nndan çoğunun çekingenlikleri her- kesin dikkatini çekti. Yanlarına zor larını bilen aklı devretmişlerdi. o Emniyet memurları General Gürsele fazla yaklaşanları kollarından tutup azarlarmıyorlardı. Kabul resminde herşey son derece tatlı bir hava içinde (o cereyan etti Doğrusu istenilirse her iktidar işin başında böyle bir tavr O takınıyor, sonradan cemiyetin murakabe vazi- fesini layıkıyla yapmaması yüzünden ölçüyü, kaçırıyordu. Ama o yola sapmış D.P. büyüklerinin akıbetleri elbette ki bundan böyle her iktidar sahibinin kulağında küpe vazifesi görecekti başında Her halde, sadece bazı yeni Ba- kanların tutumuna, tavır ve hareke- tine bakmak bu haftanın ortasında Türkiyede artık bir Bayana hakim bulunmadığını açık sekilde ispat edi- yordu. "Çankaya Cümbüşleri", ninn sonu gelmiş, "Hariciye Köşkü ziya fetleri" ve "Marmara Köşkü partile- ri" nihayete ermiş, devlet protokolu normal istikameti almıştı. Bir kaç kusur ortadan kalktığında yeni adet- ler anane kuvveti kazanacaktı. Anayasa çalışmaları Bayram, ilim adamları yeni bir Anayasa için girişilen çalışmaları kısmen aksattı, fakat heyet Bayramı takiben yeniden en ciddi şekilde işine sarıldı. İstanbul Üniversitesi (Rektörü Sıddık Sami Onarın başkanlığındaki heyet bir çok proje hazırlamakla meşguldü. Ana- yasanın nasıl. kanunlaşacağı hakkın- Bir ta- kım mütehassıslar referandumu za- ruri görüyorlardı. Buna mükabü A- nayasanın muhtelif (o teşekküllerin tarafından! S.B.F içinde müdafaa tertibatı alınıyor S.B.EF. bahçesinde 29 Nisan hazırlığı YURTTA OLUP BİTENLER Silâhları: taş, cam ve sopa. tassviri alındıktan sonra tesrii yetki- leri elinde tutacak Milli Birlik Ko- mitesi tarafından ikinci Cumhuriye- tte Anayasası olarak daha münasip ve daha pratik sayanlar da vardı. Her halde bu haftanın orta- sında bir Kurucu Meclise gidilmesi fikri mahdut sayıda taraftar o bulu- yor, daha ziyade ilim heyetine güve- nilmesi gerektiği tezi savunuluyor- du. Şeklen bir referandum ilerde do- ğabilecek itirazları ve demagojiyi önlemek bakımından faydalı olacaktı. Ancak metin olarak Anayasada ilim heyetinin esaslarından ayrılınmaya cağı anlaşılıyordu. İki Meclis kuru- lacak, bir Anayasa mahkemesi çıka- rılacak kanunların bu Anayasaya uygun olup olmadığı hakkında hü küm verecekti. mahkeme- sinin meşhur Hüseyin Avni Göktür- kün "Görülen lüzum giyotini" altına Suyu /er zaman polis sıkmaz ya! AKİS 9 HAZİRAN 1960 asla alınamaması için bütün tedbir- ler düşünülecekti. İlim heyeti bir yandan da Turkiyenin müstakbel se- çim kanunu üzerinde kafa yoruyor- du. Esas itibariyle nisbi temsil sis- temi gözönünde tutulacak, fakat bu sistemin memleket realitelerine en uygun şekli araştırılacaktı. Zira ar- tık dünyada "Nisbi temsil", "Ekse- riyet sistemi" diye sadece iki sistem yoktu. Bunların her birinden bir ko- caman gam teşekkül etmişti. Her memleket kendi bünyesine en uygun şekli bulup çıkarmıştı. Bizim heyeti- miz de nisbi temsil assa olmak üzere bir sistemin kurulmasına çalışıyor- du. Çalışmalara başka bir ana gaye- si hazırlıkların bir an evvel tamam- lanması ve memleketin normal şart- lara kavuşturulması oldu. İnönünün evi Türkiyede manzaranın değişmiş ol- duğunu bu Bayram günlerinde bir evin hali de gösterdi. Sivili aske- ri genci ihtiyarı halk akın halinde İnönünün Ayten sokaktaki evine koştu ve memleketin bu 1 numaralı devlet adamım ziyaret ederek elini öptü. Ziyaretçiler arasında bası Bü- yük Elçiler de vardı. Yıllar yılı kim- se görmeden Bayram tebrikine ga- lenlere bu defa sadece korkudan kur- tuldukları için ferahlayanlar değil, İnönüye hayranlığı bir kat daha art- tığından adeta ihtiyarı dışında ko- şanlar da katılmıştı. Bu yüzden evin bahçesi önünde zaman zaman kuy- ruklar teşekkül etti ve İnönüyü yor- mamak maksadıyla tedbirler almak gerekti. Tabii bu arada İnönünün partisiyle birlikte yeniden ve pek kı- sa samanda milletçe iktidara getiri- lecegini gererek şimdiden bir külah kapma gayreti içinde bulunanlar da 9