T İ A, B. D. Ustinov, Romanoff ve Türkiye I stanbul Şehir Tiyatrosu "Dört Al- bayın Aşkı"nı temsil ettiği sıra- larda eserin yazarı Peter Ustinov da Amerika dahilinde yaptıgı altı aylık bir turu tamamlamış ve kısa bir müddet seyahat etmemek üzere Ca- liforniya'ya gidip orada bir ev kira- lamış bulunuyordu. Ustinov'u bir müddet için dahı olsa devamlı bir sebep Bunlardan Holly— wood'da yeni bir film çevirmek üze- re bir teklif almış olması, ikincisi ise karısının yaklaşan dogu u idi. Peter Ustinov bu turnesinde — Ohio i ile Phıladelphıa gpk şehirlerinde "Romanoff ve Ju- liette" isimli eserini, eseri geçen mevsim Broadway'de görmek imkâ- nına sahip olmayan binlerce Ameri- kalıya takdim etmiş ve geçen yılki başarısına daha geniş çapta bir ba- şarı eklemişti. Ustinov bilindiği gibi bu eserinde Avrupanın bir küçük devletinin devlet başkanı, rolünü de oynamakta idi.. Karısı Suzanne Clo- utier turnede kendisiyle — beraberdi. Zira o da eserde bir Rus kadın suba- yı rolünü temsil edıyordu Ustmov— lar turnelerinden son der Her gittikleri yerde bılet— nundular. ler günlerce öncesinden — kapışılmış ve Amerikalılar ilk defa Ustinov'un çok cepheli sanatını yakından tanı- mak ve alkışlamak fırsatını bulmuş- lardı. Zira Ustinov bu eserıyle hal- kın karşısına sadece bir piyes yaza- rı ve bir aktör olarak çıkmıyordu Eserde aynı zamanda hem şarkı söy- lüyor, m de dans ediyordu.. Mah- dut ta olsa piyesteki bazı balladları bizzat kendisi yazmış, esere yer yer koyduğu balenin koreagrafisini ise yine bizzat kendisi hazırlamıştı. Ne- tice gerçekten onun büyük bir sanat- çı olduğu merkezinde toplanıyordu. Kanadalı bir Fransız olan karısı Su- zanne Cloutıer bugünlerde üçüncü çocuğunu dün getirecek olma- sına rağmen bu ussun ve yorucu tur- nede rolünü oynamağa devam etmiş, ancak son bir ay zZarfında bu rolü bir başkasına devretmek — zorunda Her ne kadar bu gün A- . Ustinov olarak ta- nıyorsa da Miss Cloutier gerçekte bilhassa Avrupalı tiyatro severlerin yabancısı değildi. Onu sanat haya- tında asıl tanıtan ise Ustinov'a rast- lamadan evvel Orson Welles'in ha- "Otello"da — Desdamona'yı oynaması olmuştu. Cloutier Kanada- nın Ottowa şehrinde doğmuştu. Ar- tist olmak üzere kalkın Hollywood'a geldiğinde kendisini tanıyan Charles Laughton ona şu nasihatte bulun- muştu: "Doğru Avrupaya git ve ti- yatro üstüne çalış”. Cloutier yaşlı 30 YAT R O aktörün nasihatim dinledi, — Parisin yolunu tuttu. Çok geçmeden de Co- medie Française'e iltihak etti. Bu- rada çeşitli bir çok rollere çıktı. Bü- yük talih te kapısını işte bu sıralar- da, çaldı. Orson Welles "Otello"şu i- çin aradığı Desdamona'yı Comedie Française'in genç ve kabiliyetli sa- natçısı lüle. Cloutier'de bul dan sonra da Desdamona'yı yenı tek- lifler, yeni başarılar takip etti, 1951 yılında yeni bir film çevirmek üzere Londraya gelen Suzanne — Cloutier orada Peter Ustinov'u tamdı. O sı- rada Peter Ustinov'u ilk defa bir pi- yes yazarı olarak Avrupaya tanıtan "Dört Albayın Aşkı" Londrada tem- sil edilmekte ve Ustinov da eserinde Rus albayı rolünü yine bizzat kendi- si oynamaktaydı. undan tam iki yıl sonra Cloutier ve Ustinov evlen- miş bulunuyorlar ve o günden beri de Londra, Paris, New —York ve Hollywood arasında mekik dokuyor- . Bu mevsim "Romanoff ve Ju- Columbus'ta temsil ettikleri sırada Mrs. Ustinov oturdukları o- telin rahat koltuklarından birine yas- lanmış, yorgunluguna rağmen — gü- lumsıyerek "İyi ki Mr. Laughton'- un sözünü dinledim" diyordu. "Pe- ter'le ben sade tiyatroya — âşık ol- makla kalmıyoruz. Seyahati de çok seviyoruz". Bu yüzden olacak Usti- novların yaptıkları seyahatler dai- ma ya tiyatro turneleri, ya film an- gajmanları da televızyon çalış— malarıyla alakalıdır Meselâ noff ve Juliette"in turnesi esnasında dahi Ustinov New York'a bar kaça- mak yapmış ve yeni — piyeslerinden birinin, "The Empty Chair"in tele- Vızyona konmasıyla meşgul olmuştu. "The Empty Chair" Fransız İhtilâ- linin uç ünlü kahramanının dahi o curcuna arasında nasıl bir sandalye kavgasına düştüklerinin, dolayısile de ebedi bir sandalye kavgasının hi- civ dolu hikâyesi idi. "Romanoff ve Juliette"in bir tem- silinden sonra Ustinov'a "Yeni bir eser hazırlıyor musunuz?" diye so- rulduğunda "Evet. Türkiyeye ait bir eser hazırlamaktayım" demişti. Us- tinov, sade eserlerinde değil, hususi hayatında da şakacıydı. Meğer "Tür- kiyeye ait bir eser — hazırlıyorum" derken bu sadece Truva'nın Türki- yeye olan münasebetinden ibaretmiş. Son yazdığı eser Truva harbleri hi- kâyesine dayanıyormuş. Ama Usti- nov, ancak bu kadarını haber ver- mekle yetinmiş, Truva olayını nasıl bir karikatür haline — getirdiğinden bahsetmemişti. Ama oldukça büyük bir yat satın aldıklarım ve bununla yakın zamanda önce Uzak Doğuya, oradan Orta Doğu ve Türkiyeye de bir seyahat yapmak kararında ol- duklarım haber verdi. yeni eserini Turkıyede mümkün olacaktı seyretmek İnge'nin yeni eseri Bu mevsim Broadway'den kalkıp Amerika dahilinde — seyahate çı- kan asıl mühim eser hiç şüphe yok ki William Inge'in "The Park at,the Top of the Stairs" isimli pıyesıydı Bu turnenin ikinci ehemmıyetlı ta- rafı da eseri Broadway'de görmüş olanlar gibi Amerikanın diğer şehir- lerinde görmek fırsatını bulanların da piyesi Elia Kazan'ın seyretmiş olmalarıydı. Geçen mev- sim "The Dark at the Top of the Stairs" Broadway'de o ara temsil edilmekte olan üç mühim — eserden birini teşkil ediyordu. Bunlardan bi- rincisi öfkeli genç Osborn'un "Loo Back in Angeri idi ve mevsimin en iyi yabancı piyesi unvanını almıştı. Öteki eser Thomas Wolf'un bir hi- kâyesi üzerine Ketti Frıngsın yaz- mış olduğu "Look Homeward, An- gel" idi. Bu eser de 1957 - 58 mev- siminin hem Pulitzer, hem de Tiyat- ro Kritikleri Armaganlarını almıştı. Mükâfatlar' dağıtıldığında mevsi min üçüncü olarak başta giden — ese "The Dark at the Top of the Staırs henüz Music Box'ta devam ediyordu. Daha hakkında bir karara varılabi- lecek temsil müddetini — doldurma- mıştı. Zira eser ilk olarak 5 Aralık 1957 de sahneye konmuşta. Birkaç ay sonra mükâfatlar dağıtıldığında henüz 207 nci temsilini idrak etmek- teydi. Bu sebeple mükâfatlar dağı- tıldığında gerek Pulitzer, gerekse Tiyatro Kritikleri armağanları Ame- rikada 6 yıldır başarıyla temsil edil- miş olan "Look Homeward, Angel"e, gidiyordu. Bununla beraber Inge'in en yeni ve belki de en başarılı eseri 1958 - 59 mevsimi Pulitzer Ar- mağanına hak kazanmış görünüyor- du. "Her insan çocukluğundan bağ- lıyarak merdıvenlerın üstündeki bir karanlıktan korkar". İşte Inge'in e- serinde kısaca söylemek istediği — bu- dur. "Yanımda bırısı olsaydı karan- lıktan korkmaz Bunu piyeste Floodların küçük oğlu Sonny söyler. Piyesin bütün ruhu da bu bir tek cümlenin içinde toplanmış gibidir. Çocukken karanlıktan korkarız. Za- man geçtikçe karşımıza çıkabilecek olayların, tehlikelerin, açık ve seçik olmayışı bizi daimi bir korku içinde bırakır. Bütün hareketlerimizi bu korkuya göre ayarlarız. Hayattaki bu durumumuz ile çocukken karan- lıktan korkmamız olayı arasında gerçekte hiç bir fark yoktur. Günün birinde ailenin babası Flood karısına kızıp ta evi terkettiğinde Sonny ka- ranlıktan daha fazla korkmağa baş- lar. Mrs. Flood da, korkar.. Oğlunu korkutan karanlıkta yalnız oluşu ise onu korkutan da evdeki, sokaktaki, hayattaki yalnızlığıdır. Kocası ya- nında olduğu müddetçe kendini ne ka- dar korkusuz hissetmiş olduğunu ilk defa bu yalnızlığının ortasında anlar. Evden uzak, baba da korkar. Günün birinde işsiz kalmaktan, bir işe ya- rayamamaktan korkar. Günün birin- de de dönüp evine geldiğinde bera- ber olmanın insanı ne kadar kuv- AKİS, 11 NİSAN 1959