Cilt XVITI, Sayı 283 YURTTA OLUP C.H.P. Faziletli giyotin haftanın hemen başlarında bir Elün, Ankarada, B.M.M. binasın- daki C. H. P. Grubunun telefonu çal- dığında vakit akşama yaklaşıyordu. Telefona bakan zat, salona doğru dönerek "Ferda bey!" diye seslendi. Sonra, ahizeyi masanın üzerine bı- rakarak ilave etti: "—Sizi istiyorlar". Ordu milletvekili Ferda Güley sakin adımlarla telefonun bulunduğu köşeye yaklaştı, ahizeyi eline alarak: —Buyrun, ben Ordu milletve- kili Ferda Güley" dedi. Ahizeden çıkan ilk ses, ağır bir küfür oldu. Meçhul muhatap, aynı eda içinde meramını anlattı. Ferda Güleyin Gaziantep milletvekili Baha- gazetesin- e göstereceği"ni bildiriyordu. Ordu milletvekili, Bahadır Dülgerin temsil- cisinin kim olduğunu öğrenmek iste- di, fakat "Meçhul Kahraman" tele- fonu kapatmayı tercih etti. Ferda Güley omuzlarını silkerek arkadaşla- rının yanına döndü. Ordu milletveki- li, politikaya askerlikten gelmişti ve askerlik hayatında pek çok çakaral- maz tüfek görmüştü. Hâdise, bir saat kadar evvel baş- lamış bir hikâyenin devamı mahiye- tindeydi. Zafer gazetesinde Bahadır ü bir yazı çıkmıştı. son derece ağır -ve üstelik inanılmaz derecede çirkin şekilde- hücum edi- liyordu. Bahadır Dülger teşrii masu- -iyetin Zzırhı arkasına sığınarak par- lamento arkadaşlarını çamurlara bu- ladıktan sonra, memleket çapında meşhur olmuş "Gaziantep konjonk- türü"nün tekerrür edip etmiyeceğini hiç, hatırına getirmeksizin "1957 konjonktürü"nün tekrarlanmayacağı yolunda kehanette bulunuyor ve ka- ra lekeler sürdüğü C.H.P. milletve- killerinin artık Meclisi sadece ha- yallerinde — göreceklerini -her halde okuyanların tatlı tebessümleri ara- sında- bildiriyordu. Bunun üzerine 4 A K İ S HAFTALIK AKTUALİTE MECMUASI Bİ 30 Aralık 1959 Atıf Topaloğlunun basın toplantısı Meslek tesanüdü: Muamma... B ütçe Komisyonunun şöh- retli raportörü Behzat Bil- gin, Başbakana atfen bir hadi- seyi açıkladı. Adnan Menderes Behzat Bilgine, söz olmasın di- ye Temyiz Başkanıyla şimdiye kadar görüşmediğini, bu mev- zuda böylesine hassas , davran- dığını söylemiş. Allah, Allah! Büyük Mec- lisin Başkanlık Divanı su- meninde bir yıldır. yatan bir sözlü soru bir an evvel günde- me alınsa da bir muammayı çözsek. Geçen yıl Başbakan 16 Ekim günü, Temyizin Üçüncü eza Dairesinin Metin Tokerle alâkalı bir kararını bir propa- ganda gezısınde açıklamıştı. i, açıklanan karar Me- tin Tokere tebliğ edildiğinde ü- zerinde... 25 Ekim tarihini taşı- yordu da! Polisler ve Gazeteciler Ordunun C. H. P. li milletvekili Fer— da Güley "iki çift lâf etmek için" Bahadır Dülgerin evini aramış, fa- kat bir hanım sesi kendisine Gazi- antep milletvekilinin İstanbulda bu- lunduğunu söylemişti. O zaman Fer- da Güley, adını vererek, Zafer gaze- tesinin ateşli yazarına iletilmesi için şu mesajı bırakmıştı: "Bahadır Dül- ger, —yağdırdığı hakaretlerin hesabı- nı bin misliyle verecektir". Nitekim Ferda Güley o sabah, Zaferin dâva edilmesi için imza toplamaya başla- mıştı. Mesajın cevabı, küfürlü tehdit ol- du. Bahadır Dülger hâdiseye sebep olan yazısında geçen haftanın sonun- da bir gün, hiç beklemediği sırada C.H.P. nin kapısının dışına bırakı- liveren Ordu milletvekili -ve Nihad Erimin ideal arkadaşlarından- Atıf Topaloğlunun ne asil, ne vatansever, ne yaman, ne idealist bir insan oldu- ğunu anlatıyor, C. H. P. saflarınday- ken çekdiklerinden dolayı kendisine acınıyor, acınıyordu. Şükürler olsun Allaha ki, Topaloğluyu hidayete er- dirmişti! AKİS, 30 ARALIK 1959