DÜNYADA OLUP BİTENLER Eisenhower televizyonda Amerikan halkına Berlin meselesini izah ediyor ettirmektedir. Hattâ, geçen haftaki bir televizyon yayını sırasında Baş- kan Eisenhower'in kullandığı harita- daki hudutlar kimsenin — gözünden kaçmamıştır. Almanyanın Doğu hu- dutlarını henüz resmen tanımadığını bildiren Amerikan hükümeti, Başka- nın televizyon yayınları için hazırla- nan haritada bu hudutları tıpkı Sov- yetlerin tesbit ettikleri gibi — göster- mekle, ya muazzam bir gaf yapmış- tır yahut da yavaş yavaş olup biten- leri kabul etme yoluna girdiğini gös- termek 'istemiştir. Geçen haftaların ümitli haberle- rine rağmen, ihtiyatı elden bırakma- yan bir makam varsa o da Amerikan Stratejik Hava Kuvvetleri Kuman- danlığıdır. Atom bombalarıyla yüklü B-47 ve B-52 uçaklarını daima hazır bulundurmakla mükellef olan bu ku- mandanlık, 27 Mayıstan önceki bir- ün içinde "ciddi alarm" usül- lerinin tatbik edilmesini kararlaştır- mıştır. Buna göre, bir iki hafta müd- detle uçakların benzin depoları tam dolu olarak bulunacak, mürettebat gece gündüz hava uslerınden, ayrılmı— yacaktır. Aynı usülün Lübnan buh- ranı sırasında da tatbik edıldıgını bi- lenler. 27 Mayıs gununun -bütün ba- har havasına Trağmen- bir felâket günü olabileceğini kabul ekmektedir- ler. Orta Doğu Bağdattaki temizlik 4 Temmuz ihtilâlinden beri müte- madiyen çalışmakta olan Irak as- keri mahkemeleri bu haftadan itiba- ren, yeni bir, suçlu kategorisiyle meş- gul olmağa başladılar. Bu defa, Bağ- dattaki kalabalık mahkeme salonu- na getirilenler Musuldaki ayaklan- 24 ütfen, — hudutlara dikkat!. manın mesulleriydi. — Bilhassa Albay Şevvaf ile Albay Tabakçalıya uya- rak Bağdat radyosunun verici istas- yonlarını bombalamaya teşebbüs e- den dört pilotun muhakemeleri me- rakla takip ediliyordu. Iraktaki bahar temizliği sadece Musul âsilerini darağacına yollamak- tan ibaret kalmadı. General Abdülke- rim Kasım, Bağdat gazetelerinin bi- rinci Sayfalarını hergün büyük man- -etlerle kaplayan Nâsır aleyhtarı kampanyaya da son verdi ve memle- ketin samatalı mitingler içinde Sü- rüklenip gitmesini önledi. Geçen haf- ta Bağdatlı basın mensuplarına Bi- tap eden ihtilalci general "artık Nâ- sırı unutun, kendisini yok farzedin ve enerjinizi böyle küçük çaptaki dik- tatör taslaklarına söverek harcama- yın; değmez!" dedi. Abdülkerim Ka- sım, Kahire ye Şamda haftalardan berı süregelen gösterilerin ye sövme kampanyasının kendisine hiç tesir etmediğini de belirtti Hakikaten, Birleşik Arap Cumhu- riyeti topraklardan idare edilen propaganda kumpanyası, geçen haf- ta içinde, hedef sıkıntısı çekmeğe başlamıştı. Nâsırın şimdiye kadar ;en üyük kozlarından biri de, Irakın bır taraftan Sovyetlerle flört eder- ken, bir taraftan da Bağdat Paktın- dan ayrılmayışıydı. Nasırın, elindeki hücum silâhlarım boşa çıkarmak dü- şüncesiyle hareket eden Kasım, ge- çen hafta, Irakın resmen Bağdat Paktından ayrıldığını bıldırıverdı Uzun zamandan beri ancak ismen Pakt âzâsi durumunda olan ve top- lantılara katılmayan İrak'ın bu çeki- lişi -Ankarada "biz zaten bunu bek- lıyorduk şeklınde söylenen sözlere rağmen- biraz âni olmuştu. Pakt â- zâları Irakın hiç olmazsa bu yıl so- nuna kadar bekliyeceğini ve böylece beşinci yılın dolmasından sonra res- yorlardı. Fakat, Nâsırın sıkıştırma- ları Kasımın alacağı kararı çabuk- laştırmıştı. Şimdi ortada Nâsırın mühim koz- larından biri olarak Hâbbaniye üssü kalmaktadır. 600 — İngiliz — askerinin bulundugu bu son derece stratejik hava — üssünü için — ga- yet ihiiyatlı etmektedir. Basra limanına akmakta olan Sov- malzemesi yanında İngiliz si- lahlarına tesadü — edilmesinin — sebe- bini de bu ihtiyatta aramak lâzım gelir. Yeni rejimle iyi geçinmek ka- rarında olan İngiltere, askeri malze- me ikmali bakımından eski taahhüt- lerine sadık kalmakta ve "tedafüi gayelerde — kullanılmak — şartıyla" Irak ordusuna silâh teslimine devam et- mektedir. Fakat Irakın ısrarı üzerine İngiltere Habbaniye üssünü tahliye edeceğini açıklamak sorunda kalmış- tır. Yorulan çeneler raktaki nisbi sükünete — rağmen Kahiredeki gürültü bu hafta ba- şında hâla devam etmekteydi. Birle- şik Arap Cumhuriyetinin "Suriye Eyaleti"nde beş haftalık bır nutuk turnesinden dönen Reis Ab- dülnâsır Trak — aleyhindeki kampan— yasına Kahirede de devam etti. Fa- kat, haftalardan beri mütemadiyen konuşan reısın hayli yorulduğu bel- Zaten şimdi, Irak aleyhindeki anevralar yavaş yavaş miting mey- danlarından diplomasi — salonlarına nakledilmekteydi. Nâsır, Suriyeden ayrılmadan önce, amda Lübnan Cumhurbaşkanı Fuad Şahapla gö- ruşmuş “komünizme ve siyonizme karşı" müşterek mücadele zemini aramıştı. Bu, aynı zamanda, Arap liydi. AKİS, 4 NİSAN 1959