İKTİSADİ VE MALİ SAHADA mektedir. Buna rağmen, İmre "“ta- hakkukta kalan bu vergilerin" amme sektörüne hususi sektöre nisbetle kredi kolaylıkları gösterilmesi demek olduğunu kabul etmekte, bunun is- tikrar programının icaplarına aykırı olduğunu da -tasdik etmemekle be- raber- reddetmemektedir. Ama, İmre bunu da müsamahayla karşılamaya hazırdır: "Bir tatbikatın istikamet değiştirmesi gibi bir devrin intikal icablarından doğan böyle şeyler ta- biidir." İmrenin "bir tatbikat" tan kasdı, 4 Ağustos 1958 den önce takip edilen enflâsyon politikasından baş- ka birşey değildir. İmre, istikrar programı gereğince kredi plâfonla- rını tesbit eden kararnamelerde plâ- fon tarifinin dışında kalan bazı ban- ka plasmanlarının mevcut olduğunu da bilmektedir. Fakat kararnameler- deki bu gediklerin, yeniden enflâs- yoncu kredi artışlarına sebebiyet ve- rip vermeyeceği hakkındaki fikri ke- sindir : "Bu gediklerden istifade su- retiyle, vaktiyle diyebileceğimiz za- tatbikata gidilmeyecektir". "Vaktiyle — diyebileceğimiz ki tatbikat" nedir? İmre, bu soruya, -içindekini dışarıya vurmanın rahat- lığı içinde- "Eh, anlaşılıyor ki mahut kelimeyi ilâve etmektedir: "Bazen enflâsyon- cu bir politika da lüzumlu olabilir. Devlet ve Millet büyük bir hamleden sonra belki bir az yorulmuştur. Şim- diki rüküdet belki de bir nevi hazım devresidir." Bütçeye bakış... âkat, bu hazım devresinin aynı zamanda bir perhiz devresi ol- ması artık D. P. nin başlarını sıkmışa benzemektedir. Getirilen yeni bütçe, geniş ölçüde vergi ve Tekel zamları- na başvurulmadığı takdırde tekrar Ötü Bütçe- de masraf kalemlerinde muazzam ar- tışlar vardır. Maarif bütçesinde 74 milyon, Nafia bütçesinde 41 milyon, İmar ve İskân bütçesinde 20 milyon, Karayolları için 330 milyon ve su iş- leri için 146 milyon! Bu tahsisat ar- tışlarının büyük kısmının köy idare- lerine verileceği anlaşılmaktadır. Hal- buki, Hazine daha şimdiden büyük bir döviz sıkıntısı içindedir. 1960 ortasında biteceği tahmin edilen OECE kredileri tükenmek üzeredir. Kendi ihracatımızdan temin etmeği beklediğimiz — dövizler tahminlerin hayli altında kalmıştır. Bu durumda, köylerde yapılacak bu yeni yatırımla- rın dış finansmanının nasıl sağlana- cağı belli değildir. Bunun yanında, 1960 bütçesinin açık bir bütçe olduğu da aşikârdır. Maliye Bakanı 1959 bütçesinin 9 aylık fiili tahsilatının 4.207. milyon lira olduğunu söylemiş- tir. Geriye kalan üç ay içinde aylık vasati miktarınca tahsilat yapıldığı kabul edilse, Şubat sonundaki yekün tahsilat 5.600 milyon lira olacak de- mektir. Böyle olunca, 1959 Bütçe Ka- nunundaki tahminin 380 milyon lira kadar altında kalacağı şimdiden söy- lenebilir.. Oysa ki 1960 bütçesinde vergi hasılatında yüzde 30 nisbetinde bir artış olacağı tahmin edilmiştir. Bu artış iki şekilde olabilir : Ya emis yon ve kredi enflâsyonuna gidilecek ve nakdi gelirlerin şişmesi neticesin- de varidat artacak, veyahut iktisadi faaliyette büyük bir hızlanma olacak tır. Hükümet, OECE ye enflâsyona gitmeyeceği hususunda taahhüt ver- miştir. Bu taahhütler tutulursa, eko- nomimizdeki duraklamayı gidermek, ancak Devlet kontrolü altında cebri denilebilecek bir yatırım hamlesiyle mümkün olabilir. D.P. ise bu anla- yıştan çok uzaktır. Şu halde, ekono- mimizde istihsal faaliyetinin hızlan- masını beklemek lâzımdır. Demek o- luyor ki varidatın bu nisbette arta- bilmesi için tek yol olarak tekrar enflâsyona gitmek kalıyor. Öte yan- dan, 1960 bütçesinde muhtelif ithâl vergilerindeki artışı gerçekleştirebil- mek de 670 milyon dolarlık ithalât yapabilmekle mümkün — olacaktır. 1959 bütçe yılında 550 milyon dolar- lık ithalât yapılacağı tahmin edilmiş- ti. Bu miktar ithalâtın gerçekleşme- sine imkân yoktur. 1960 daki ithalât tahmininin gerçekleşmesi ise büs- bütün imkânsızdır. İ. Rüştü Aksal Eski dost, düşman olmaz İnsaflı bir Demokrat... ütçe Komisyonu Başkanı Halil İmre, bütün bu mütalâaları so- ğukkanlı, sakin dinlemekte ve Hükü- metin enflasyondan ayrılma siyase- tine olan inancını usanmadan tekrar etmektedir. Fakat, ihtiyatlı politika- cının basiret maskesini, ciddi maliye- cinin meslek vicdanındaki kıpırdan- malar bazen delip geçebilmektedir. O zaman İmre, "Memleketin muazzam ihtiyaçları var. Çok muazzam.. Bun- ları vergileri arttırmadan karşılamak hiçbir İktidar için mümkün olamaz." diye kaşlarını çatmaktadır. Fakat İmre, akabinde, bu sözlerinin umumi olduğunu ve muayyen bir bütçeye, yâni 1960 bütçesine şâmil olmadığı- nı da ilâve etmektedir. Bütçe Komisyonunda Başkanın bu hususiyetleri dolayısiyle müzake- reler tatlı - sert bir hava içinde ce- reyan ederken hakikat şudur ki D.P. İktidarı bir seçim bütçesi getirmiş- tir. Bu seçim bütçesinin enflâsyonca olmaması dışardan çok büyük yar- dımların teminini gerektirmektedir. Halbuki, yardım işinde büyük müş- külâta uğrandığı -A. A. nın bütün tekziplerine rağmen- bir hakikattir. OECE'den yardım istenmediğine da- ir resmi açıklamayı okuyan Ankara- daki kordiplomatik mensupları, bu hafta birbirlerine, gülerek, Drışişleri Bakanlığı İktisadi İşler Kâtibi Umu- mi Muavini Elçi Hasan Işıkın, La Mu- ette Şatosundaki Komite toplantısın- dan kısa bir teşekkür sözüyle hemen kalkıp, kıpkırmızı nasıl dışarı çıktı- ğının hikâyesini anlatıyorlardı. Evet, OECE yeni kredileri reddetmişti; fa- kat, mesele Türk Delegasyonunun is- teği üzerine tekrar görüşülecekti. İktidar bakımından büyük he- def seçımı kazanmaktır. Halil İmre için "Seçim psikolojisi. memnunluk psikolojisidir.. Bu memnunluk nere- den ve ne sebeple gelirse gelsin... Me- selâ, Bandırmanın vilâyet olması böy- le bir memnunluk psikolojisi yarata- bilir. -İmre, Bandırmanın vilâyet ol- ması konusunda Balıkesirin en kuv- vetli milletvekili Sıtkı Yırcalı ile ih- tilâf halindedir.- Ama bu, vilâyet ol- mama / keyfiyetinin — seçime müessir bir hoşnutsuzluk — olacağı mânâsına da alınmamalıdır." " diyor İmre, "istikrarın ge- rektirdiği râkit ekonominin de mem- nunluk psikolojisinin — doğmasında müsbet tesirleri olabileceği gibi, enf- lâsyon da bazen böyle bir tesir yara- tabilir!" Geçen hafta içinde hiç bir söz 1960 bütçesinin parolasının, "Seçimi her ne pahasına olursa olsun kazan- mak"tan ibaret bulunduğunu bundan iyi anlatamazdı. AKİS, 30 ARALIK 1959