DÜNYADA OLUP BİTENLER Doğu - Batı "Ma piove, piove..." NATOntra onuncuyıldonumunu kutlamak üzere büyük merasim salonunun bulunduğa binaya gelen diplomatlar o gün Washington so- kaklarındaki askeri "gösterileri iyice seyredemediler. Başşehir meteoroloji bakımından en kötü günlerinden bi- rini yaşıyordu. Gökyüzü kapalıydı ye ağır ağır yağan ince bir- yağmur güzel bulvarlara hüzünlü bir hava veriyordu. Fakat harp sonrasının en mânalı ve en sevindirici hâdisesinin yıldönümü münasebetiyle bir araya gelenler -ve bilhassa melodi düşkü- nü İtalyanlar, bu yıl San Remo'da meşhur olan şarkıyı hatırlamadan edemediler: — "Yedi renkh kuşağın bütün eşsiz Trenkleri". "O sevimli yağmuru durdurmak istese de“, "Aş- kımızın üstüne gökten gümüş yağı- or.!" O gün Eisenhovsrer'in nutkunu dinlemek üzere toplanan onbeş mil- let temsilcilerinin birbirine sahiden âşık oldukları söylenemezdi. Hattâ bazılarının müşterek ideallere bağlı- lıktan zıyade Washington'dan gele- cek "gümüş yağmuru" ile alâkadar oldukları kimsenin meçhulü değildi. Bütün bunlara rağmen. Batı Avru- pa medeniyetine karşı tevcih edilen edilen tehlike..0o kadar .. büyüktü ki, Kuzey Atlantik Cephesi -zayıflamak Söyle dursun, her geçen gün biraz daha kuvvetlenmişti. Fakat, şimdi, tam andlaşmanın o- nuncu yılında taraflar arasında ba- zı. görüş ayrılıklarının bulunduğu saklamak mümkün değildi, Merasim toplantısından önce yapılan dörtlü görüşmelerde yeni İngiliz teklifleriy- le alâkalı çetin müzakereler olmuş- tu. İngiltere Almanyadaki gerginli- mi, gidermek üzere bazı, plânlar ha- zırlamıştı münasip bır lisanla bildirildiği takdirde Rusların da bu plânlara muvafakat edeceklerini ile- Ti sürüyordu. "Kuvvetlerin - dondu rulması" adı verilen bu teklife göre, Orta Avrupada tesbit edilen bir hat- tın iki tarafındaki Doğulu ve Batılı kuvvetler, için silâh v asker sayısı bakımından azami nisbetler tespit edilecek kuvvetler bu şekilde don- durulduktan sonra, Zzamanla tedrici olarak azaltılacaktır. İngilizler böyle bir teklifte Almanlarla — Fransızları kızdıracak bir taraf görmüyorlardı. e Paris hükümetlerinin asıl korktukları şey, Doğu ile- Batı ara- sında silâhtan tecrit edilmiş bir bölgenin, meydana getırılmesı değil miydi ? İşte Londranın ileri sürdüğü hâl tarzı bu ihtimali ortadan kaldı- rıyor, Batı Almanyanın yine mütte- fik kuvvetler tarafından işgal altın- da tutulmasını ve mudafaa edilmesi- si. mümkün kılıyor. Flörtün, tehlikeleri, Batı Almanya başta Fransa ve Amerika, olmak üzere Sovyetlerle müzakereye başlamanın Moskovada yanlış — tefsir — edilebileceğinden ve Batının Rus tehditleri — karşısında gerilemesi şeklinde anlaşılmasından çekmiyorlardı. Aslınla bakılırsa, n ve Paris hükümetleri şımdılık Ruslarla bir masaya — oturulmasına bile taraftar değillerdi. Amerika bilhassa geçen ay Macmillan'ın zi- yaretinden sonra- bu husustaki gö- rüşünü biraz değiştirmişti. — Hasta Dulles'ın yerine, dışişlerini yürüten Herter, daha şimdiden bir taviz i- fade eden tekliflerle ortaya çıkılma- sını yanlış buluyordu İngilizlerin is- tediği şekilde — "kuvvetlerin dondu- rulması" teklifini ileri sürerek kon- ferans masasına — oturmak Batılıla- rın pazarlık sahasını daraltabilirdi. azar 1 k" kelımesınm tabu sayıldı- ğı Amerika bu "pazarlık” sözünden Ingılızlerın anladığı mânayı anla- mıyordu. "Washington'a göre, Doğu- Batı münasebetlerinde pazarlık ka- bul etmiyen bazı meseleler vardı Ve Batı Bertin halkının istikbali, mese- lesi de bu çeşit mevzulardan bırıydı NATO yıldönümü münâsebetiyle 1.400 kişilik muazzam Ve güzide bir topluluğa hitabeden Başkan Eisen- hovver de hemen hemen aynı şeyleri tekrarladı. Washington'daki tarihi salon o günkü merasim için — yeni baştan tanzim edilmişti. *.* Hitabet kürsüsünün arkasında onbeş mille- tin dışişleri bakanları ve delegasyon başkanları yer Almıştı. Onların ge- risinde rengârenk onbeş bayrak sı- ralanmış, çiçekler konmuştu. — Kuv- vetli,projektör ışıklanılın altında çok güzel gözüken bu manzara, — mavili beyazlı büyük bir NATO bayrağı ile daha da mânalandırılmış oluyordu. Başkan Eisenhower, karşısındaki ka- labalığa hitabederken, elindeki yazılı metne, tamamen bağlı kalmadı. Za- man zaman, bilhassa Batının değer Verdiği idealler bahis mevzu olduk- ça, metnin dışına çıkıyor, — "Kitabı Mukaddes"ten parçalar okuyordu Rusya Iraka silâh veriyor Başkan Eisenhower'den sonra söz alan dışişleri bakanlarının çoğu, Sov- yetlere kargı fazla yumuşak bir po- litika takip edilmesinin NATO birli- ğini tehlikelere — sürükleyebileceğini belirttiler. Bilhassa Fransız Dışişle- ri Bakanı Maurice Couve de Mur- ville ile Alman Dışişleri Bakanı He- inrich von Brentano bu kta üze- rinde kuvvetle durdular. Hattâ nıs— beten yumuşak bir konuşma ya - sı beklenen Hollanda Dışişleri Baka— nı Joseph M. Luns bile Doğu - Batı gerginliğini gidermenin taliyi çaresi olarak Almanyadaki kuvvetlerin muhafaza edılmesmı ileri sürdü. Ta- biü, şimdiye kadar ki bütün toplantı- larda Doğu . Batı yakınlaşması aley- hinde bulunanlarla tempo tutan Fa- tin Rüştü Zorlu da "zor politikası" nın faydalarından bahsetmek fırsatı- nı kaçırmadı. Bu hava karşısında, İngilterenin uzlaştırma gayretleri "tehlikeli bir flört” olarak gözükmeğe başlamıştı. Lloyd, herkesin yanlış bir zehaba kapılmasını önlemek mak- sadıyla bazı açıklamalarda — bulun- mayı uygun gördü. İngiltere Alman- yanın silahsızlandırılması gibi bir şey ileri surmuyordu Hattâ müdâ- faa ettiği "kuvvetlerin dondurulma- sı" prensibi bile. ancak Almanyamn birleştirilmesine doğru bir adım teş- kil ettiği nisbette faydalıydı. Fakat, lngılız goruşune göre, bütün bunlara rağmen yine de Ruslarla Batılılar arasındakı bazı uzlaşma — noktaları bulmak mümkündü. Kademeli buluşmalar S ovyetlere tâviz verilip verilmiye- ceği, verilecekse ne dereceye ka- dar verileceği hâlâ münakaşa mev- zuu olmakta devam ededursun, önü- müzdeki yaz sonunda Dört Büyükler arasında bir "zirve toplantısı" ya- pılması için lüzumlu bütün kademe- ler hazırlanmış gibidir. Zirve toplan- tısından önce dört dışişleri bakanının (Gazetelerden)