lenin üstünde fazla durulmadı ve ga- zetecilerin talebi üzerine — yumurta seklindeki masanın etrafında topla- nılarak neşeli resimler çektirildi. Artık herkes öğrenmişti ki her ya- sak, Paşa korkusunun yeni bir ifa- desidir... Dinlenme I nonu toplantınin en neşeli adamı azimli görünüyordu. İs- tanbuldakı kısa dinlenmenin İnönüye çok yaradığı muhakkaktı. — Geçen hafta Pazartesi günü — Maltepede trenden inen İnönü, oğlu Ömerin e- vinde kahvaltı ettikten sonra Eren- köye annesini ziyarete git Öğle rakti döndü ve derhal sandala atla- yıp açıkta, denize girdi. İlk gun su- da 6 dakika kaldı. Ertesi gün 6,5 dakika, Çarşamba günü de 7,5 da- kika yuzdu Perşembe günü Heybe— liada plajından denize giren İnönü, meşhur çivileme atlayışını yapmak fırsatım da buldu ve denizden âdeta istemiyerek çıktı. Cuma günü hem program yüklü, hem de hava berbat olduğu için de- niz faslı yoktu. Sabah, hasta Falih tayı Modadaki evinde ziya- ret eden İnönü, öğleden sonraki ba- sin toplantısında neşri yasak edilen konuşmayı yaptı. Akşam, Ankaraya dönmek üzere Bostancıdan trene binerken hâlâ yağmur — yağıyordu. Havaya bakan İnönü, "Bu hava bir haftada düzelmez" derken kötümser görünüyordu. Ama bu kötümserlik sadece hava içindi. Cumartesi saba— hı Ankaraya inen İnönü, parti top- lantılarından resmi davetlere kadar çeşitli yorucu işle neşesinden ve dinç- liğinden birşey kaybetmeden uğraş- Ü, Bu haftanın başında — Pazartesi günü Emin BErişirgilin kızının nikâ- hında bulunacak olan İnönü, Çar- şamba günü yeniden İstanbula dö- nerek Meclis açılıncaya kadar deniz- den faydalanacaktı Tabii "hava" müsaade ederse.. Vatan sathı A ma hava şartları ne olursa ol- C. H. P. ekiplerinin millete hakıkatları anlatma faaliyeti aralık- sız devam ediyordu. Hafta sonunda Ankarada toplanan C. H. P. mille vekilleri bir iki gün kalıp Genel Mer- kezle fikir temasında — bulunduktan sonra yeniden yollara düştüler. Ma- latyadan henüz dönen Nüvit Yetkin ile Trakya gazisini bitiren Suphi Baykamın Tokat milletvekili Şahap Kitaplının da iltihakı ile teşkil ettik- leri ekip Çankırı, Kastamonu, Sinop ve Zonguldak'a hareket etti. Fethi Çelikbaş beraberine Hıfzı Oğuz Be- kata ile Eğeden yeni dönen Fazıl Yalçını alarak Burdur, Antalya ve Muğla yolunu tuttu. Orhan Öztrak, Halil Sezai Erkut ve Avni Doğandan kurulu ekip ise Çanakkale yolunday- dı. Birçok C. H. P. milletvekili ise seçim bölgelerinde bulunuyordu. Bu bakımdan Hatayda — görülmemiş bir AKİS, 7 TEMMUZ 1959 YURTTA OLUP BİTENLER İnönü, Flechter Warren ile kadeh tokuşturuyor Islatma!.. çalışmanın örneğini veren İhsan Ada 15 günden beri bütün ili köy köy do- laşıyordu. Bundan başka her 1ldek1 erkez Temsilcileri, mahalli teşkilât- la 1şbırlıg1 yaparak ocak ve bucak kongrelerini tamamlamağa çalışı- yorlardı reket Temmuz ortasında Meclis açılana kadar devam edecekti. Meclisin yeniden — çalışmaya girme- sinden birkaç gün sonra da, 17 Tem- muzda Parti Meclisi toplantısı yapı- lacaktı. Bu defaki Parti Meclisinin en büyük hususiyeti, gittikçe ehem- miyet kazanan iktisadi vaziyetin göz- den geçirilmesi olacaktı. Parti Mec- lisi, - çalışmalarım — tamamladıktan sonra neşredecegı teblıgde ihtimal en büyük y . P. nin iktisadi görüşünü 1zaha ayıracaktı Protokol Su şakaları A merikan Büyük Elçisi — Ekselans Warren'in Çankayadaki ikâmet- gâhına Bayan İnönü ile birlikte ve son derece dinç adımlarla giren . P. Genel Başkanı, ev sahipleri- nin elini sıkarak selâmlaştıktan son- ra, güle "— Amma da ıslanmışım!" dedi. İnönünün koyu gri üç düğmeli elbisesinin sırılsıklam olduğunu gö- ren ev sahipleri, çiçekleri sulamakta olan bahçivanın bir dikkatsizlik yap- tığı zehabına kapılarak hararetli bir ekilde teessürlerini bildirip Öözürler dilemeye başlamaları üzerine, İnönü neşe dolu kahkahalarından birini a- tarak: "— Yok canım, dedi, kavgadan geliyor zannetmeyin diye — söylüyo- Tum" Sonra hâdiseyi anlattı. Otomobil- le gelirken, yukarıdan aşağıya- inen bir arazöz su — fışkırtmış ve açık pencereden içeri dolan sular İnönü- nün elbisesini bu hâle — getirmişti. Gerçi Bayan İnönü, pek üzülmüş ve tekrar eve dönüp elbıse /| değiştirme- yi teklif etmişti ama meri- kan Büyük Elçisinin İstiklal gününü dolayısıyle yaptığı davete ıslak elbi- seyle gitmekte bir mahzur görme- mişti. Onu sokakta kavga etti de el- bisesi bu hâle geldi zannetmiyecek- lerdi yı İnönü ev sahipleriyle İngilizce konuşuyor ve İstanbuldan sırf İstik- lâl gününde hazır bulunmak için gel- diğini söylüyor Hakikaten İnönü, deniz banyola- rım bırakmış ve Cuma günü akşa- mı Bostancıdan yataklı katara bine- rek Cumartesi sabahı Ankaraya gel- mişti. Saat 12 yi birkaç dakika ge- çerken de Amerikan Büyük Elçisi- nin dâvetine icabet etmişti. İnönü, salona girdiği zaman bü- yük alâka uyandırdı. Bilhassa ha- nımlar bu 75 yaşındaki delikanlıya takdim edilmek için âdeta biribirle- rini itiyorlardı. Az zamanda etrafın- da "hâle"lenen hanımlara İnönü bol bol iltifatlarda bulundu. Bayan İnö- nü ise manzarayı gururla seyrediyor- du. İlk kadehi Ekselans . Warren ile birlikte "şerefe" içen İnönü, sonra iki kadeh daha şampanya içti. Baş- bakan Menderesin de bu resepsiyo- 7