İKTISADI VE MALİ SAHADA Gecekondular Doğru söz Geçen hafta Devlet ve Hükümet Başkanı Org. Cemal Gürsel, Taş- lıtarlalılara hitaben "Sizi kimse bu- radan süremez" dediği vakit, gece- kondu dâvasında uygulanması gere- ken esaslar hakkında da en doğru di- rektifi vermiş oldu. Gerçekten, birkaç haftadan beri dolaşan söylentiler ve bazı gazete haberleri, yeni bir kanunla 27 Mayıs 1960'dan sonra her nerede olursa ol- sun inşa edilecek gecekonduların yık- tırılacağını bildiriyordu. Oysa, böyle bir kanunla sadece DP. devrinde iş- lenmiş bir hata tekrarlanmış ve ge- cekondu dâvası yine sürünceme- de bırakılmış olacaktı. İşin aslında, şurada burada gecekondu yapan va- tandaş bunu keyfi için veya şehrin eğlencesinden istifade sağlamak için yapmıyordu. Gecekondu yapanların küçük bir kısmı komünist mezali- minden anayurda sıtman Balkanlı Türklerdi. Büyük kısmı ise, adam başına düşen zirai verimlerin her yıl hızla düşmesi üzerine köyünde ge- çinemeyip ister istemez kasabaya ve şehre göç eden köylü vatandaşlardı. Bunun böyle olduğunu anlamak için gecekonduların sadece İstanbul, An- kara, İzmir gibi büyük şehirlerde de- gil az nüfuslu Anadolu kasabaların- da da mevcut olduğunu hatırlamak kâfiydi. Şu hâlde, bugüne kadar ol- duğu gibi, hiçbir kanun yasağının, hiçbir ceza müeyyidesinin gecekondu yapılmasını oönlemesine imkân ta- savvur edilemezdi. Yapılacak tek şey, plânlı bir şekilde sanayileşmeyi sağ- lamak ve bu insanlara sanayide iş bulmak ve artacak milli gelirin bir kısmını Devlet eliyle ucuz mesken inşasına tahsis etmekti. Ama buna rağmen, Geçici Hü- kümetin şimdiden alacağı bazı ted- birler mevcut olabilirdi. (o Bunların yapılan gecekondu- ların bundan sonra da yıkılmayaca- ğını bildirmek, ancak her beldede gecekondu yapılmasına izin verilen bu vasıftaki araziyi tesbit etmek ve şimdiden ilân etmekti. Bu arazide bundan böyle de serbestçe gecekondu yapılabilmeliydi. Bu ilândan sonra sadece özel mülkiyet üzerine ve sı- nın gösterilen gecekondu arazisi dı- şındaki arazide yapılan gecekondu- ların yıktırılacağı bildirilmeliydi. Da- ha önce özel mülkiyete tâbi arazi ü- zerinde yapılmış olan gecekonduların buradan kaldırılması hakkında ke- sinleşmiş mahkeme kararı ibraz edi- lince, gecekondu sahibine belli süre- 28 ler içinde gecekondusunu bu maksa- da ayrılmış araziye nakletmesi için çok düşük faizli ve çok uzun vadeli krediler verilmeliydi. Bu arada, ge- cekondu mahallelerinin kadastrosu yapılmalı ve bu mahallelerin ilk ön- ce okul, kreş, poliklinik, postahane, kanalizasyon, su ve elektrik ihtiyaç- ları karşılanmalıydı. Ondan sonra, gecekonduların küçük ve ucuz mes- kenlere tahviline girişilmeli ve bu meskenler gecekondu sahiplerine çok düşük faizli ve çok uzun vadeli borç- lanma mukabilinde odağıtılmalıydı. Esas bu olunca, şimdiki hâlde yapı- lacak şey gecekondu inşası için âm- me arazisi tahsis edip ilân etmek ve özel mülkiyetten atılan gecekondu sa- hibine bu bölgeye nakledebilmek i- çin müsait kredi sağlamaktı. İşte, bu yapılırsa Org. Gürselin çok doğ- ru vaadinin istikametinde hakiki bir sosyal görüşle ilerlenmiş olacak ve gelecek Hükümetlerin meseleye ge- nel mesken siyaseti ve kalkınma plâ- nı içinde temel çâreler bulması için zemin ve imkân hazırlanmış olacak- tı. Bütçe Tasarruf Yine geçen hafta gazeteler bütçede 824.299.176 liralık bir tasarrufun yapılacağını o bildiriyorlardı. Tasar- rufun 470.327.205 lirası a piliye- sinden, 353.971.971 lirası ise katm bütçeli dairelerden yapılıyordu. tasarruflar, Devletin diş memleket. lerde Safaretler ve dış misyonlar için bina alımından vazgeçilmesi ve oda- ha çok müstahsil olmayan yatırım- lardan sarfınazar edilmesi sayesinde sağlanmıştı. Ancak, muhtemel açığın yarım milyar lirayı oOaşmayacağını o bilen- ler, bütçenin ayrıca bir fazlayla ka- panması için niçin bu kadar gayret sarfedildiğini de anlayamadılar. İk- tisadi hayatta durgunluk hüküm sü- rerken deflasyoncu tesirlerinden ka- çınmanın kaabil olamayacağı o böyle bir bütçe fazlasının zararlı (olacağı ve iş hacmindeki durgunluğu ve ya- tırım seviyesindeki gerilmeği Oo büs- bütün arttıracağı muhakkaktı. oYa- pılması gereken şey, 324 küsur mil- yon liralık tasarruf kısmını, o bütçe fazlası oolarak Hazinenin Merkez Bankasına olan dalgalı borcunun it- fasına tahsis etmektense, âmme sek- törünün ihracatı arttırıcı veya itha- lâtı azaltıcı yatırımlarından kısa vâdede gerçekleştirilmesi mümkün olanlarına aktarmak olmalıydı. Bu- nun için en iyi çâre de, tahakkuk e- decek bütçe fazlasının tahmini mik- tarı kadar bir fonu Hükümetin em- rine vererek, bu fonun bu gibi yatı- rımlarda kullanılacağım kanunda be- lirtmekten ibaretti. AKİS, 17 AĞUSTOS 1960