YURTTA OLUP BİTENLER sis geçti. Toplantıda 12 kişi hazır bulundu. Halbuki cemiyetin sadece 30 profesör üyesi vardı. — Anlaşılan "cher" profesörler, -"Hür Fikirler" etiketini taşıyan bir cemiyetin top- lantasında bulunmanın ihtiyatsız- lık olacağını duşunmuşlerdı' Ancak Ord. Prof. K Yürük ve Doçent Abdülkadir Karahan gibi için dolu birkaç atılgan unıversıtelı cesaretle toplantıya gelm Toplantı bır otokrıtık" havası içinde geçti. Feyzioğlu hâdisesi ol- muş, Kubalı hâdisesi olmus, başın hürriyeti kuşa döndürü lmuş, ama Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti ağ- bile açmak lüzumunu duyma- Bu hâdiseler karşısında hiç değilse bir tebliğ neşredip görüsünü açıklaması gereken cemiyet — hare- ketsiz kalmıştı. Doçent Karahan "Konferanslarla iş yürümez, hare- kete geçmek lâzım" diyerek, bu ak- im almıyacağı pasifliği tenkid edi- yordu. Bu, neden böyleydi? İşin iza- hım tecrübeli Ordinaryüs Prof. A. emal Yürük yaptı: "Bir kışmımız kalenin içinde kahramanız. ÜUniver- site kapısının dışında açık mücade- leden kaçınıyoruz bunu göze alamı. yoruz". Evet, birçok kendilerini kalenin lerdir ve bu kalenin duvarlarından birinin de meşhur arsa işi oluduğu havasının yaratılmasına göz yum- muşlardır. üniversite bocası içine hapsetmiş- Yapı Kooperatifi Hikâyesi rsa meselesi, Kubalı hâdisesinin en hararetlı günlerinde — patlak verdi. İstanbul Üniversitesinin Men- derese verdiği Ziyafette, profesörle- rin esas derdinin bir meskene ka- vuşmak olduğu intibar — uyandırıldı. Menderes arsa işiyle çok alâkalan- mış, hattâ Vakıflar rünü çağırtarak, nünde arsa meseles mirleri vermişti. Vakıflar, sahibi bulunduğu Maçkadak denize nâzır 3 dönüm araziyi ehven fiyatla koo- paratife satacaktı. Hat'â İktidarın görüşlerini sadakatle — aksettirmede usta Anadolu Ajansı ziyafet habe- rini verirken "Bu arada profesörle- rin ihtiyaçları üzerinde de durulmuş, aralarında, kurdukları yapı koopera- tife hakkında verilen izahat dinlenil- miş ve bu hususta Vâkıflar Umum Müdürlüğü tarafından satılacak ar- sa ile Vakıflar Bankasının yaptıra- cağı, binaların evsafı ve hazırlanan projenin esasları anlatılmış ve önü- müzdeki hafta içinde — mukavelenin imzalanarak fâaliyete geçeceği ha- ber verilmiştir"” demekte kusur et- Profesörlerin ö- i, için gerekli e- medi İstanbul Üniversitesi Yapı Koo- peratifi üyeleri artık memnundular. Meseleye İktidarın en üst kâdemele- ri el koymuşlardı. Mesken işi sürat- le halledilecekti. Fakat aradan tam 1 sene 14 gün geçti, mesken mesele- sinde eri ufak bir ilerleme olmadı. Vaatlere inanan üniversitelilerin de, çok geç bile olsa, gözleri açıldı. Üniversite profesörleri yapı koo- peratifinin, meşhur vaadden tam | sene gün sonra yapılan kongresi bu geç uyanışın ifadesi oldu. Ateşli Doçent Abdülkadir Karahan tutul- mayan vaadler karşısında üniversi - tenin ne düşündüğü "Bir takım entrika ve oyunlarla Üniversiteyi acze düşürüp mazlum hale getirme- ye kimsenin hakkı yoktur" cümle- siyle apaçık ortaya 'koydu. Bu ent- rikalara maalesef âlet — olunmuştu. Teslim edilmediği halde arsanın ve- rildiğinin radyoyla ilân edilmesinin ne mânaya geldiğini kooperatif ü- yeleri çok geç anlamışlardı. Dolmuş dedikodularına mevzu olmanın, bir arsaya fikirlerim — satmış — duruma düşmenin acısını şimdi hissediyor- lardı. Ancak şimdi "Eğer, İktidar projelerinin tahakkuku için bizden bacı fedakârlıklar ye tavizler isti- yorsa, karanlıkta göz kırpıyordur". demektedirler. Öfkeyle karışık ümitsizlik havası kooperatif idarecilerini de sarmıştır. İşlerin kötü — gittiğini — saklamıyan Kooperatif Başkanı Prof. Kemaled- din Birsel "Senelerdir. — bekliyoruz. Artık sözle, vaad ile vakit geçire- meyiz. Musbet iş bekliyoruz. Radyo İM bile ilân edildiği halde arsa işi hâlâ yoluna gırmemıştır diyerek tazallum — etmiştir. - Hakikaten Mahdut Mesuliyetli İstanbul Üniversitesi Yapı Koopera- tifi ile Mahdut Mesulıyetli İstanbul Teknik Üniversitesi Yapı Kooperati- fi -ki adan bırleşmışlerdır— yıl- lardır. — bekliyordu. Kooperatifin 2 milyon lira parası 5 yıldır Vakıflar Bankasında yatıyordu. Bu para ik- ramiye isabetiyle 20 bin lira artmış, enflâsyon dolayısıyle de kıymetinin yarısını kaybetm Emlâk Kredi Bankası ile koope- ratif arasında bir. protokol imzalan- mıştı. Bu protokola göre, profesör— ler mahallesinin temeli 15 Mayı 1958 de atılacaktı. Fakat Vakıfîar Umum Müdürlüğü, verildiği radyo ile ilân edilen meşhur arsayı devret- mediği için hazırlıklar suya düştü. Zira protokola "arsalar devredildiği takdirde" ibaresini eklemek ihtiyat- lılığı gösterilmişti. Şimdi bütün mesele su noktada toplanmaktadır: Emlâk Kredi Ban- TİFİ[M VATAN CEPHESİ İÇİN TELGRAF AKİS, 11 NİSAN 1959