DÜNYADA OLUP BİTENLER düzeltmek veya roketin herhangı bir şekılde yolundan sapmasını önlemek üzere, elekronik beyinden de fayda- lan 11m1ştı Fırlatıştan sonra, roketin içindeki cihazlar bir ölçme lâboratu- varı gibi işlemeğe başlamış, evvelce tâyin olunan rotaya göre vuku bu- lan en ufa sapmalar yeryüzüne radyo ile bildirilmişti Cape Canave— ral'de kurulan elektronik bey kezi, kendisine bıld rılen bu bılgılere göre, heme izumlu hes_apları yap- tarafına n seyir kumanda cihazlarına u- laştırılmıştı. Elektronik beyin olma- saydı,"fezadan gelen o karmakarışık malümata göre lüzumlu seyir hesap- larım yapmak yularca sürerdi. Hal- buki elektronik beyin, bu hesapları bir sanıyenın içinde yapmış ve böy- lece füzenin yolundan pek. fazla sap- ması onlenmıştı Dama atılan pabuçlar Son haftalar içinde, Amerikan si- lâhlı kuvvetlerinin güdümlü mer- mi sahasındaki başarıları sadece At- las füzesinin fırlatılmasından ibaret kalmış değildir. Orta ve uzun men- zilli füzelerin son yapılan tecrübele- ri, Amerikanın bu sahada da Rusıa- ra kafa tutabılecegını açıkça göster- mektedir. Gerçi, füzelerin menzılı bakımından Sovyetlerin daha 1 bir safhada bulundukları söylenme tedir ama, bu söylentiler henuz fııl' tecrübelerle doğrulanmamıştır. Hal- buki Amerikalılar .geçen — haftalar zarfındaki — tecrübelerinde, mdıye kadar __erişilmemiş uzakhklara eriş- miş. UÜstelik uzak mesafelerden ya- pılan atışların isabet — derecesinde muazzam ilerlemeler kaydetmışler— dir. Bu hafta ortasında Cape Cana- veral'den Okyanusa fırlatılan başka bir Atlas füzesi, suni peykin yeryü- zünde ne derece korkunçlaştığını bir defa daha göstermiştir. Uzun menzilli silâhların son mü- tekâmil . durumları karşısında, dün- yadaki stratejı telakkılerı de yav ş yavaş değişecektir. Şim kadar beynelmilel pazarlıklarda kendılerını pek pahalıya satan, bu kıymetlerini idarecilerinin ve kendi kuvvetlerinin ustunlugune değil, stratejik mevkile- rinin ehemmiyetine borçlu olan memleketler, artık ikinci plâna düş- meğe başlıyacaklardır Amerika şim- di, Rusyayı vurabilmek, Sovyetler Bırlıgındekı sanayi merkezlerını tah— rip edebilme için, —muhakkak b memlekete komşu bölgelerde üs te— sis etmek mecburiyetinde — değildir. Bu serbestlik, Amerikanın dış poli- tikasına ve beynelmilel| münasebet- lerine daha fazla vuzuh ve temizlik getirecektir. Meselâ bir General Pranco, sırf stratejık hava kuvvetle- rine Üs aladığı için. Amerikanın gözdesi olmaktan çıkacak ve böyle- ce Amerikan dış siyasetinin yüz ka- ralan silinecektir. Washington artık, dostlarını kendi demokrasi idealleri- ne sahiden bağlı olanlar arasından seçmek imkânını kazanmıştır. 24 Irak Pijamalı diplomasi Amerıkan Dışişleri Bakanının yar- dımcılarından Rountree, bu hafta başında, Washington hava meydanına varıp uçaktan indiği za- man, derince bir nefes aldı ve yürek- ten gelme bir "oh" çekti. Ortadoğu memleketlerine yaptığı tehlikeli se- yahatten nihayet sağ salim dönebil- mişti. Şimdi, Bağdat sokaklarında olup bitenleri Aanlatmanın ve siyasi hatalarda hâlâ ayak direyenleri ikaz etmenın sırasıydı. ter Rountree, — Ortadoğuyu şöyle kolaçan etmek ve Amerikanın o bölgedeki siyasetine yeni esaslar bulabilmek ıçın yola çıkmıştı. Önce Kahireye uğrayıp Nasırla görüşmüş ve nihayet uçağa atlayıp Bağdatın olunu tutmuşt da i William Rountree Ne Şamın, şekeri, ne arabın yüzü de olduğu gibi soğuk karşılanacağım biliyordu ama, sokaklarda yuhalana- cağını doğrusu hiç aklına getirme- mişti. Halbuki, daha Rountree'nin u- çağı Irak semalarına gelmeden Bağ- dat sokaklarında kaynaşmalar başla- Şehrin kenar mahallelerinden se- fîl kılıklı insanlar merkezdeki mey- danlara doğru akıyor, sokaklarda yer yer gruplaşmalar göze çarpıyor- du. Kalabalığın bir kısmı da hava meydanına giden yolun etrafına sı- ralanmıştı. Ellerinde taş, çürük yu rta ve domates sepetleri, sırtla— rında yırtık pırtık — entariler vardı. Biraz daha iyi giyinenler de, -tam bır Şarklılık timsali olarak- pıjama— arıyla arzı endam etmişler Abdülkerim Kasım rejimi k rul- du kurulalı mütemadiyen karışıklık çıkaran ve bu suretle birbirlerinin ehnden nüfuz kapmaga çalışan Ko- m'nis ve Nâsırcı unsurlar, Rount- ree' yı yuhalıyacak kalabalıgı topla— ma in "Nuri Saidin adamı geli- yor" dıye bir lâf ortaya atmışlardı. Rivayete göre, Amerika yeni kurulan rejimi beğenmemişti, şimdi bir ada- mını gönderip işleri yoluna sokmak ve kendi taraftarlarını işbaşına ge- çirmek istiyordu. Meselenin bu basit izahına akılları yatan ve Nuri Said sÖzünü uymaz hiddetten a- yaklanan kalabalıklar, — Rountree'ye haddini bildirmek için sokaklarda homurdanmağa başladılar Ancak,resmi Irak makamları bu durumu haber alır almaz, Amerikalı misafirin hava — meydanından şehre gelirken takip edeceği yolu değiştir- diler, Rountree'ye kalabalıkla köşe kapmaca oynatmağa başladılar. Fa- kat işin tuhafı, şehrin ne tarafına gidilirse gıdılsm pijamalı kalabalık— lar sokak köşelerinde birer manta gibi bıtıverıyordu Oto: mobılın et— rafını saran motosikletlere ra r ve doma elçiliğinin simsi- yah, pırıl pırıl Cadillac'ını perişan hale soktu. Hattâ, atılan taşlardan biri, şofor mahallının onund ki c tti alk, bu etkılerıyle Kaybetmek korkus bdülkerim Kasım 1daresının aldı- ğı sıkı tedbirler sayes adi- selerin daha müessif bir h 1 mesi önlendi. Amerikan Bü ukelçılıgının etrafına motorize kıtalar civardaki sokak başlarına sün 1 nöbetçiler dizilmişti. İşte zoraki t t Rcunree hazretleri, böyle bir atmosfer içinde Iraklı liderlerle resmi görüşmelerine başladı. erika, Iraktaki rejimi çoktan, olduğu gibi kabul etmişti. Zaten -es- i rej ekrar i - gelemiyeceğine göre- Amerika için en iyi hâl çare- si de buydu. Yoksa, Abdülkerim Ka- sım hükümeti devrildiği — takdirde, Irak için -ancak iki yol kalıyor- du tamamen — Komünistlerin eline duşmek yahut da Nâsırcıların kurbanı olup Birleşik Arap Cumhuri- yetine katılmak. Hattâ Amerika, gıtgıdje kuvvetlenen ve nüfuzlarını her gün biraz daha arttıran Komü- nist unsurların eline Irak gibi bir memleketi teslim etmektense. Nasır tarafını tutmayı daha uygun,bulmuş- tu. Ortadoğudaki gelişmeleri takip eden müşahitler, bu bölgeye sızan Komünist nüfuzu karşısında bir nevi Nasır-Amerikan yakınlaşmasının vu- ku buldugunu gözden kaçırmıyorlar- dı. i bu yakınlaşmanın hemen meydana çıkması ve resmi bir mahi- yet alması beklenemezdi ama, Irak- taki rejimin istikrarsızlığı, Komünist Kürt unsurlarının faaliyetleri Washıngton un bir şeyler yapmasını ve Irakı kurtarmak için yılana bile sarılmasını zaruri kılmıştı. Rountree, Bagdattakı görüşmele- rini bitirip Orta oğu Hava Yolları AKİS, 27 ARALIK 1958