23 Aralık 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

23 Aralık 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER ti. a Kırdara refakat eden Mos- kova — Büyükelçimiz Kemal — Kavur -kendisi pek klasik Büyük Elçilerimiz endir- "Bu çalışmaların iki memle- ketin hekimleri arasında temasları kuvvetlendireceğini" söyledi. Kavur, bu k darını da kaü saymamıştı ki i- etti: "Bu maların, Türkiyey- le Sovyetler Bırlıgı arasın dakı dosta- ne munasebetler üzerinde müsbet bir tesiri olacakt Büyükelçi Kavurun bu sözleri söy- lediğinin ertesi günü ise, Dışişleri Ba- kanı Fatih Rüştü Zorlu Atlantik Kon- seyınde Sovyetler Ortadoğuda ve U- zakdoğuda — tecavüzkâr bir politika yurutmege devam ettikleri müddetçe, Avrupada yumuşak bir politika güt- melerinin hiçbir mânâ ifâde etmeye- ceğini bildirdikten sonra, -meşhur Le onde'a göre- hayli kotumser bir e- dâyla "Rusların bir gün Batılılarla beraber Türkiyeye yardım edecekle- rini de görecek miyiz?", diye soru- yordu. Gösterilen itibar Türk heyeti, Ruslardan yardım görmese de itibar gördü. Güzel bir program hazırlanmıştı. Dr. Kır- dar ve arkadaşlarına sıhhi tesisler gezdirildi, şereflerine Zziyafetler ve- rildi. Heyet, Moskovadaki son gü- nünde Rus başkentının yeni mahalle- lerinden birine inşa edilen modern hastahaneyi gezdi. Akşam, Yabancı Memleketlerle Dostluk ve Kültürel Münasebetler Cemiyetleri Birliğinin verdiği ziyafeti bulunuldu. Söz alan, birliğin tıp kısmının — başkan vekili Prof. Nikolai Blokhin Türk hekimle- rinin Zziyaretinin iki memleket he- kimleri arasında sıkı ilmi münasebet- lere bir başlangıç teşkil etmesini di- ledi. Kendisine Başbakan Menderesin doktoru ve şahsi dostu Prof. Ekrem Şerif Egeli cevap verdi. Egeli, heye- tin Rusyada gordugu sıcak alâkayı ve iyi kabulü övdü, sonra kültürel münasebetlerin iki memleket arasın- da dostluk kurmak için en iyi çare oldugunu belirtti. Bu vazifede "en insani meslek"in mesupları olan dok- torların omuzlarına düşen rolü ha- tırlattıktan sonra Prof. Egeli Sov- yet - Türk dostluğu ve yeryüzünde- ki bütün insanların dostluğu şerefine kadehini kaldırdı. Toplantıda Sovyet Rusyanın Sağlık Bakanı Sergei Ku- raçof da hazır bulunuyordu eyet, Moskovadan Leningrada hareket etti. Seyahat bu haftanın ba- şına kadar sürecekti. Fakat Ekrem Şerif Egeli heyetten daha evvel Tür- kiyeye döndü Söylendiğine göre se- yahatın kendısıyle alâkalı kısmı so- na ermişti. Yeni taktikler Saglı Bakanının akisler uyandırdı. dar yaz ortalarında davet edilmişti. Davetin Camp David mülakatından sonra kabulü, Türk dış politikasının yeni tasavvurlar peşinde olduğu şüp- seyahati, derin Dr. Lütfi Kı hesini uyandırdı. Üstelik Amerikan yardımının bugünkü ikili şeklinden 10 çıkıp yenı bir veçhe alacağı bilini yordu B yle bir anda Sovye tlerle dost görünmenin fayda sağlayacağı ümit edilmiş olabilirdi. Fatih Rüştü Zorlu, -kendi tabiriyle- dolarlardan sonra Türkiyeye girecek rublelerde de bir hissesi bulunmasını belki ar- zulamıştı ve gayretlerini o istikame- te tevcih etmişti. Fakat Semyonefîn soğuk cevabı, manevranın gayes bütün partnerler tarafından ezıldıgı— nin işareti yerine geçti Hem, Türkiye daha şimdiden Sovyet rusyadan yardım — alıyordu. Üç mensucat fabrikası için sağlanan krediler, bir Türk iktisadi devlet te- şekkülü -Sümerbank- tarafından bir Sovyet ıktısadı devlet teşekkülünden -Sovyet yada bütün iktisadi teşek küller, devlet teşekkülüdür- alınmış Lütfi Kırdar Korktuğu başına geldi tır. Yardım alındığına göre, Türk hü- kümeti, yumuşama havasının Orta- doğuya da yayılmaga başladığı ka- naatinde miydi ? r yumuşama havası — Ortadoğuya yayılmadıysa, Türk Sağlık Bakanının Kremlin nezdındekı Türk Buyukelçısının iki mşu arasındaki münasebetlerde iyileşmede -hem de Moskavada- bahsetmelerinin sebebi neydi? Bütün bunları soranlar, daim, bir NATO üyesi olarak kalacak olan Türkiyenin itidalli, -ve itidalli olmak için de evvelâ tenakuzdan uzak- bir politikaya ne zaman sahip olacağını merak ettiler. Bu haftanın başmda bu sual kendisine sorulan bir müte- hassıs gülümseyerek şu cevabı veri- ü . " — Tabii, iktidarı C.H.P. alın- y ca: D.P. Hava meselesi.. G çen hafta, Ankaranın siyasi çevrelerinde en fazla kullanılan kelime altı harflik bir kelime oldu: Önerge. Kelime cemi halde kullanıl- dığından sonuna üç harf daha geli- yor ve önergeler oluyordu. Bunlar, C. H. P. Grubu tarafından Buyuk Millet Meclisine verilen ve doğrusu istenilirse hiç kimse tarafından inan- dırıcı bulunmayan sebeplerden dola- yı bir türlü gündeme alınmayan Tah- kikat önergeleriydi. İşin eğlenceli tarafı, bunların Mecliste ve daha ev- vel —Samet Ağaoğlu ile alâkalı olanı hari D. P. Grubunda görüşülmesi, fîılen kararlaştırıldıgından hafta yunca, hele perşembeye kadar gel r hem C. P. mılletvekıllerı m D. P. mılletvekıllerı tarafından beklenıldı Ama AKİS'in geçen sayı- sında bildirdiği gibi, bu hiç mu İktidarın başı milletvekilleri arasında "hava yapmak "la meşgul- dü Nitekim geçen haftanın sonunda bir akşam pijamalarım giyinmek üze- re olan esmer, saçları dökük, kısa boylu bir polıtıkacı uzun uzun Ööten telefonunun ahizesini eline aldığında günlerden cumaydı. Kısa boylu, saç- ları dökük politikacı telefondaki se- se telâşla : "Peki.. olur, şimdi yola çıkıyorum" diye cevap verdi ve acele ile pijamalarını bir tarafa atarak ye- niden elbiselerini giyinmeğe başladı. Aceleyle giyinen politikacı, İçel milletvekili Yakup Karabuluttu. Kon- yadan geni gelmış, yorgunluk kahve- sini bile içmeğe it - bulamadan Beyefendinin dâvetine icabet zorunda bırakılmıştı. Başbakan Adnan Men- deres Hariciye köşkünde bazı millet- vekillerine malüm yemeklerinden bi- rini veriyordu. Yemeğe Grup idare kurulu aza- ları da davet edilmişti. Davetliler a- rasında Kayseri milletvekillerinden sman Kavuncu, Fikri Apaydın ve bazı arkadaşları, Meclis idare âmir- inden Kocaeli milletvekili Nuzhet Akın da bulunuyordu. Bakanlardan ise Çankırı konuşmasıyla muhalefeti yerden yere vurduğunu her fırsatta eşine dostuna söyleyen Gümrük ve Tekel bakanı Hadi Hüsman, Abdul— lah Aker, Hayrettin Erkmen V. Menderes kabinesinin meşhur lçışlerı Bakanı Namık Gedik vard Büfe — şatafatlı bir akşam yeme- ğinden ziyade ,basit bir soğuk büfe tarzında hazırlanmıştı Mezeler ek- serıyetı teşkil etmekteydi. Beyefen- di gelen milletvekillerine iltifat edi- yordu. Bir kaç kadehten sonra ha- raretli bir sohbete dalındı. Neler ko- nuşulmuyordu? Muhalefetin yaptık- larından tutun da, bu sene gırışılecek geniş imar faalıyetıne ka Bey- efendi anlatıyordu! Gedik anlatıyordu. AKİS, 23 ARALIK 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: