26 AKİS'in Yazı Müsabakası "Milletlerin İktisadi Kalkınması Niçin Hürriyet içinde Olmalıdır" Insanın saadeti herşeym esasıdır. ise insanı hür — yaşatmakla mumkundur. Milletlerine bu saa- deti ve refahı sağlamak için ken- dilerinde ilahi bir kudret — gören pek çok diktatör bu hayalin arka- sından koşarken milletlerinin nef- retini kazanmış, kâh sokaklarda sürüklenmek, kâh soluğu vatandan uzak gürbet ellerde alıp canlarını can pazarından kaçırmak zorunda kalmak bahtsızlığına — uğramışlar- dır. İşte en yakın iki örnek: İIrakın Nuri Essaidi ve Arjantinin Peron'u.. Ama ne oldu? Hıç Bunlar gibi pek çok kalkınma heveslisi bugünkü — heybetli hürriyetler memleketi — Amerika halkının sosyal refahı özenç ko- nusudur ve u refahın sırları merak kaynağıdır. Bu — özencin cazibesine — kapılarak — memleket- lerini kalkındırmak için "mura- kabesiz kalkınma" — hevesiyle ise başlıyan ve "her mahallede bir milyoner" yetiştirmekle herşeyin tamamlandığını sananların sonu ne yazık ki boyle oluyor ve memleket- leri zenginin çok Zzengin, fakirin çok fakir olduğu sefahat ve sefa- let yuvası olmaktan kurtulamıyor. Ve ne yazık ki, kendi talihleriyle bu bahtsız kışılerın talihlerini birleşti- ren milletler de iktisadi refaha da- ha uzun müddet hasret kalmakta, kurtuluş için yapılan her çırpınış batağa saplanmakta planları daha da derinlere götürmekte, insan yu- tan kumsallar bu bahtsızları daha büyük bir şevkle kucaklamaktadır. mokratik rejimler ise dikta- tör yaradılışları kendilerini ilâh sanmak sevdasından — korumaktan başka; plâna, programa ve ilme de- ğer veren, milli gelirin arttırılması yolunda fertleri fedakârlığa gönül rızasıyla katlanmaya zorlayabilen, ilmi yollardan rasvonel — çalışmayı gerçekten sağlıyan, yatırımların i- sabetli olması için gereken plân ve programla murakabeyi — gerçekten teinin eden, fertler arasında milli gelirin âdil damıtılmasıyla — sosyal âdetin mümkün kılınmasına yol a- çan rejimlerdir. unun içindir ki gerçek kalkınma idealine bağlı olanlar hürriyetleri kısmak — söyle dursun teşvik etmekle mükelleftir- ler. İktisaden - kalkınabilmek için - XL- milli geliri arttırmak fazla yatırım yapmak, ge lıre istikrar zandırmak lazımdır Plân ve prog- rama, ilme, tenkide, - murakabeye yer verilen memleketlerde, bu, sağ- lanabilmektedir. Zira lüks ihtiyaç- ların zarurilerine tercih edilmeme- si, hastaya ilâç yerine "dost hedi- yesi" lüks arabaların ithalinin ön- lenmesi geniş bir kontrol ve mu- rakabe sistemiyle, tenkid serbest- liğiyle mümkün olabilmektedir. AKİS'in Müsabaka Şartları — AKİS'in bu seneki yazı musabakası için mevzu şudur: "MİLLLETLERİN İKTİSADİ KALKINMASI NIÇIN HÜRRİ- YET ÇIND MALIDIR?" * — Mü bakaya katılmak için gönderilen yazılar kâğıdın bir yüzüne makinayla ve orta aralıkta yazılacak, uzunluğ 8x30 ebadındaki — kâğıtlarla iki sayfayı tecavüz etmiyecek- tir Gelen yazılar önce A- KISın yazı isleri kadrosundan kurulacak bir kuçuk jüri tara- fından incelenecek, uygun görü- len AKİS'te neşredılecektır * — Yazıların — neşri 1 Temmuz 1958 de başlanacak— tır. 30 Nisan 1959 dan sonra gelen yazılar müsabaka 'dışında bırakılacaktır. * — AKİS'te neşredilen ya- nlar 1959 Mayıs başında top lanacak olan selâhiyetli bir jüri tarafından' incelenerek, — birin- ciliği kazanan yazının sahibine 1.000, ikinciliği, kazanan yazı- nın sahibine 500 ve üçüncülüğü kazanan yazının sahibine de 250 lira telif hakkı — ödenecektir. Bundan başka birinciliği kaza- nan yazının muharririnin Tes- mi 1959 mayısının ortasında çı- kacak olan Altıncı yılımızın ilk sayısının kapağını süsliye- cektir, — Musabakaya katılacak yazıların "AKİS Mecmuası, ya- zı müsabakası — servisi P. K. 2 . Ankara" adresine posta- lanmanı lâzımdır. Erdoğan G. DÜLGEROĞLU oniki a- çalışan Yatırımların senenin yından sadece üç ayında fabrikalara hasredilmesiyle iktisa- den kalkınma imkânsızdır. "Hürri- yetten önce fabrika" siyaseti yatı- rımların isabetsizliğine yol açması yüzünden iflââa mahkum olmakta- ır. Yapılacak işlerin kalitesizliğin- den doğacak çöküntülerin, politik endişelerin ilme tercih edilmesinin, halkın karaborsa ve hile gibi ahlâ- ki düşkünlüklere sapmasının — ön- lenmesi, insanlık haysiyetini her- şeyin üstünde — tutan demokratık bir nizam içinde mümkündür. Bu- nun içindir ki iktisaden kalkınmış milletler arasında gerçek kalkınma hürriyetleri en az tahdide uğramış milletlerin kalkınmağıdır. İktisaden — kalkınmış, — istihsal fazlası malları İçin pazar bulama- maktan başka endişesi — olmayan Amerikanın bu — başarısının sırrı büyülü "hürriyet" — kelimesindedir. Nerede hürriyet varsa devamlı te- rakki, nerede istibdat varsa çökün- tü -aldatıcı bir gelişme olsa bile- görülmektedir. İnsanları boğaz tok- luğuna çalıştırıp iktisadi kalkınma- yı gerçekleştirmek ümidi hayal ol- maktan kurtulamamaktadır. Tarih bunun örnekleriyle doludur. İnsan vasıta olarak kullanıla- maz. İnsanı diğer canlılardan ayı- ran vasfı yaratıcı zekâsıdır. İhsanı Iktısadı kalkınma için vasıta ola- rak kullanmak, insanlık haysiyeti- ni hiçe saymak olur. İnsanlık hay- siyetini herşeyin üstünde tutan ta- san, bu duruma hiçbir zaman bo- yun eğmemektedir. İnsan yaratıcı zekâsını kullanabilmek için — gere- ken serbestiyi bulduğu — müddetçe insanlık terakki etmektedir. Zira el elden üstündür. Üstün elin sah- neye çıkması, üstün görüşün tatbik edilmesi, ıstışare kontrol ve mura- kabeye yer verilmesiyle mümkün "halka — doğru" lâfının gerçek mânası balkı ken- dine doğru çekmektir. Bunun aksi bir felâketten farksızdır ve fakirin soyulup zayıfın kahredildiği yoldan gecen iktisadi kalkınıra gerçek Ur kalkınma asla olamaz. Bugün böyle bir durumda bulunan Sovyet Rus- yanın, Sputnikler uçurabilen komü- nist rejimin ata binmiş dilenciden ne farkı vardır? Yerini yadırgıyan dilenci ergeç attan yuvarlanacaktir. Demokrasilerde AKİS, I1 NİSAN 1959