-niye Reyhan Seymen değil de R Seymen!- adında b kimse mevcut değildir. Şayialar "Şefik Fenmen is- minin manıfestoya yanlış olarak mü- kerreren" yazılmasından neş'et et- mektedir. -Bu iddia uçakta 25 inci bir yolcunun — mevcudiyeti hakkındaki şüpheleri arttırmaktan başka bir ise yaramadı-. Eğer Sayın Ulaştırma Ba- kam vekili, yirmibeşinci — yolcunun mevcut olmadığı iddiasında — sadece manifestoya istinat ediyorsa, görüş- lerine iştirak etmiyenleri lütfen ma- zur görmelidir.. Zira — manifestonun ne dereceye kadar sıhhatli olduğu, daha kaza duyulur duyulmaz anla- şılmıştır. Manifestoda sadece 12 yol- cu kayıtlıdır. Uçuş plânında uçağın S mürettebatının ismi tam olarak ya. zılıdır. Burhan Tan ve Kâzım Nefes isimleri ne plânda, ne de manifestoda vardır. Ama uçakta bulunduklarına dair kimsenin en ufak şüphesi yoktur Şu halde manifesto, bu mevzuda i- nanılır bir vesika Vasfım ve kıymeti- ni taşımamaktadır. Nitekim şu satır- lar, İmirzalıoğlunun sual takririnde veya herhangi bir gazetede degıl "haysiyet ve şereflere tecavüz"ü en şiddetle reddeden muteber Havadisin 18 Mart 1959 tarihli -kazadan bir gün sonra, nüshasında yer almıştır: ""Derhal Yeşılkoy hava meydan na gittik. Türk — Havayollarının da henüz SEV uçağının akıbetinden ha- berleri yoktu. Uçakta kimlerin bu- unduğunu anlamak için yolcu mani- festosuna bakmak istedik. Bu esna- da Pasaport Kontrolden bir polis me- muru da geldi. Manifesto elindeydi. Anlaşılan kara haberi almıştı. Fakat o da içinden çıkamamış olacak ki Türk Havayollarındaki nöbetçi sefi- ne, uçakta bulunup da üstede ismi olmayan yolcuları soruyordu. Mani- Muzaflfer Kurbanoğlu Sür'at — rekoru Şu Tahrifçi Basın!.. I' ktidar ve şuphesız nesir organları, yalan yazdığından şikâyetçidirler. olabilir: ama Zafer dortb den, düpedüz lere uygi ımlugu munakaşa mur bir "tahrifçilik örneği" getirmiştir.. C. H. P. nin € açılmasmı istiyen önergesi gazetesinde çıkan haberde ",..bu iddi mevzuu vererek kend Samet — Ağaoğlu münasebetiyle 27 ıynen şu cüm basının hâdiseleri İddiaları tahrıf ettıgın— hakk ma- iddialarına parlak ı'r delil akkı Meclis - tahkikatı 959 tarihli Zafer mleler - vardır: ia ilk olarak 1959 yılı Bütçe Kanunu layıhasının Büyük Millet Meclisinde muzakeresı sırasında, Adana mebusu Suphi Baykam tarafından ortaya atılm mebusunu, ve kürsüye gelen Samet Ağaoğlu, iddialarını ıspata davet ettiği halde Adana iddia sahibi Suphi Baykam kursuye gelmekten imtina eylemişti" mdi bu "imtina 1959 — günündeki Şi eyleme"nin Şubat SUPHİ BAYKAM nasıl oldugunu Büyük Meclısm 21 toplanlısının zabıtlarından okuyalım Bey, söz 1st1y0rum Zira Sa- met Bey, konuşmalarındaki 1fadeler1 1t1bar1yle beni ispata davet etti. Ben, kendilerinin bu münasebetle ağır kelimeler kullanmasına, namus ve saire ile alâkalı sözlerine cevap vere (Soldan gürültüler) müsaade buyurunuz. Riyaset bütün Karşılıklı olarak şahıslar kendimi müdafaa edeceğim REİS — Beyler, konuşmaları takıbetmektedır sataşma, bir tecavüz yokt İ BAYKAM (Ad ana) rültüler) REİS — İspat yor. İspat edeceğim, Reis Bey lütfen. — Müsaade buyurunuz efendim. Riyaset, ceğim. Bir sataşma karşısında dikkati ile arasında bir t edemezsen namussuzsun di- (Sağdan ve soldan şiddetli gü- buranın bu mev- zuun ispat kürsüsü olmadığını ve müzakerelere devama mecbur oldu- ğumuzu hatırlatır. SUPHİ BAYKAM (Adana) — Reis Bey, o halde sözünü geri al- sın. (Sağdan "reye, reye" limesini kendisine iade ediyorum. REİS — sesleri) Söz vermezseniz, (Soldan şiddetli gürültüler) Fethi Çelikbaş arkadaşımız da sata (namussuz) ke- madan bahsetmekte- dir. Zabıtlara baktım bir sataşmanın mevcut olmadıgını tesbit ettim. (Sagdan gürültüler, SUPHİ BAYKA sözlerimi ispat edeceğ REİS Efe rak her hangı bir arkadaşımıza bir sataşma olmadığı O itibarla söz verilip verilmemesi re- 1spat edecek sesleri) Nizamnameye göre Arkadaşımız ısrar etmektedir. yinize vabestedir. (Sağdan, kendisi söz sırasına kaydedilmiştir. Sataşmaya Riyaset kaani değildir. reyinize arz ediyorum. Kabul edenler.. (Sağdan yuuh sesleri ve gürültüler SU — O halde namussuzluğa iade edıyorum (Soldan gürültüler) ica ederim, müsaade buyurun arkadaşlar.. (Sagdan gürültüler) vazife görecektir, memiştir. Hİ BAYKAM (Adana) baş arkadaşımız. burada bir Riyaset var, reye koyunuz sesleri — Meclis tahkikatı talebediyorum, im. ndım Riyaset konuşmaları dikkatle takibetmiş ola- kanaatindedir. Suphi Baykam'ın konuşmasını Kabul etmiyenler.. Kabul edil- kendisine Fethi Çelik- Beyefendiler, rica ediyorum, ayağa kalkmamanızı, sıra- lar arasında konuşmamanızı rica ediyorum. Efendım, Fethi bahsederek söz istemektedir. Çelikbaş arkadaşımız kendisine Riyaset zabıtları tetkik etmiştir, sataşıldığından Samet ey kendisine bir sataşmada bulunmamıştır ve sataşma olduguna ka- ani değildir. Bununla beraber, kendisi ısrar etmektedir. Söz Fethi Çelikbaş'a söz Verılmesım kabal Kabul edilmemiştir. rilmemesi kararınıza baglıdır edenler... Etmiyenler.. Buyurun Behzat Bilgin. festoya baktığımız zaman yolcul arasında bulunduğunu gayet iyi bil- diğimiz gazeteci — arkadaşlarımızdan bazılarının isimlerini göremedik. İl- gililer de bu hususta fazla bir şey bilmiyorlardı". Bütün bu sebeplerle, ne Radyo Gazetesinin, ne de meşhur Havadi- sin kime ait olduğunu açıklamadık- ları tecavüze uğramış şeref ve hay- siyetlerden bahseden yayınları mibeşinci yolcu muamması etrafın- da toplanan merakı gidermeğe kâfi gelmemiştir. Üstelik merak ve şüp- heleri büsbütün körüklemiştir. Eğer yirmibeşinci yolcu — meselesinde bir erilip ve- gizli hakikat varsa, bütün hakikat- lar gibi, er veya geç ortaya çıkacak- tır. Basın Yeni dâvalar G eçen haftanın ortasında Perşem- sabahı, bir adliye polisi Cum- hurıyet Hurrıyet Milliyet, Yenisa- bah ve Akşam gazetelerine uğraya- rak bir zarf bıraktı. Cumhuhiyetin genç yazı işleri müdürlerinden Nu- yan, Yiğit, üzerinde adı yazılı zarfı açtı ve içinden çıkan iki kağıdı oku- AKİS, 4 NİSAN 1959