İzmirin Demokrat Belediye Başkanı bir türlü ısınamadıgı askerliğe böyle- likle o alıştırılıyor, ileride çekeceği güçlükler önlenmiş oluyordu. İzmirli D.P. liler.. "Tuncanın alınıp Davutpaşaya götü- rüldüğü sıralarda eski sabık DP. liler Tuncaya ve sabık iktidar büyük- lerine küfretmekte oyarışa başlamış- lar, çektiklerini yana yakıla yakınla- rına anlatmağa koyulmuşlarda. D.P. nin İzmir İkinci Başkam Ömer Ata- vardar bunlardan biriydi. Eski gün- lerine yani D.P. nin iktidara gelişinin arefesine dönmeği cam gönülden ar- zuluyordu. Şimdiki gibi benzin istas- yonları işletmek yerine eskisi gibi otomobil temizlemeğe razıydı. Zira yakalandığında mensubu bulunduğu klikin karasını temizlemek için ton- larla benzinin kafi gelmeyeceğini an- lamıştı. Hele hele, Demokrat İzmir gazetesinin matbaasını yerle bir eden Milis teşkilâtından, kendi kurduğu, yetiştirdiği Milis teşkilâtından, ken- di kurduğu, yetiştirdiği Milis teşki- lâtından hiç kimsenin şimdi yanında olmayışı Atavardan kabzından öldü- recekti. İzmirlileri ziyadesiyle eğlendiren, ufak tefek bir Demokratın hâdiseler karşısında aldığı vaziyet oldu. Meş- hur define oarayıcılarından olan bu damızlık inek meraklısı zat İnkılâbın ikinci günü derhal kuvvetli bir "eski rejim aleyhtarı" kesiliverdi. Ama kendisini yakınen tanıyanlar biliyor- lardı ki ufak tefek Demokratın kal- Burhan Maner Ne olduysa ineklere oldu.. AKİS, 9 HAZİRAN 1960 Paraşütsüz düşünce... Senelerle söylendi: o İktidar mevkii ebedi değildir, ora- ciddi ve daha elle tutulur hal aldı. Bu mecmuanın bir tabiri bütün Türkiyede rağbet gördü ve her yerde söylenmeye baş- ladı: Düşeceksiniz, aklınız var- sa paraşütünüzü şimdiden açı- nız, sukutunuzun acısını duy- maz, siyasi hayattaki yerinizi muhafaza edersiniz! Şimdi kar- şısında bulunduğumuz manza- ra, paraşütsüz düşmüş ve hur- dahaş olmuş bir takım insanın acıklı manzarasıdır. Kendilerini hiç düşmeyecekmiş sananlar bırakınız paraşüt açmayı, bü- tün gemilerini yakmış olmanın kefareti bulunmayan günahım çekmektedirler. Düşmenin paraşütlüsüne mi- sali, eski C.H.P. iktidarı ver- miştir. Bugün C.H.P. daha da artmış şerefi, hudutsuz çoğal- mış itibarı, tam manasıyla gü- ven veren lideriyle (Türkiyede iktidarın 1 numaralı namzedi- pılmamış bulunsaydı elindeki çirkin bastonu hile bırakmayı çalımına yediremeyen o boş Ba- yarların, az alkışlansa hiddete kapılan o mariz, psikopat Men- dereslerin, hiç bir mukaddesat tanımadan herkese dil uzatan o Sametlerin, o Kalafatların bu- günkü hali karşısında insanın içine gene de bir acıma hissi do- labilirdi. Ortaya serilen bütün kirli çamaşırlar bu zevatı birer maskara haline getirmiş, on yılık davranışları gözler Önüne çırılçıplak yayılınca Berbat Sü- leymanlar haysiyetlerini koru- mak lüzumunu duymuşlardır. Bu yüzdendir ki manzara kar- şısında insanın İçine dolan acı- ma değil, sadece sonsuz bir iğ- renme hissidir. Her iktidarın bu acıklı tec- rübeden ders alması, yarınki Türkiyenin saadetinin temel ta- şını teşkil edecektir. İhtimal ki böyle bir derse hepimiz muh- taçtık. Fafuk Tunca Askerliğe o hazırlık binde hâlâ bir acı yatıyordu. Ordu- nun harekete geçmesi, o fazla değil, bir haftacık geri kalsaydı Burhan Maner, İ.C.A. yardımından alacağı beheri onar bin liralık damızlık inek- lerle Narlıderede muazzam bir numu- ne çiftliği kuracaktı. Maner, bundan sonra herşeyden elini ayağını çeke- cek ve D-P. iktidarının hediyesi inek- leriyle başbaşa kalacaktı Bir başka D.P. li daha Davutpaşa kışlasına. gönderilirken son derece üzgündü. Raşit Gök kayanın üzüntü- sü iki türlüydü. Biri artık. millete Allanın dağlarını arsa di ye satamı- sinden ayrı yere kapatılmasıydı. Ve- fakâr ortağı Koraltanla aynı yere kapatılmış olsaydı hiç değilse hakiye hesaplarım tasfiye (o edebilecekti. Bu maruf Demokrat koca Yamanlar da- ğını arsa diye bir (kooperatife sat- mıştı! İzmirlileri (o sevindiren bir başka hâdise de grene geçen haftanın başın- da vukua geldi. Yeni idare ESHOT'ta çalışan -sadece aydan aya bordroya imza atmak gibi güç bir işle vazifeli üçyüz kadar ocak ve bucak başkanı- nın işlerine son verdi. Böylece İzmir Belediyesinin sırtından milyonlarca liralık haraç yükü kalkmış ve geniş bir iş sahası vatandaş için açılmıştı. 17