun hepsini ben yiyemem azizim. Malüm, serde ihtiyarlık var. Gel, şunu bölüşelim" diyerek haşlan- mış mısırı ikiye böldü ve gence yarı- sını uzattı Deniz banyoları hem Gürsel, hem de gazeteciler İçin doğrusu istenirse pek istifadeli oluyordu. Gazeteciler mayolarıyla gazetecilik yapmak fır- satınışu sıcak günlerde kendilerine verdiği için Gürsele müteşekkirdiler. Zira banyolar sâdece banyo olarak kalmıyor sohbet arasında açık sözlü General, genç adamların sordukları- na rahatça cevap veriyordu. Meselâ "Siyasi partilerin Oo faaliyetlerine ne üsaade edilecek" sualini Gürsel ikram edilen mısırı dişlerken m ve "Zamanı gelince" demişt Sohbet bir kere ba mı güleç yüzlü General imkân yok sonunu getirmiyor, işi mim bırak mıyordu. Bu defa, yeni siyasi parti- lerin kurulmasına ne zaman müsaa- de edileceği (o şeklindeki sual ortaya çıkmıştı. General suali soran gazete- ciye birkaç saniye baktı. Sonra ba- şını. m e Evvelâ D.P. nin akıbeti hele bir belli olsun" diye cevap verdi. DP. nin âkibeti hakkında da bir gün ev- vel Devlet ve Hükümet Başkanı ge- rekli olanı söylemiş ve tüzüğüne ay- kırı hareket eden bu partinin normal olarak kapanması lâzım geldiğini be- lirtmişti. Türkiyede bir sosyalist (o partinin faydalı olacağı fikrini (oGürsel gene deniz banyosu sırasında izhar etti. Gerçi, şimdi omevcut bir Sosyalist . Ama. istenileni vermek- ten uzaktı. İleride kuvvetli ve içine kötü ideolojilerin katılmıyacağı bir Sosyalist Parti Türkiye için fayda- lar sağlıyabilirdi. Basının dostu hafifliyen lodosla O birlikte Şohbet, sona erdi. Gürsel dinlenme evine çekilerek hiç değilse birkaç saat yal- nız kalabildi. Devlet ve Hükümet Başkanını takiple vazifeli gazeteciler, kendisini o gün ancak 14.30 da göre- bildiler. Babacan General, bu defa Deniz Köşkünden banyo almayı ter- cih etmişti, 10 dakika kadar denizde kaldı. nunda güneşe kendisini veren Başkan pek fazla rahat edemedi. Foto mu- habirleri yeterli resim çekememişler- di. Devlet ve Hükümet Başkanının denizde resimlerini çekmek istiyor- lardı. Bu isteklerini oyavere duyur- dular. Gürselin yaveri Generale duru- mu anlatınca, babacan General ga- zetecilere dayanamadı. Tekrar denize atladı ve: — Gelin, hadi, çekin ne istiyorsa- nız" dedi. Foto muhabirleri birbirini iterek resim çekmeğe koyuldular. Bu müddet zarfında Gürselin etrafı- nı gene İstanbullular sarmıştı. Ge- 17