27 Aralık 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

YURTTA OLUP BİTENLER "şiddeti tasmim" ile yola çıktıktan sonra, bir iki tedbir kırıntısı ile ye- tmılmesı dağın fare doğurması gibi bir şeydi. Mesele bununla da bitmi- yordu: Toplantı ve Gösteri Yürüyüş- leri Kanununun seyyanen tatbiki ve Iktıdarının başını "İsbat hakkı miı, İsmail Hakkı mı" diye alay ettiği is- bat hakkının tanınması komisyonda büyük bir rağbet görmüştü. Bu du- rumda büyü "Onbeşler in ça- lışmalarında nnmıı malarına imkân yoktu. İstikameti degıştırmek lâzımdı. Nitekim Çankayada bugün- lerde sık sık verilen akşam yemek- lerinde bulunan milletvekilleri hava- nın yumuşadığını ve mutedil bir rüzgârın estiğini gördüler. Şiddet tedbirleri şimdilik — muvaffak olma- mıştı nin mutattan evvel yılbaşı tatılıne girmesi de bunu gös- eriyordu Başbakanlıkta bir toplantı S iddet tedbirlerinin akıbetinin pek 5 de iyi olmadığının ilk belırtılerı geçen haftanın ortasında çarşamba günü Başbakanlıkta yapılan bir top- lantı sırasında görüldü. O gün saat 17.30'da Başbakanlığın önünden ge- çenler etrafta bir hayli sıkı tedbirle- rin, alındığını görerek hayret ettiler. Ama bu tedbirleri neye yoracakları- nı bilemediler. Aynı saatlerde içerde D. P. Genel İdare Kurulu ile D. P. Meclis Grubu yönetim kurulu, Baş- bakan ve bazı bakanların da ıştıra- ki ile son derece mühim bir toplan- tı yapıyordu. Saat 18.30 da Başba- kanlığın kapısı önünde Kemal Öz- çoban göründü. Kemal Özçoban bir anlık kısa bir duraklamadan sonra içeri girdi ve toplantının — yapıldığı salona alindi. Salonun ışıkları gece- nin geç saatlerine kadar yanık kaldı. Gazeteciler binaya yaklaştırılmadık- larından herhangi birşey öğreneme- diler. Saat 23.15 de Kemal Ozçoban Başbakanlıgın kapısında yeniden gö- züktüğü zaman bir hayli yorgun ve heyecanlıydı. Gazetecilerin sualleri karşısında “şimdilik söyliyecek hiç bir şeyim — yok" deyip otomobiline bindi ve evine gitti, Özçobanın ha- linde bariz bir şaşkınlık ve yorgun- luk vardı. Siyasi kulislerin kokusu- nu iyi alan bazı gazeteciler o akşam Sıtkı Yırcalı Sen de mi Brütüs? geç vakitlere kadar Kemal Özçoba- nın peşini bırakmadılar. Hattâ o ka- dar ki, vaktin geceyarısını hayli geç- miş olmasına rağmen bizzat evine kadar gidenler dahi oldu Ancak hiç kimse Kemal Özçobana akşam üzeri Başbakanlığa yaptığı esraren- giz ziyaretin sebebi hakkında birşey soyletemedı Gazetecilerin merakla- rı iyice artmıştı. Eve kadar giden- ler birşeye dikkat ettiler. Özçoban- ların evinde buyuk bir telâş ve şaş- kınlık vardı. O kadar ki, bu vakitsiz zıyaretçılerden bir tanesini ağırla- mağa çalışan Bayan Özçoban yan- lışlıkla misafire kahve yerine köfte ekmek getırd' O akşam, etraflarını i bilen bazı tecrubelı muha- bırler Ozçoba ann evinin etrafında da acayip şeylerin cereyan ettiğini gördüler. Meselâ sokakta bir takım yabancı adamlar dolaşıyor, koşebaş- larında, karanlık köşelerde — sigara ateşlerı parlıyordu. Kahraman yaratmak akşam, Başbakanlıktaki toplan- tıda neler olup — bittiğini kımse ogrenemedı Ortaya sadece bir min atıldı. Basın suçlarının affına dair bir tasarı hazırlamış olan Ke- mal Özçoban Başbakanlıkta sorguya çekilmişti. Belki de tasarısının geri alınması istenmişti. Ama bu tasan geri alınmış mıydı? Yoksa Özçoban tasarısında iısrar mı etmişti? Bunlar aydınlanamadı. Ertesi sabah çıkan bacı gazeteler Kemal Özçobanın haysiyet divanına verileceğine dair haberler yazdıl Perşembe gunu herkesın gözü Kemal Özçobanın üze- e çevrildi. Afyonun bu 1946 dan kalma milletvekili bir anda günün adamı haline geldi. D. P. nin çark- lan bir kahraman daha yaratmıştı güne kadar parti çevreleri dı- şında pek de tanınmıyan bu kısa boylu, mühmel giyinişli, tok sözlü ve fazlaca ateşin, milletvekilinin adı bir an içinde, basına af teklifi geti- ren bir insan olarak gönüllerde yer tuttu. Hemen herkes Özçobanla ala- kalanmaya başladı. Bir akşam ev- vel Başbakanlıktaki toplantıda neler olup bittiği hakkında ise çeşitli ri- vayetler çıktı. Bilhassa Ankara Pa- lasta dolaşan rivayetler enteresandı. Pek çok kimse Başbakanlıktaki top- lantıda Kemal Özçobanın yukardaki- leri pek kızdıran basın suçlularına af tasarısının görüşüldüğünü söylü- yordu. Saat 17.30'da toplanan idarecileri, evvela kendi aralarında Özçobanın bu teklifini gözden ge- çirmişler, sonra bizzat Özçobanı ça- ğirarak teklifini geri almasını söyle- mişlerdi, Ozçoban hazırladığı af ta- sarısını önce doğ dog uya B. şkanlıgma vermeğe kalkış- mış fakat sonradan arkadaşlarının ikazı üzerine Grup — Başkanlığına vermişti. Grup Başkanlığına verilen bu tasarı tek imzalıydı; ama Özço- ban arkadaşları arasında imza toplu- yordu. Bunu önlemek lâzımdı. Çar- ğını:ıeba akşamı yapılan toplantıda 1 Özçobana bu günlerde böyle bır tasan getirmesinin yersiz olduğu anlatılmıştı. Sonra, bu tasa- rının gazetelerde yer bulması Ted- birler Komisyonunun — çalışmalarını bir hayli aksatıyordu. Durmadan a- "D. P. DİMDİK AYAKTADIR" AKİS ,27 ARALIK 1958