14 Şubat 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

14 Şubat 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rış etmişlerdir. Mukayeseye İmkân rebilmek için de akşam yedikleri yemegı hatırlıyamıyan müteşebbisle- re 1949 istihsal ve kapasiteleri 8 yıl rötarla sorulmuş ve cevaplar defter- lere işlenmiştir. Tabii kı bu arada 1957 den evvel isten çekilen teşeb- büsler, 1949 da mevcut değillermiş gibi muamele görmüşlerdir. Halbuki D P. liderleri fiyaskoy- la netic ma ne büyük Umitler baglamışlardı' Agaoglu top- lanan rakamları "D. P. programının bütün menfi ve aleyhteki iddia- lara rağmen nasıl tahakkuk yolun- da olduğunu aşikar olarak gosteren en güzel işaretler ve asla kün olmıyan kati delıller şeklınde düşunuyordu Evet, Samed Agaoğ- luna göre D. P. programının tahak- kuk yolunda olduğunun ispatı, bu rakamlara kalmıştı. 1946 - 1950 yıl- larında hürriyet kelimesini en can- dan telâffuz eden ucuz meyhaneler- de rakı kadehi önünde bütün kalbiy- le demokrasi rüyası gören — adam 1957 de kimsenin inanmadığı rakam— lara bakarak D. P. programının ger- çekleştiğini sanıyordu! İnişler, çıkışlar... imdi "Kalkınma edebiyatı" şa- heserleri veren Samed Ağaoğlu- nun, 1946 . 1950 yılları arasında bu gunkunden zerrece ksan olmıyan lıyanlar pek çoktur. İhmal edilmiş kıyafeti, çok uzun saçları ve bitip tükenmiyen heyecanı ile demokrasi mücadelesi yapan bu hatip muhalefeti devrinin belli başlı bir nırengı noktası olmuştur. Babası A- ğaoğlu Ahmet beyin bu memlekete buyuk hizmetleri vardır. B .ayasında — yetiştirdiği — evlâtları da saymak kabildir. Çocuklarının hep- si iyi tahsil görmüş, alanı ve ede- biyata meraklıdırlar. Bunlardan Sa- med 1909 da doğmuş. Strasbourg'da hukuk okumuştur. Fakülteyi biti dikten sonra memlekete dönmüş ve devlet memuru olmuştur. İlk vazife- si İş ve İşçiler Bürosu tetkik me- murluyudur Derece derece yüksel- miş ve 1946 da İç Ticaret Genel Mtt- dürü olmuştur. Bu zaman zarfında Samed Ağa- oğlu vazıfesı dışında iki şeyle yakın- dan ilgilenmiştir: Siyaset ve Edebi-' yat... Hakikaten memuriyet yılları boyunca Samed Agaoğlu pek çok e- ser vermiştir. Bunlardan "Strasbo- urg hatıraları". "Zürriyet" ve "Öğ- retmen Gafur yayınlanmıştır "Ku- vayi Milliye Ruhu" adlı eseri edebı değeri yanında siyasi bir mâna da taşır. Hele "Babamın Arkadaşları bâşli başına bırsıyası hadısedır. Sa- med Agaoğlu edeb sahasında 'belli haslı bir ısımdır Sıyasete ge- lince, 1945 ten evvel o da herkesin yaptıgı gibi gözlerini e ce- virmiş, fakat o kadar ıstedıgı halde talihi, milletvekilliği bahsinde ken- disine yar olmamıştır. Tek şef dev- rinde. Samedin veya ablas Tezer Taşkıranın — milletvekilliği adaylıgı AKİS , 14 ŞUBAT 1959 İnönüye teklif edilmiş ve İnönü, Sa- med Ağaoğlunun ismini 1lis teden sı— "Tezeri mıllet ekılı lunun erkek değil, kız evlâdının is- mini aday İistesinden silseydi, bu- günkü D. P. Bütçe sözcüsü belki hâ- la C. H. P. saflarında bulunacaktı. Belki de o saflardaki başka arka- daşlarıyla oartisinden ayrılacak ve P. nin kurucuları arasına katıla- caktı. Burası bilinemez. Ama insan- ların hayatında kuçuk hâdiselerin oynadığı büyük roller de inkâr edi- lemez. Böylece D. P. rasinda bulun amıyan Samed A, , 1946 da memuriyetinden istifa e- derek D. P. ye ilk katılanlar arasın- da yer aldı. Genel İdare Kuruluna seçildi., Samed Agaoglunun siyasi hüviyeti o tarihten başla D. P. nin muhalefet yıllarında canla başla çalıştı. Nutuklarıyla, makaleleriyle dâvaya büyük hizmet- Samet Ağaoğlu Arkadaşlardan ne haber ? ler yaptı. Hapse girdi, çıktı. D. P. li- derlerinin hepsi gibi o da hürriyet taraftarıydı. C. . nin hürriyet- leri kösteklemek maksadıyle buldu- ğu bahanelerin samimiyetine asla i- nanmıyordu. Her sahada tam bir hurrıyet istiyordu; basın sahasında, insan arı sahasında antıdemok— ratik kanunların kaldırılmasına ca- nı gönülden taraftardı. Sonra 14 Mayıs 1950 seçimleri gelip çattı...D. P, İktidarı aldı ve Samed Agaoğlu cidden hakkı olan ir mevkie geldi, Başbakan Yardım- cısı oldu. Fakat orada muhalefet yıl- larındaki fikirlerinin çoğunu unut- muşa benziyordu Taze fikirler amed Ağaoğlİu yeni bir demokra- layışı bulmuştu ve doğrusu istenirse böyle bir anlayış 1946 - YURTTA OLUP BİTENLER 1950 yıllarının Batılı kafalı — aydın muhalifi iç yakışmıyordu. De- mokrasiyi, sanki sadece Kutlenın ar- zusunun tahakkuku 1mış gibi alıyor, m adem ki halk istiyor" diye bırçok şeyi mubah görüyordu. Bu tutan 1nkılaplar tutmayan 1nkılap— lar tefrikini -bu tefriki — yaptıktan sonra inkılâpların canına - okumak mümkündür- yaptı ve yer yer kafa- sını kaldırmaya başlıyan irticaın teşvikçisi gibi göründü; basın tara- fından kendisine sert hucumlar ya- pıldı Samed Ağaoğiu birçok isabet- siz ve yersiz kararın — mesuliyetini tek başına — yükleniyor, bu yüzden gün geçtikçe yıpranıyordu Samed Ağaoğlunun besleme basını icadı da bu devreye rastlar. Büyük gazetele- re karşı durmak için. Akın gibi, res- mi ilânla yaşıyan gazeteler yarattı. Ağaoğlu resmi ilân tevziatını idare ediyor ve büyük gazetelerı kollam yor, bilâkis küçükler ordu. Bunların içinde hakıkaten beş para etmeyenler ekseriyetteydi. — Bol bol ilân alıyor ve geçiniyorlardı. Bu ta- rihlerde D. P. ile balayı yaşıyan ba- sın, D. P. ye değil. Samed Ağaoğlu- na hücum etti. Bir kısmı yerli, bir kısmı yersiz hücumlara Samed Ağa- ogıu dayanamadı Menderes kabinesi dımcılıgından alıp Çalışma Bakanlı- ğına getirdi; ikinci bir ameliyede i- se kabine dışı bıraktı. Hâdise büyük gazeteler tarafından "demokrasimi- zin kurtuluşu”" diye kutlandı. Basın -D.P. münasebetleri düzelmişti ama, büyük gazeteler feci şekilde yanıl— mışlardı. Kabinenin dışında kalınca bir baş- ka S rned Agaoğlu ortaya çıktı. Hürr ve demokrasi mevzuunda- ki telakkılerı gene acayipti ama ya- vaş yavaş hadıselerın başka cephe— lerini görebiliyor. basın hürriyetinin tahdıdınde rol oy— nadı. Halk Partisinin mallarının a- lınmasında rol oynadı. Partisi umu- mi efkarda iyi karşılanmıyacak ha- reketlerde onu öne sürüyor, o da İ- leri gıdıyordu Fakat 1954 seçımlerı arifesinde iyice D. P. yü kade- melerinin aleyhine döndü. Me ur merdiven altında ve hususi sohbet— lerde atıp tutuyordu. Muhalefet yıl- larında oldugu gıbı ateşli makaleler yazıyor, memleketimizde küçük polıtıkanın, küçük — politika kavgalannın, hasis menfaat ihtiras- larının ağlarına takılmak tehlikesi- e maruz bulunmıyan tek mevzu, tek mefhum, tek fikir ve kanaat yoktur" diyordu Hele 1954 seçim- lerinden sonraki, icraatı hiç tasvip etmedi. Gazeteciler- hakkında müte- madiyen dâva açılmasının aleyhin- deydi. "Devlet adamlarına; gazeteci dâva etmek yakışmaz" dıyordu Ba- kanları mütemadiyen hakaret dâva- sı açan bir hükümetin kendi itiba- ruyor ve muhalefet yapmıyordu ma birçok göz ona çevriliydi. 'Işte 9

Bu sayıdan diğer sayfalar: