katıldığı bir 1dealıst grupla birlikte Dominik mhuriyetini diktatör Trujillo'nun elinden kurtarmak re tertıplenen 1.100 kişilik bir feri kuvvet”e katılmıştır. — Fakat, “diktatör diktatörün dostudur" pren- sibinden hareket eden Batista, aziz komşusuna karşı girişilen bu hare keti kolayca bastırdı. Hayatındakı ilk başarısızlıktan sonra tekrar tah- siline dönen Fidel Castro, — Hukuk Fakültesini bitirmiş ve avukat ol- muştur. Bu arada, Mirtha adındaki bir kızla evlenerek balayım geçirmek üzere New York'a gitmiş ve Küba dışındaki dünyanın ne kadar farklı olduğunu da görmüştür. 1952 yılında sabık çavuş Batis- ta' nın meşhur silâhlı hükümet dar- besi vukubuldu. Diktatör zaten on yıldan beri memleketi perde arka- sından idare ediyor, bütün iktidarı elinde bulunduruyordu. Şimdi de a- çıkça ortaya çıkmış, Başkanlık mev- kiini ele geçirmişti. İşte bu hareket Fidel Castro'yu isyana şevketti. Ki- taplarını ve arabasını satan genç a- dam, kardeşi Raul Castro'yu da ya- nına alarak dağa çıktı. Fakat bu ilk teşebbüs fiyaskoyla nihayet buldu. Beraberindeki yüzelli kadar çeteci, hükümet kuvvetleriyle ilk — yapılan çarpışma sonunda darmadağın oldu- lar. Yakalanan Castro, Batista reji- minin o zamanki kendinden emin gev- şek idaresi ve Katolik — kilisesinin müdahalesi sayesinde önce ölümden, sonra da hapisten kurtuldu. Fakat bu sırada karısının babası Batista hükümetinde oldukça — ehemmiyetli bir mevkie gelmiş, ihtilâlciyle evli oluşu yüzünden iktidarın nimetlerin- den mahrum kaldığını gören Madam Castro da "hürriyet budalası" sından boşanmayı tercih etmişti. Gerilla sanatı Muvaffakiyetsizlik genç Castro'- nun diktatörü devirmek azmini daha da kuvvetlendirdi. Batista ile esaslı bir şekilde uğraşmak kararı- Güney Amerikanın Rejim Tablosu AMERİKA, Bım.r;shr DEVLETLERİ GUATEMALA EL SALVADOR NİKARAGLIA KOSTAR KA | FANAMA ,*;gâx'?’ * n A A E-—J İstikrarmı Ürmotretler [_;Aî] !U',ı drsız Demüke W G alorlük/er AKİS, 11 NİSAN 1959 KÜBA k- | HATI KUZEY ATLANTİK OKYANUSU ı ÖMÜNİK CUMHLIR | 9 nnı-ı'ııı YMHURİYETİ NG . GUYAN I VENEZURLA Dü A FR.GUYANI GÜNEY AMERİKA nı veren Fidel Castro, önce para top- lamak maksadıyla Meksıkaya gitti. Orada — sürgünlerle ve diktatörden kaçanlarla temasa geçti. Mücadele için kâfi para biriktirdikten sonra, eskiden Franco'ya karşı çarpışmış Alberto Bayo adlı bir İspanyol al- bayıyla anlaştı. -Albay, Fidel Castro ve arkadaşlarına gerilla tekniğinin bütün inceliklerini öğretmeyi kabul Jetti. Batistanın 21.000 kişilik ordu- suna karşı 81 kişiyle başlayacak 0- lan bir mücadele ancak bu sayede mümkün olabilirdi. Fidel Castro'nun bundan sonraki maceraları diktatörü ve onun reji- mini' muhafaza etmek için çarpışan bir ordu ile hürriyet için çetecilerin hikâyesidir. Bütün dün- yanın alâkayla takip ettiği bu uzun mücadele, yılbaşında, hiç beklenmi- yen bir sırada son buldu. Batista kuvvetleri, — kendilerini en. kuvvetli hissettikleri bir sırada, halkın des- teğini tamamiyle kaybettıklerınden dolayı çöktüler ve başşehir Havana- ya giden yollar çetecilere açıldı. Sakallı çetecilerin büyük şehir- lere girişi, çeşitli şenliklere ve "fi- esta'"lara yol açtı. Castro da jipler- le, kamyonlarla Havanaya gelen çe- tecılerın arasındaydı. — Üzerindeki kirli ceketi zaferden sonra da ay- larca çıkarmadı, sakalını kesmedi. Bu kıyafetin kendisini daha "tıpık bir ihtilâlci" olarak gösterdiğine i- nanıyordu Zaten bütün iyi tarafla- rına rağmen, Fidel Castro'nun en çok tenkid edilen huyu da teriş merakıdır. Hattâ, gozlerındekı astigmatlığın gayet kuvvetlı olması- na aldırış etmez, resim — çekilmesi muhtemel olan yerlerde gözlüğünü çıkarıp oyle dolaşır. Genç ihtilâlci "çeteci 'liderlere gözlük yakışmaz" diye düşünür. Castro, aynı zamanda, konuşma meraklısıdır. Bazan, hıç durmadan beş saat nutuk verdiği O- lur ve bu arada uyumayı ve yemek yemeği bile unutur. Memleketi Batista gibi bir belâ- dan kurtaran adam, halkın gözünde bugün hürriyet kahramanıdır. Cast- ro, şimdiye kadar, kendisine bağla- nan ümitleri boşa çıkartacak bir hareket yapmamıştır. Fakat, kurdu- ğu rejim hakkında hüküm verebil- mek için daha. bir müddet beklemek lâzım gelecektir. Kübada — kurulan demokrasi henüz istikrar bulmuş de- ğildir. Hâlâ ihtilââ mahkemelerinin -bu mahkemeler faaliyetlerine ancak Paskalya münasebetiyle ara vermiş- lerdir- çalkantısı içinde bulunan Kü- ba işsizlik meselelerini ve tabii kay- nakları işletme dâvasını halledebil- mek için süküna Ve normal bir de- mokratik rejime muhtaçtır. Diktatörler triosa Castro'nun elinden güç kurtulan 58 yaşındaki diktatör — Batista soluğu Dominik Cumhuriyetinin baş- şehri Ciudad Trujillo'da aldığı sa- man, kendisini hiç yalnız hissetmi- yeceği bir yere gittiğini gayet biliyordu. Hakikaten Dominik Cum- huriyeti Lâtin Amerikada hâlâ dik- 19