Menderes Şimdilik Ne Yapmalıdır? Hıfzı Oğuz BEKATA M üessif uçak kazası, Türk demokrasi rejiminde bir dönüm noktası olabilir. Bu takdirde, kazadan Menderesin kurtuluşu, memleket Öl- çüsünde bir hayırlı gelışmenın ifadesi hâlini alacaktı Gerçekten, ölümle pek yakından temas ederek kurtulmuş insanla- rın hayat tlarında müsbet değişmeler görülmüştür. Zira ölüm hadise- sinin verdiği derin İntibah hazan büyük ve tesirli oluyor. Politikada insan daima kendi rekoruna kırabilmelidir. Uçak ka- zası. Menderesin halk arasındaki itibarını birden arttırdı. Fakat, bu onun artık bütün hayatı boyunca varabileceği en yüksek itibar mer- halesidir. Çünkü bu itibar derecesinin kazanılmasında Menderes kendi rekorunu kendi meziyetierile kırmış değildir. Bu, ancak Tanrının ko- ruyucu bir lütfundan ileri gelmiş bulunuyor. Şu halde bir anda, ken- dinden yukarı, bir rekor noktasına çıkmıştır. Menderes bir an için ulaştığı bu noktadan aşağı düşmek İstemiyorsa, derhal hayatının bü- yük kararını vermeğe mecburdur. Aksi halde bu itibar rekoru elde tutulamayacak ve fakat her gün süratle düşecektir. halde bu hâdiseden sonra Menderes ne yapmalıdır ki, rejimi kurtarmış ve kendisini korumuş olsun? Bunun cevabını güçlük çekmiyeceğiz: Demokrat Parti programını açıyorum: ""Siyasi bayatımızın birbirine karşılıklı saygı gösteren partilerle idaresi lü- zumuna inanan Demokrat Parti Türkiye Cumhuriyetinde demokrasi- nin geniş ve ileri bir anlayışla gerçekleşmesine ve umumi siyasetin demokratik bır görüş ve zihniyetle yürütülmesine hizmet maksadiyle kurulmuştur" -Madde: 1-. Şu halde herşeyden önce. Genel Başkanı olduğu partisini kuruluş maktsadına yöneltsin Bunun için de "Partimiz, demokrasiyi, mılli menfaata ve insan- lık haysiyetine en uygun bir prensip olarak tanır ve Türk Milletinin siyasi olgunluğuna inanır" -Madde: 3. sözünü tahakkuk ettirsin. Üs- telik, hakikaten Demokrat Parti bu maksatla kurulmuş ise ve haki- katen demokrasinin milli menfaata ve insanlık haysiyetine en uygun bir prensip olduğuna ve Türk Milletine de inanıyorlarsa; demek ki milli menfaata ve insanlık haysiyetine aykırı düşen bugünkü gidişten dönmek D. P. Genel Başkanının memlekete karşı ödenmemiş borcu ve vazifesîdir Bunun nasıl başorılacağı da D. programında yazılıdır: "Geniş ve ileri mânasiyle demokrasi, bütün devlet faaliyetlerinde milli iradeyi ve halkın menfaatini hakım kılmakla; İnsanlık haysiye- tinin ancak insanlık ana haklarının teminat altında bulunmasiyle ko- runabileceğine inanmakla; seçımlerın serbestliğini bozacak hareketle- ri milli hakimiyete karşı işlenmiş ağır bir suç, saymakla adli istik- lâli, basın hürriyetini, ispat hakkını tanımakla.. 3, 8, 9 v.s.-. Peki diyeceksiniz, bütün bunlar gerçekleşirse, gerçi D. P. prog- ramı ile millete sözü verilen taahhütler yerine getirilmiş olur ama, bu mekanizma aleyhte işler ve D. P. iktidardan; bizzat Menderes de başbakanlıktan düşebilir. Bu doğrudur. Fakat, D. P. İktidara günün birinde tekrar gelir, Menderes ise Başbakanlıktan düşer ama, bunları hakikat yapan in- san olarak, vatandaşları arasında şerefle yükselir. Misal mi İstersi- niz? 1950 deki İsmet İnönü ile bugünkü İnönüyü bir düşününüz, yet- dine rağmen millet için" prensibini gudenler tarih boyunca buyuk kalmışlardır, büyük kalacaklardır. Bu çok güç iştir, etraf m sait değildir, fazla mukavemet olacaktır, hele sicilli dalkavuklar Iş— te Vatan Cephesi, bak nasıl tuttu, hemen hemen D. P. i Türklyenin tek partisi hâline getirmektedir, böyle zamanda artık ebedıyen elde kalacağı muhakkak olan bir iktidar, bir demokrasi hayali uğruna hiç terk edilir mi?" diyeceklerdir. Evet, bu iş güçtür. Boylesıne pek çok hoş şeyler de söylenecektir. Fakat bütün bunlara rağmen Türk halkını kentline ve siyasi hay— siyetine kavuşturabiliyor musunuz; Türkiyede hakiki demokrasi reji- mini kurabiliyor mastımız? Sizi yukseltecek tarihe mal edecek devlet adamlığı işte budur. Ötesi bır suru boş lâ f Adnan Menderes bunu rogramına sadık kalmayı ciddi olarak düşünmelidir. Yapabılırse kendınde bu cesareti ve 1930 nin şevkini görebiliyorsa, hepimiz ona yardımcı olacağız. Eğer bunu yapamazsa, bugünkü yolunda devam edecek demektir ki, işte o za- man Menderesin her gün biraz, daha manen söndüğünü, gıttıkçe bü- tün ümitleri büsbütün kaybettıgını ve millet ölçüsünde bir hayal su- kutunun ıstırabını çeken memlekete, en yakın bır günde her şeyi na- sıl teslime mecbur kalacağını goreceksını O vakit, pek çok nedâmet duyacaktır; fakat artık bu son büyük fırsat da kaybolacak ve bir daha ele geçmiyecektir. AKİS, 4 NİSAN 1959 terde kat kat büyüyerek akisler ya- pan bazı çatlak seslerin çıkması da bu durgunluğun neticesiydi. Hareket herşeyi halledecekti. Evin içine — çekidüzen — vermek maksadıyla lüzumundan fazla aka- demik faaliyetlere dalan Merkez İ- dare Kurulu nihayet bu hakikati an- lamış, bayramla beraber başlıyacak bir gezi programı üzerinde çalışma- ya koyulmuştu Bu haftanın başında Merkez İ- dare Kuruluna, gezi programını ha- zırlarken. Grup idare Heyetinde de Barutçunun yerine seçilecek başkan vekili adayları üzerinde ve her ka- fadan bir ses çıkmasını önleme ça- releri hakkında fikirler yurutuluyor— du. Grupun bu hafta Perşembe günü yapacağı . toplantının gundemmde nünün ikna teşebbüsü ile adaylıgı kabul eden İsmail Rüştü Aksaldır. Aksal ciddiyeti, bilgisi, mantığı ve ütçe — müzakerelerinde konuşmanın ortaya çıkardığı hitabet kudretiyle bu mev- kiin tam adamıdır ve seçimi hiçbir çekişmeye maruz kalmadan kazana- caktır. C. H. P. Grupunda ayni gün bir çekişmeli seçim de yapılacaktır. rup Avrupa Konseyi için iki adayı da bu toplantıda tesbit — edecektir. Geçen devrede konsey çalışmalarına katılan Gülek ve Ecevitten — başka Turhan Feyzioğlu, Atalay, Akan ve Turgut Göle de adaylar arasındadır. İsimler, mücadelenin hararetli geçe- ceğini göstermektedir. C. H. P. merkezinin bütün ka- demelerindeki canlılık, mücadelenin kısa zamanda çekişmelerden u- zaklaştırılacağı ümidini uyandırmak, tadır. Aynı canlılığın merkezden teş- kilâta intikal ettirilmesi C. H. P. ye gecen sonbahardaki büyük kuvvetı yeniden kazandıracaktır. Bu düşü ceyledir ki Merkez İdare Kurulu son haftalarda toplantı üzerine toplantı yaptı. Parti temsilcileri erkez İdare Kurulunun son top- lantıları, parti — müfettişlikleri yerine ihdas edilen parti temsilcilik- lerine seçim yapmakla geçti. Geçen devreler içinde müfettişlik adı altın- da çalışan bu teşkilât, beklenen ve- rimi hiç sağlamamıştı. Müfettişlerin çoğu, bölgelerine nâdiren gitmişler, gidenlerin büyük 1 da meseleler üzerine ciddiyetle egılmemışlerdı İç- lerinden ancak Sait Erdinç. Necmet- tin Özsever gibi birkaç milletvekili işi sıkı tutmuş, bölgeleriyle irtibatı devamlı olarak muhafaza — etmişler ve birer de esaslı rapor hazırlamış- lardı. Işte şimdi temsilcilik ismiyle âdeta yeni bir hayata kavuşturul- mak istenilen bu teşkilâtın — bütün mensuplarının, en azından Erdinç ve Özsever gibi çalışmaları Merkez i- dare Kurulunun gayesi idi. Bunun i- çin seçimler, son derece titizlikle, za- man zaman uzun münakaşalar için- de yapıldı. Prensip olarak temsilci- lerin çoğu milletvekilleri arasından seçilecekti. Böylece bölgesine gitme- yenlerin tahsisatsızlık gibi bir maze- reti olmıyacak ve milletvekillerinin 5