nel Merkez binasında enine boyuna tartışıldı. Sonda, bermutad bir kara- ra vanlmaksızın toplantı bir başka bahara bırakıldı. Ama o günü takip eden iki gün, ne yalan söylemeli C. H.P. liler iyi çalıştılar ve Sıddık Sami Onarın başkanlığındaki komisyona sunulmak üzere güzel bir Anayasa tasarısı hazırladılar. Bu haftanın or- talarında C.H.P. Genel Başkam İs- met İnönü tasarıyı bizzat imzalaya- cak ve Anayasa komisyonuna tak- dim edecektir. Eski çalışmalar Eski parti, daha 14. Kurultayını ta- i Anayasanın değiştirilmesi lüzumunu görmüş ve bir "Anayasa Merkez İhtisas Komisyonu" kurmuş- tu. Doğrusu istenilirse İnkılâp hare- ketinin bu komisyona da faydası do- kunmuştu. Zira komisyon, kendisine kalsaydı, muhtemelen daha senelerce bir neticeye varamayacaktı. Fakat yeni hükümetin kurduğu Anayasa Komisyonu herkesi (o sıkıştırınca ve anket açınca C.H.P. bu anketin 31 sualini cevaplandırmaya kendisini mecbur hissetti. O zaman Başkanı Emin Paksüt, raportörü Coşkun Kır- ca, üyeleri Turhan Feyzioğlu, Turan Güneş, Cafer Tüzel, Osman Okyar ve Doğan Avcıoğlu olan komisyon iki ayağı bir pabuçta çalışmaya koyuldu ve ciddi bir Anayasa taslağı meyda- na getirdi. Taslak evvelâ Merkez İda- re Kurulu ile münfesih Meclis Grubu İdare Kurulu âzalarının müşterek toplantısında gözden geçirildi, he- en hemen aynen kabul edildi. C.H.P. idarecileri partilerini alâ- kalandıran meseleleri görüştüşten sonra Anayasaya atladılar. İhtisas Komisyonu başarılı bir rapor hazır- lamıştı .Rapor İnönünün başkanlığın- daki hemen bütün görüşmelerde esas olarak ele alındı ve üzerinde ufak te- fek rötuşlar yapıldı. Komisyon aza- larından başka Cahit Zamangil, Şev- ket Raşit Hatiboglu, Fuat Sirmen, Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu, Cihat Baban ve Tahsin Bekir Balta teker teker söz alarak fikirlerini belirttiler. Teferruat üzerinde ittifak vardı. Me- selâ yeni seçimlerin, belirli emniyet tedbirleri atadıktan sonra nisbet tem- an sistemiyle yapılmasına istisnasız bütün Halkçılar taraftardı. Nitekim o mevzudaki karar ittifakla çıktı. Fakat tatbikatne olacaktı, hangi müeyyideler konacaktır O hususlar- da kimsenin kesin bir fikri yoktu. Bir takım esaslar Halkçıların o tasarısında dört mü- him bölüm göze çarpıyordu. Ev- velâ Anayasa İhtisas Komisyonu bi- zatihi Anayasanın ırzına geçilmeme- si için tedbirler almıştı. Menderesin hareket tarzı unutulmamıştı. İkti- dardaki adamların kendi Gruplarını 23 Kasap Süngeri İnanması insana güç gelebilir. Ama aşağıdaki yon 3 Tem- muz 1960 tarihinde hangi gazetede misiniz? Yeni Sabahta Ever, toplantılarına alınacak derecede yayınlanmıştır, bilir düşük Menderesin kabine yakın ideal arkadaşı Sefa Kılıçlıoğlunun sahibi bulunduğu Yeni Sabahta! Bir zaman- lar Menderesin şahsi prestijini takviye için plânlı, programlı ve sekiz sütuna manşetli sayılar çıkaran Yeni Sabahta şimdi başmakale olarak bu fikirler yayınlanmaktadır. baslığı? "Şakşakçılık Hastalığının Tedavisi". oturup ağlayınız! Şakşakçı denilen Basın'ın ne oldu- guna bütün memleket 27 Mayıs İnkılabının ferdasında elle tutulur ve gözle görülür bir halde tesbite muvaffak olda. Her devirde yurdu- muzda iktidarın meddah ve dalka- vugu olan gazeteler ve gazeteciler görünürdü ama, hiç bir defasın durum bu derece açık, vazıh olamı- yordu. Muhalefetten dalkavukluğa rota çeviren dönekler, bunu okuyu- cularına hissettirmemeğe çalışarak uzaktan manevralar yapıyorlar ve çok geniş zaviyeli çarhlar çizerek ve perendeler atarak bu sonuca u- laşıyorlardı. O kadar ki, bu cambazlık, haf- arasında kaybo- luyordu. Fakat bu defa durum (öyle ol- madı hattâ ola- madı. İnkılâp ve darbe o kadar â- ni tahakkuk etti ki, düşük iktida- rın yardakçı ve şakşakçıları olan cerideler, manev- ra imkânı bula- madılar ve bi gecede yüzde yüz çarh o çevirerek, 27 Mayıs hare- ketinin en önde giden müdafili hattâ şakşakcısı oluverdiler ve sakıt Efendileri- ne saldırmada, onların o fenalık- larını teşhirde hatta bazan ol- mayan fenalıkla Menderes - "ikna kabiliyeti" de halen hatırlar- daydı. Elbette ki hafıza-i beşer nis- yanla malüldü, ama Anayasada öyle maddeler obulunmalıydı ki bir takım kanunlar iktidar partisi gruplara- öküz ölünce... Ya, yazının Okuyunuz ...ve rı da icat ederek, onlara isnat et- mekte elhak üstat ve rehber oldular. Yeni idare ve sistem, her alanda ime gayesini güderken şüphe- z Basın'ın bu çeşit yüzkarası ele- minin ile de mücadele etmek so- runda bulunuyordu. Geçen gün, Milli Komitenin sala- iyetli bir sözcüsü bu bahse temas ederken diyor ki: Bu o şakşakçılık da bir nevi içtimai hastalıktır; onu tedaviye çalışacağız... Bizce böyle (bulaşık içtimai bir hastalığa tutulanlara ilk tatbik edi- lecek tedavi usulü, onları kabil olduğu kadar tecrit ve hastalığın sirayetini (o önle- mektir Bunun da yolu br çeşit musapları resmi ilânlar ve rek- lamlarla takviye etmek ve besle- mek değil, onla- rı perhize ve re jime alıştırmak- tır. Bulaşıcı has- talıklara (duçar olanlarla (o zinde ve mi olan lar e Devlet Reisinin huzu- runda (yanyana oturmağa davet ol unama- mak mantık ica- bı olur. Fakat şu şey, hastalıklar- la tamüssıhha o- lanlarınaynıçu- Kılıçlıoğlu vala Okondukları ve aynı muama- leye tabi tutul- duklarıdır. dan dahi geçmemeliydi. Halkçılar, sütten ağzı yananların yoğurt yedik- leri şekilde müstakbel Anayasaya bir nevi Bekâret Kemeri giydirmekte fayda gördüler. AKİS, 6 TEMMUZ 1960