Evin Düzeni D elegelik kavgaları da göster- ektedir ki Kurultay, C. H. P. nin sayıar az olmayan tarıhı kon- grelerine bir yemsuu katacaktır. De- legeler rünmektedir. Teşkilât, bılhassa yukarı kade- melerin C H. P imlerden son- ra saran dinamizme ayak uydura- mamasından şikâyetçidir. Gerçi se- çımleı'de beri yukarı kademelerde ir canlılık görülmektedir. Basta 20 yasında bir delıkanlı gibi çalışan Genel Başkan olmak üzere, parti ileri gelenlerı kafaları kadar ayak- alıştırmaktadırlar. Araş- tırma Burosunun ve merkez - teş- kilat münasebetlerini e feli parti müfettişliklerinin tesısı, par aha müessir bir hale getirmek için üst kademelenn attıklan mMüs- bet a Ama parti merkezı— nin eski rehavetmden kurtulduğun söylemek çok güçtür. Bayındır so- kağındaki eski bina, hala şahsi bir propaganda merkezi gibi ışlemekte, ciddi meselelere nadiren sura gel tedir. Üç ayda cevaplandırılmayan yazılar, bir türlü bulunmayan dos- yalar Bayındır sokağındaki binada pek az e üzüntü vermektedir. Meclıs Grubu ve Parti Meclisi ara- larından kara kedi geçmiş gibi ha- reket etmektedirler. İktidara namzet partinin dina- mizme hiç yakışmayan bu alaturka düzeni, tabii ki teşkilâtla gozunden kaçmamaktadır. Nitekim üst kade- melerde gövdelerinin üstündeki ka- falarım çalıştıranlar çok şükür ek- seı'ıye edir- durumı rmalliğinin ktan farkına varnuşlardır Eylül asında İstanbulda toplanan Parti Meclisi ' e yapılması gereken tadilâtı" hazırlamak için yedi kişi- lik bir komisyon teşkiline karar ver- miştir. Çalışmalarım henüz bitire- meyen komisyon, raporunu Parti Meclisine yetiştirmek için son gün- lerde sık sık toplanmaktadır. Komisyon, tüzük tadilâtını tama- miyle teknik bir mesele olarak ince- lemekte, vardığı neticelerin bir ta- kım siyasi tefsırlere yol açmaması- na bilhassa dikkat " meselenin bir Ahmet Mehmet mücadelesi şeklmde anlaşılmasını is- tememektedirler Bu yüzden yanlış tefsiri mü n derece faydalı ıslahat fikirleri pek fazla iltifat gör- memiştir. Gaye realıteye uygun, tek- nik b n mükemmel, daha doğrusu en az kötu organizasyon modelini ortaya koymaktadır Partı eclisinin genişletilmesi. Grup v Parti Meclisi faalıyetlerının koordı— nasyonu, üyelerinin seçiliş tarzım ve sayısını değiştirerek Merkez İdare Kurulunun çalışan bir organ haline Geti , üzerinde en çok durulan meseleler arasındadır Komisyonda ve Parti üst kademelerinde hakım o- lan hava bu merkezdedir. Bu sebep- le ayaklan kadar kafaları da çalı- şan kimselere daha fazla çalışma imkânı vermekle beraber, üst kade- AKİS, 27 ARALIK 1958 melerde hadise teşkil edecek bır de- ğişikliğin vuku bulması ço yıf bir ihtimaldir. En hararetlı Guloko- fillerin bile m oldura- madıgında İttıfak ettıklen Genel Sekreterin karşısına, — muhtemelen ciddi bir rakip çıkamayacağı dolayı- sı ile de büyük bir itiraza uğrama- dan yeniden seçileceği söylenebilir. Ama Kurultayda, buluttan nem ka- panlar teknik bir ısla]ıattan ileri git- meyen tüzük tâdilinin gerisinde si- yasi , manevraların yattıgım duşune- rek kuliste bu fikri yaydırmaya tabıı ki çalışacaklardır Ulus Meselesi urulta, yda üzerine en çok şim- ekecek mevzulardan birisi, partı propagandasından çok sevgili patronunun — re yapmakta gı:%lrlet gösteren "Ulus olacağı şüphe- İktidara namzet partinin organının allahlık halınden kurtarılması zaruretini kimse inkâr etmemektedır Nitekim Parti Mecli- inin Eylül başında Istanbulda yap- tıgı toplantıda Ulusun tahliyesi fik- ri rağbet gormuş, onan parti gazetesi haline getirilmesi karar al- ınma alınmıştır. Eylül toplantısında Ulusun ıslahı fikri o dar ç ta raftar toplamıştır kı gazetenin bu- halini enen yegane adam aksi goruşu savunmaya cesaret ede- memiştir. Mesele tekrar Parti Maeclisinde ve Grupta konuşulmuş Ulusun şahsi bir organ olmaktan çıkarılma arzu- su hem de şiddetle teyid edilmiştir. Bizzat Genel Başkan Inonunun riya- setindeki dört kişilik bir heyet yıl- başına kadar Ulus meselesını hallet- mekle vazıfelen ştir. un 260 51 hissesine partinin sahip olınası kararlaştırılmıştır. Ga- zetenin idaresi bir komiteye verile- cek, komite üyelerinden biri komite ile yazı heyeti arasındaki irtibatı te- inin edece! Artık bir gün mese- lesi haline gelen değişiklik C. H. P. organım şahsi ır reklam vası- tası olmaktan çıkar: rup toplantısı sırasında gazete- lerde Ulusa gelen ve gelmesı muh- temel para cezalarının onomik rakamlar halinde gostenlmesı her- halde bir tesadüf eseri değildir. Hil- tonu boylayanlann aylıkları, kapat- YURTTA OLUP BİTENLER malardan mütevellit kazançtan ka- yıplar vesaıreyı ihtiva eden bu ra- kaml: esli ortak adaylarının ve aralarında 170 bin lira toplaya- rak Ulusu şahsi reklâm vasıtan ol- maktan kurtarmak isteyen milletve- killerinin şevkini azaltacagı umul- maktadır. Sonra sevimli ibinin şa]ısen temin ettiği banka kredıle- o çekilirse eskisi gibi gelmi- yecegı ustaca hatırlatılmaktadır. Ama mali cepheden yapılan bu hücuma pek aldırış eden çıkmadı. Ulusu kurtarma azmi o kadar kuv- vetliydi ki, isin para tarafına aldı- ran kimse yoktu. Mail bilgisi son derece kuvvetlı olan bir milletvekili îırket erindeki hisselerini almaya erhal talıp oldu. Ulusun mali yükü- an kalkamayız diye el al- tınd. alışan bazı — Gülokofillerin dostane itirazlarına da kimse kulak Ulus, partiye ait, partinin fikir- te ve "Efendim demir perde gerisi ariç, ünyanın hiç bir tarafında parti gazetesi kalmamıştır. Ancak partileri destekleyen part'ılıleı'ın ga- zeteleri vardır" diye yanmak- tan vazgeçmemektedır Bereket biz- zat Genel Başkanın tasvip ettiği U- lusun tahliyesi ameliyesiyle — demir perdedeki parti gazeteleri arasında çok, ama pek çok fark vardır. Demokrasi “"Lüzumu yok" Kısa kısa fasılalarla fakat ısralrla e alan adam karşı tarafı dınledıkten ve ne İstendiğini anladıktan sonra aceleci adımlarla içeriye, yemek salonuna alonda, son derece mükellef bir ziyafet masası basında oturmu uş yemek yıyen kalabalık - bir davetli grubu vardı. Otelin idare memurla- rından olan ve şehirler arası tele- fonda karsı tarafın dinleyen adam davetliler arasında gözleri ile araştırdığım bulunca te- lâşla ona doğru ilerledi ve kulağına fısıltı ile birşeyler anlatmaga başla- Ulus gazetesinin başlığı Allahlıkken, Allah Allahlık olmasa bari...