YURTTA yordu. Atıf İlmen koyu ve inançlı bir Halkçı idi. Anayasanın her vatanda- şa tanıdığı haklardan faydalanarak vicdani kanaatinin temsilcisi saydığı C.H.P saflarında yer almış, ilçe baş- kanlığı yapmış, il idare kuruluna gir- miş, 1057 seçimlerinde aday olmuştu. Halâ da, ciddi bir vazife deruhte et- meemekle beraber parti (faaliyetini takip ediyordu. İşte bu Atıf İlmene "müessesesini kurtarmak i V.C. ye buy palı şekilde bildirildi. ailesinin üzerine bir bomba düşmüş- tü Atıf İlmene gene üstü pek az ka- palı şekilde duyuruldu ki eğer inat ederse işleri "inanılmaz şekilde" güç- leşecek, uysal davranırsa "inanılmaz şekilde" kolaylaşacaktır. Hattâ bu- nun işaretleri de süratle verildi. İlmenler ne yapacaklarını şaşırdı- lar. Başkalarının üzerine düştüğünü gördükleri, bildikleri yıldırım (Pimdi kendi üzerlerine düşmüştü. Demek V.C. nin işleyiş tarzı buydu. n tatbikatını sırtlarında hissediyorlar- dı. Atıf İlmen doluya koyuyor almı- boşa koyuyor dolmuyordu. İş- "inanılmaz sekilde" bir hal çaresi olacaktı. Ama, kanaat- lerini bilenlerin (okarşısına (oObundan sonra nasıl çıkacak, fikirlerini pay- laştığı ve beraber çalıştığı arkadaş- larına ne.diyecekti? 1960 modeli sistem, bir aileye da- ha hayatı zehir etmişti. İşte, İnönü- nün cephe aldığı Vatan Cephesi buy- du. Partiler Suyu bulandırdın! (Kapaktaki o Politikacı) Her şey bundan bir ay kadar evvel, ismi hemen, hiç kimse tarafından bilinmeyen, bilinmesine de lüzum ol- mayan, mütevazi ve kendi halinde bir C.H.P. linin "siyasi takt'dan faz- la nasibi bulunmaması yüzünden başladı, C.H.P. nin İstanbuldaki İl İdaree Kurula hizipçilik (o dolayısıyla istifaya mecbur bırakılmış, onun ye- rine bir müteşebbis heyet kurulmuş- tu. O sıralarda ağızlarda "Erken Se- çim" lâfı dolaşıyor ve D.P. büyükle- ri Mayıs içinde seçmeni sandık başı- na davete hazırlanıyorlardı. Müte- şebbis heyet en acil mesele olarak seçim meselesini gördü, o işin üzerin- de durdu. 1957 seçimleri İstanbul C.H.P. teşkilâtı için rahat geçmemle, pek çok şikâyetler olmuş, hattâ il seçim kurulu bile şikâyetleri haklı görmüştü. Bunu düşünen Müteşeb- bis Heyet derhal bir Seçim Komite- si kurdu. Seçim komitesi üyeleri a- rasında İlhami Sancar, Taceddin Er- 14 OLUP BİTENLER, Cemal Yıldırım Eski askerler (o kaybolmazlar güder, Abdurrahman Arslan, Cemal Yıldırım gibi tecrübeli ve seçim gör- müş C.H.P. ileri gelenleri vardı. Ma- dem ki ağız bir defa sütten yanmış- tı, yoğurdu üfleyerek, yemek gereki- yordu. Seçim Komitesi kolları sıvadı ve C.H.P. nin İstanbul seçimlerini kazanmak için neler yapması gerek- tiğini tesbite koyuldu. Bu arada Ko- mite dahilinde vazife taksimi yapıl- dı, her üye bir ayrı sahada çalışma- ya memur edildi. Onbeş kişiden mü- teşekkil. Komite, toplantılarını C.H. P. nin Sultanahmetteki il merkezin- de yapıyordu. Recep Pekerin bu eski evinde, girişin hemen kenarında bu- lunan ve o zamana kadar depo ola- rak kullanılan oda boşaltıldı, o içine masa ve iskemleler yerleştirildi. Ger- çi CHP. Seçim Komitesinin kapısı üzerinde, D.P. Seçim Komitesinin D.P. il merkezindeki odasını yaban- cılara yasak eden yoktu ama ii ederken , kapıya Girilmez levhasının takılması ihmal edilmiyordu. Zira Seçim Komitesi, daha ilk toplantısın- da bir karar almıştı: Çalışmalar bü- Mi bir gizlilik içinde cereyan- ede- cekti DP. nin silâhları Gizlilik kararının alınmasına, D.P. nin İstanbuldaki çalışma tarzı ve metodları sebep oldu. Bilhassa Ke- mal Aygünün gelişinden itibaren D. P. liler C.H.P. içinde olup bitenleri öğrenmek hususunda pek meharetli kesilmişlerdi. O kadar ki hususi ekip- ler Muhalefet partisinde cereyan eden hadiseleri, ,yapılan çalışmaları D.P. başkanına bildirmekle ( vazifeli kılınmışlardı. Bu yüzden Seçim ko- mitesini teşkil eden tecrübeli üyeler hiç kimseye fazla itimat etmemeyi ilk prensip olarak ortaya koydular. Zira D.P. havadis almak için hiç bir masraftan çekinmiyor, değirmenin suyu açıktan geldiği için mükemmel ücret ödüyordu. Ee, böyle çalışan bir teşkilâtla başa çıkmak için mut- laka emniyetli şahıslar seçmek, her şeyi herkese oduyurmamak, ancak kim neyle alâkalıysa Onu bilmesini sağlamak gerekiyordu. Seçim komi- tesi de mecburen o yolu tuttu He- yetler müstakil çalışıyor, çalışmala- rın sonucu merkezde daha emin kim- seler marifetiyle birleştiriliyordu. Doğrusu istenilirse bunda ( şaşıla- cak bir cihet de yoktu. C.H.P.. Seçim Komitesi 1957 de ağzını pek yakan kütük marifetlerinin, mükerrer rey kullanan hususi ekiplerin bu defa na almıştı. girişilecek bütün oyunları (o hesaplı- yor, ona göre tedbirler bulmaya- lışıyordu. Bu mukabil tedbirler bi kenara, bulunan seçimi sloganlarının dahi D.P. nin kurnaz başkanının ku- lağına gitmesini C.H P. liler elbette ki istemiyorlardı. Bunun için de te- lefonla mühim hususların görüşül- memesi, hattâ bu neviden talimatla- rın postayla gönderilmemesi uygun görüldü. O halde ne yapılacak, teş- kilâtla temas nasıl sağlanacaktı? İr- tibat memurları tesbit edilecek, bun- larla yüzyüze görüşülecekti. o Seçim Komitesi ilk iş olarak bu hususların bütün teşkilâta duyurulmasına ka- rar verdi. İlçe idare kurullarına bir tamimle vaziyet anlatılacak, tamimi Gençlik Kolunun idealist üyeleri biz- zat dağıtacaklardı. Tamimin esasla- rı tesbit edildikten sonra bunun kale- me alınması işi Seçim Komitesi men- suplarından birine verildi. 373 sayılı tamim Tamim hazırlanarak dağıtıldı 373 sayı ve 21.03.1960 tarihliydi. Sol üst köşesinde "Gizli'dir - Seçim" iba- resini taşıyordu. Teksir aletiyle ço- galtılmıştı ove "Cumhuriyet Halk Partisi İlçe İdare Kurulu Başkanlı- gına" hitap ediyordu. Altı maddelik tamimin sonunda "Bu tamimimizin ocaklara kadar acele ulaştırılmasını rica eder, basarılar temennisiyle sev- gi ve saygılarımızı tekrarlarız" de- --liyordu. Tamim, İl İdare Kurulu Başkanı Şemseddin Günaltayın ye- rine Muzaffer Akalın tarafından im- zalanmıştı. Tamim ocaklara kadar gidince, sanki D.P. nin meharetinin belli ol- AKİS, 20 NİSAN 1960