dan biri olmuştur. Halil Efendi Darüşsafakadan me zun olduktan sonra Mülkiyeye girdi. Orada da üstün bir talebe olmadı; a- ma vasatın altına da düşmedi. Hem o kumak, hem hayatını kazanmak zo- runda olduğundan, daha mezun olma- dan bir sene önce Ziraat Bankası Mü- fettişlik imtihanına girmişti. Bir yandan Bankada müfettiş muavini o- larak çalışmak, öbür yandan Mülki- yenin mali şubesinin zor imtihanını hazırlamak kabil olmadı ve bu zaru- retler, Halil Efendinin kendi arka- daşlarından bir yıl sonra, — 1930 da mezun olmasını gerektirdi. Bütçe Ko- misyonu — Başkanının — Mülkiyedeki tahsil seneleri esnasında en buyuk dostu Emin Recai -Kalafat- idi. Halil İmre, Kalafatın yanından ayrılmaz, dediğinden çıkmazdı. Ona yardım etmeği vazife bilirdi. İki ka- fadar mektebin tatil zamanlarında daima mektuplaşırlardı. İ Darüşşafakalı olmaktan ileri gelir- imzaladığı re- simleri bugün dahi albümünün en mü tena yerinde saklar. Halil Beyin di- ğer Mülkiye arkadaşları (eski Mer- kez Bankası Umum Müdürü) Sadi Bekter, (eski Hatay Maliye Bakanı) İ.R. Aksal (C.H.P. Genel Sekreteri), Cemal Bakıoğlu, müteveffa Trabzon Milletvekili Tevfik Koral, Maliye Müsteşarı Sait Naci ile Ekrem Reşit Egeli idi. Halil İmre, Mülkiyeden çık- tıktan sonra, talebeliği sırasında ar- kadaşlık ettiği Darülmuallimin me- zunu uzaktan akrabası Bandırmalı bir genç kızla evlendi. Orta boylu, be- yaz tenli, esmer -saçları şimdi siyah değildir- güzel bir hanım olan Huri- ye İmre, eşine vefalı ve sadık bir ha- yat arkadaşı oldu. Ziraat Bankasın- daki vazifeleri Halil İmreyi Anado- lunun dört bucağına götürürken, bu kültürlü hanım her türlü cefaya ta- hammül etti, hayatın çeşitli cilvesi karşısında soğukkanlılığını kaybetme di ve kocasının sivrilmesinde onun en büyük akıl hocası oldu. Bu mesut evlilikten Halil Beyle Huriye Hanı- mın -bugün 24 yaşında- Ayla adın- da bir kızları olmuştur. Çok sempa- tik, çok terbiyeli, çok güzel bir genç hanım olan Ayla Özcan -New York'- ta Matematik tahsil ederken tanış- tığı kendisinden dört yaş büyük genç bir iktisatçıyla, Erol Özcanla evlen- miştir- babasına şimdi üç yaşında bir de torun -Haldun Sinan- hediye etmiştir. Halil bey karısıyla, kızıyla, damadıyla Ve torunuyla iftihar eder. Yükselme yolunda... alil Imre Ziraat Bankasında on yıl müddetle Müfettiş Muavini ve Müfettiş olarak çalıştıktan 1940 Martında Sivas Şubesi Müdür Vekilliğine tayin edildi. Bu vazifede AKİS, 30 ARALIK 1959 Hasan Polatkan Sebeb-i mebusluk ancak yetmiş gün kalan İmre, İkinci Dünya Harbinin sınırlarımıza dayan- ması Üzerine askere çağırıldı ve 8. Tümende yedek subaylık yaptı. Ko- mutanları Hasan Fehmi Atakanla Yümnü Üresini hâlâ hürmetle anar. Terhis olduktan sonra, Ziraat Ban- kasının İstanbul Şubesi ve İzmir Şu- besi Müdür Muavinliklerinde bulun- du, bilâhare Samsun Şubesi Müdür- lüğüne tâyin olunarak bu vazifede üç buçuk ay kaldı. Samsun, Halil İmre için bugünkü siyaset dostlarının bir- çoğunu tanıdığı mühim bir merhale oldu. İmre, burada eski Vali Rüknet- tin Nasuhioğluna, eski Bayındırlık Müdürü Y. Müh. Tevfik İleriye ve merhum Muhiddin Özkefeliye Trast- ladı. Daha sonra Eskişehir Şubesi Müdürlüğüne nakledilen İmre, bu va- zifede 1950 seçimlerine kadar kaldı. Eskişehir merhalesinin İmreye ka- zandırdığı en büyük dostluk Maliye Bakanı Hasan Polatkanın dostluğu— dur. D. 1950 seçimleri için harıl harıl aday ararken, alil İmre de Hasan Polatkanın ricalarına dayana- madı ve adaylığını kabul etti. Gerçi, Ziraat Bankası Eskişehir Şubesi Mü- dürü adaylığının Sivastan konduğu- nu öğrendiği zaman büyük telâşa düş- tü ve kazanamadığı takdirde tekrar memuriyette kalamamaktan — pek ürktü ama, korktuğu başına gelmedi ve muzaffer Demokratlar arasında o da Meclise girdi. Fakat, Sivas ken- disine emin bir yer olarak gözükme- mişti. Üşenmeden uğraştı ve 1954 de Balıkesire -doğduğu vilâyet- naklet- İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Halil İmrenin seçimlerinde meğe muvaffak oldu. gördüğü 1957 meydana çıktı. Meclise girince Bütçe Komisyo- nu Kâtipliğine seçilen İmre, 1954 büt- çesinde Raportörlüğe, 1955 te başkan vekilliğine yükseldi ve nihayet 1959 da Bütçe Komisyonu Başkanı oldu. Gönüldeki aslan... H ükümetin milletvekilleri üzerin- deki büyük hakimiyeti, Halil İmrenin Avrupa Parlâmentolarında olduğu gibi, Komisyonunu tamamen elinde tutan, büyük nüfuz sahibi bir Bütçe Komisyonu Başkanı olmasına imkân vermedi. Halil İmre, daima ikinci plânda kalmak — Zzorunda idi. bu işi zekâ ve maharetle yü- rütmesini bildi. Gerçi, — Menderesin girememişti, fakat hem yüksek çevrelere daima sada- kat gostermış, hem de Muhalefette uyandırmamıştı. gayesine -Bakanlık vuşacağını umuyor, sızlık ve gayretkeşlik göstermiyordu. Fakat, Bütçe — Komisyonu Başkanı siyasi taktik icablarının yanında ha- kikatleri de görmesini bilen bir a- damdır. Gerçi, tam ve modern bir ik- tisat kültürü yoktur. Fakat, yıllarca bankacılık — tatbikatı içinde yuğrul- mevzuata vâkıftır ve -hep- ok- memleket realitelerini sezmiştir. İlk defa Meclise girdiği za- man verdiği bir sözlü sorudan İmre- nin ciddi mali prensıplere 1çten bağ- lılığını sezmek mümkündür. Imre Amerikan yardımından temin oluna kredi ve bağışlarla bunların karşılık paralarının Bütçe Kanununda yer al— lar ve -sevgili dostu Polatkanın aksi tatbikatı gütmesine rağmen- Kambi- yo Karşılık Fonunun da Bütçe Kanu- nu içinde yer alması lüzumunu açık- ça söylemekten çekinmez. Bununla beraber, İmre, ihtiyatlı ve muti bir milletvekilidir. Kanaatini muhafaza eder ama, bu konularda şimdiye ka- dar ısrar etmediğini de belirtmeği münasip bulur. Bütçe — Komisyonu Başkanı, 1960 bütçesinin varidat tahminlerinde hükümetin samimiye- tine inanmakla beraber, yeni bütçede bu bakımdan belki de bir az acele e- dilmiş olabileceğini kabul etmekte- dir. Fakat bunu da müteaddit büt- çelerin "succession" u içinde mütalâa etmek — gerektiğini — söylemektedir. 1959 bütçesindeki varidat tahminle- rinin de geniş ölçüde gerçekleşeceği- ne inanan İmre, iktisadi Devlet te- şekküllerinin tahakkuk etmiş, fakat Hazineye hâlâ ödenmemiş olan borç- larının bütçe yılı sonunda ödenmesi gerektiğini ve ödeneceğini de belirt- 25