Geçti Taksim pazarı.. tesi gün, öğle vaktı Esenboga an kalkan SEV uçağına yine hayli kalabalık bir heyet bindi. Bey-, fendi ve Vekil Beyden sonra. Umu- mi Katip Melih Esehbel, umi Kâ- tiplik Siyasi İşler Yardımcısı Zeki Kuneralp. Atina Büyükelçisi Nuret- tin Vergin, Dördüncü Daire Umum Müdürü Ziya Tepedelen ve üç husu- si kalem müdürü ve Sakarya millet - vekili Rifat Kadizade heyetin An- kara kontenjanını teşkil 1stmektey- iler. Avrupanın başka yerlerındekı sefaretlerden de takviye alınması düşünülmüş , gereken şehirlere talı— mat yollanmıştı. Uçağın mürettebatı altı kişiydi. Yemek işi telâş arasında unutulmuş, bu yüzden Klüp 47'ye acele birşey- ler hazırlatmak dahı mümkün, olma— mıştı. SEV yolcuları T. en güzel ve en genç . hosteslermden Jale Eroğlunun ve Ünsel Ürektür- in sunacakları Havayollarının bir zamanlar yolculara vermesi mutad söğüş et ve söğüş tavuklarıyla ye- tinmek zorundaydılar. Mamafih, bol viski ve nefis bir pasta yemeğin ku- uluğunu unutturacaktı. Uçak 13.50'de Yeşilköye indi. Yunan Büyükelçisi Pesmezoğlunu da aldıktan sonra saat 14.45'te hava- landı. Hava meydanı — memurların- dan biri, gazetecilere donerek esprı yapmaktan kendini alamadı: eç- ti Taksim pazarı, sür Uçağı — Zü- rich'e!" Avrupanm en güzel hava termi- fevkalâdelik yoktu. duymazlıklarıyla meşhur olan' Zu- richliler transit geçen turistlere sa- at satmakla meşguldüler. Fakat, u- facık, tostoparlak, sempatik bir a- damın biraz telâşlı olduğu muhak- kaktı. Küçük Elçi, Karamanlise de hoş geldiniz diyebilmek için meyda- na hayli erken teşrif etmişti. Yunan delegasyonu, Swissair uçaklarından biriyle ve Cenevre üzerinden gel- mekteydi. Saat 17.30'da — meydana indikleri zaman İsviçre Dışişleri Ba- kanlığı Umumi Kâtibinden ve Yu- nan Büyükelçisinden başka bir de İstanbul Valisi olarak tanıdığı Gö- kayı görmek Karamanlisin pek ho- şuna gitti. Karamanlis, Dışişleri Ba- anı Averoftan başka, — aralarında Kıbrıs İşleri Şefi Bitzios da olmak üzere, dişişlerinden üç umum — mü- dür ve iki hususi kalem müdürünü de beraberinde — getirmişti. Ayrıca, Ankara Büyükelçisi Pesmazoğlu ile Birleşmis Milletlerdeki Daimi Tem- silci Ksantopulos Palamas da heye- te dahildi. SEV 19.45'te meydana indi Türk Başbakanı da İsviçredekİ Yu— nan Büyükelçisi tarafından karşı- landı. riben on dakika mesafedeki — lüks dağ oteli Dolder'e doğru hareket e- dildi. Türkve yunan delegasyonları- nın kaldıkları Dolder oteli manzara- AKİS, 14 ŞUBAT 1959 Vakit geçirmeden şehre tak- . sı ,ve havasının saglamlıgıyla bütün Isvıçre almış Churchill'in pek sevdiği bır oteldı Şehrin dışın- da, takriben yedi yüz metre ittifada, yemyeşıl ağaçlarla, "kaplı bir tepe ü- Eski müşterile- konferans dolayısıyla gelen gazeteciler sayesinde otelin 200 odası da tamamen dolmuştu.' En uhteşem daireler başbakanlara ay- rılmış, iki üç gün önceden temizle- nip hazırlanmıştı. Menderesin kaldı- ğı daire, iki yataklı bir yatak oda- sından başka bir çalışma odasına ve bir de kabul salonunu ihtiva et- mekteydi. Ayrıca, ak — odasının hemen yanında fevkalade bir banyo vardı. Türk heyeti odalarına yerleştik- Şeyhin Kerameti B yakınlarda sevimli Genel Sekreter asım Gülekin "Ben demedım mi?" diye baş- lıyacak yeni bir "Zafer Sere- nadı'nı bekliyebilirsiniz. Neden mi? Eee, Zürihte Türk ve Ya- nan heyetleri muhtelif tetkik- ler arasında bir ara Avusturya barış andlaşmasmın metnini de geçirmişler. Malüm d bir Avrupa dönüşünde Kıbrısa Avusturyanınkine ben- zer statü tavsiye eden bir inci- yi piyasaya sürmüştü. — Avus- turyalının vaziyeti ne, Kıbrısınki ne? Oradaki şartlar ne. Ada- daki şartlar ne? Ama işin o tarafı tabii bızım üstadı ilgi- i üstadın ku- kültür sahibi ile Avustur- tiler: "Bizim Üüstad demişti İyi ki bizim Üüstad "Kıbrıs meselesi ancak 1953 senesine ait Ren şarabı içilerek halledi- dememişti. İki Başbakan beraber yedikleri ye- mekte 1953 senesine ait Ren şarabı İçmişler de... ten yarım saat sonra — Karamaniis nezaket ziyaretine geldı İki başba- kan 20.00 den 21.15 kadar yalnız kaldılar. Konuşma, sadece bir neza- ket görüşmesinden ibaret kaldı ve mühim bir mesele ele alınmadı. Görüşmeden sonra. Menderes ak- sam 'yemeğini kendi dairesinde Zor- lu ile başbaşa yedi; Heyetin öbür 'â- zalârı. çük Elçiyle birlikte otelin” yemek salonunda kaldılar. mi müzakereler Cuma sabahı mi sa 10. 05 te başladı. Menderes, Zorlu ve Esenbelden müteşekkil" Türk heyeti Kar'amanlis'in 116 numaralı daire- Beyfendiden ayrı olarak, Kü-. YURTTA OLUP BİTENLER sine Keldiler, patrenin kabul salo- nunda serbestçe koltuklara oturul- du. Ortada bir konferans maşan yoktu ve konuşmalar karşılıklı fikir teatisi şeklinde geçti. Yunan heyeti de Karamanlis, Averof ve Palamas- tan müteşekkil olmak üzere üç kişi- ikti. Toplantı tam 3 saat 20 dakika sürdü. Bir ara, içeriye altı kahve ve beş şiş maden suyunun girdiği gft- ruldılr 100 kadar gazeteci dışarıda sabırsızlıkla beklemekteydi. — Fakat, koridorun başına konmu olan iki İsviçreli' polis memuru kimsenin top- lantı mahalline yaklaşmasına imkân vermiyordu. Gazeteciler, bu arada, kendilerini meşgul edecek şeyler a- ramaktaydılar. Otel sakinleri arasında, bir sürü zengin Amerikalıyla birlikte, meş- hur film yıldızı, Jennifer Jones de vardı. Gazeteciler, bu mühim görüş- meler hakkında ne üşündüğünü kendisine sordukları zaman, " politikadan anlamam" cevabım aldı- lar. "Duel in the Sun: Kanlı Aşk" filminin yaratıcısı içinde aşk bulun- mayan — düellolardan pek haberdar değildi ye hattâ Kıbrıs meselesi di- e bir meselenin mevcut olduğunu bile bilmiyordu. O taraftan ümit kal- madığım gören gazeteciler, bu defa estetik suallerine geçtiler. Bir Ame- rikalı "beraber film çevirecek olsay- dınız, baş rol için hangisini seçer- dınız"" diye bir sual sordu. Dilber artist, etrafta Türk gazetecisi olma- dığına kanaat — getirdikten — sonra, "aktörlükleri hakkında hiçbir — fik- rim yok ama. yakışıklılık bakımın- dan şuphesız Karamanlisi seçerdim" dedi. Uyuyanlar C uma günkü toplantı 13.25 de so- na erdi. Birlikte hole inildi Bi- raz sonra. Karamanlisle Averof or- manda gezintiye, çıktılar. Menderes odasına çekildi, hafif bir şeyler ye- dikten sonra öğle uykusu için yata- ğına uzandı. Beyfendi istihareye yatar — yat- maz, Türk delegasyonunun mühim bir kısmı Zürich'e inip meşhur. Vano Strasse'dekl mağazalardan biraz a- lış veriş.ettiler, Otele dönüldükten sonra, teknik komisyon çalışmaları başladı. Yunan heyeti de aynı şe- kilde toplanmaktaydı. üyükler arasındaki akşam top- lantısı 18.40 dan 20.45 e kadar sür- dü. Bu defa otelin birinci katındaki 16 numaralı televızyon odasında top- lanıldı. Toplantıdan önce, gazetecile- rin ısrarı Üzerine, Menderesle Kara- manlısin tokalaşma pozunda resim- leri çekildi. İkisinin de gazeteciler- den hoşlanmadıkları aşikârdı. nderes o akşam, gene aşağı- i ve yemeğini odasında ye- ise, otel salonunda Yunan delegasyonu ile beraberdi. Takvıyelı takım Türk takımı hayli tak- L E vıyelı olarak sahaya çıktı. Lon- 5