İKTİSADİ Bütçe Bir merhaleye varıldıkta.. M enderes Hükümetlerinin heme h n değişmez Maliye Bakanı Polatkan, geçen haftanın ortasına Bütçe Komisyonunda siyah v beyaz arasında bir fark olmadıgını başarıyla değilse bile, büyük bir tursuzlukla savundu. dış yar- dımla birlikte, İktidarın takibe baş- ladığı istikrar siyasetinin eskısınden 180 derece farklı olduğunu düşüne lere, nin iktisadi sıyasetının degışmedıgım olsa olsa aynı siya- setin erişilen merhaleye göre ayar- lanmasının bahis konusu bulunduğu- nu anlattı. Bir merhaleden sonra ak - kara tez ve antitezi bir sentezde erir, Zahırı tenakuzlar ve zıddiyetler u. Bu bir diyalektik mese- lesıydı Ne çare ki Butçe Komısyo— nundaki sıraları dolduran çoğu m halefete mensup mılletvekıllerı D. P ye has diyalektikteki inceliği seze- mediler ve Polatkanın istikrar siya- setini anlatan sözleri o yıllık İktisa- di siyasetin iflâsının İtirafı — olarak karşıladılar. Meselâ Polatkan "iktisadi inki- şafta memleketimizin vasıl — olduğu kalkın- merhale ıktısadı ve içtimai büyük bir emniyet ve selamet ıçınde devamı ve elde oku- nan neticelerin geniş halk kütleleri- ne daha âdil bir şekılde intikalini te- idamesini kıldığını" mı soyluyor Dıyalektık bılmıyen kimse- r -Zafer başyazarı hariç, bu söz- leri derhal "demek ki iktisadi ve iç- timat kalkınma emniyet ve selâmet içinde yürütülmemiş, kalkınmanın meyvalarından herkes eşit bir şekil- de faydalanmamış" seklinde anladı- lar. Maliye Bakanının, Merkez Ban- kası kapılarının kapanma sıyla en- flasyonıst âmillerin ortadan kalktı- ğını belirten cümlelerin, enflâsyonist âmillerin Türk ıktısadıyatına tama- miyle hâkim bulunduğunun saydılar. Tam bir yıl evvel aynı gün Bütçe Komisyon unda enflasyonun mevcudıyetını kab İleni bazı ma- sum mille vekıllerını "Enf]as— yon fılan yok, muhalefetin taktiğine düşüyorsunuz" diye azarlıyan Polat- kanı hatırladılar. "Dış ticaret realist esaslara irca olundu. Takasa bağlı muamele ve hususi gibi normal olmıyan ticaret şekıllerı kal— dırıldı, İç ve dış fiyatlar arasındaki fark izale edildi. Ithalat aşırı dere- cede bir kazanç mı olmaktan çıkarıldı" sözlerini dış tıcaretın a- crklı halinin itirafı şeklınde tefsir ettiler. Makul ve tabii bir fiyat ni- zamının tesisinden bahsolunnnca ka- raborsa ve yoklara müncer olan Mil- li Korunma tatbikatını düşündüler. Tabit ki 2 saat 35 dakika süren uzun konuşmasında yeni politikayı bu kadar hararetle açıklıyan Maliye Bakanı eski politikanın görülmemiş 20 itirafı' VE MALİ Hasan Polatkan Geline kalk oyna demişler... başarılarını övmekte kusur göster- medi. Meşhur diyalektiğin kapılarak diyalektiğin cahili, aklı selim sahibi mılletvekıllerinin İsmail Rüştü Aksal Bütçeyi hazırlayanların kâbusu SAHADA manalı manalı kafa — sallamalarına aldırmadan akı da karayı da |ifti- harla bağrına bastı. Polatkan uzun konuşmasını bitir- sırada, herkesin — zihninde bir : Peki, bu kadar güzel o- lan eski politika o halde ne diye bı- rakılmışt ? 1950 den evvel Polatka- nın bugünkü mevkiini işgal — eden Aksal, Cuma günkü konuşmasında. ince bir istihzayla karışık mutad vu- zuhuyla halefinden bu sualin ceva- bını sordu: "Polatkana göre Mende- res kabinelerince son zamanlara ka— dar takip edilen iktisadi ve malı p litika her bakımdan isabetlidi kemmeldir. Bütçe politikası 1sabetlı— dir, kredi politikası isabetlidir. En- flâsyoncu politika takip edilmemesi- ne titizlikle itina gösterilmiştir. Bin- netice iktisadi ve mail hayatımız a- rızasız ve istikrarlı bir şekilde geliş- miştir. Takip edegeldiğimis politika, id- dia etmekte ısrar ettıgınız gibi bu kadar kusursuz ve isabetli idi ise, neden 4 Ağustos karar ve tedbırler riyle bu isabetli politikadan 180 de- recelik bir dönüş yaptınız? Neden iktisadi ve mali bunyemızde derin ve şumullü tesirler icra eden fiyat- ları yeniden anormal seviyeye yük- selten, vatandasın geçim imkânları- nı daraltan hayat pahalılığı altında belini büken ağır tedbırlerın alınma- sına lüzum gördünüz? Maliye Bakanı bu sualleri cevap- landırmadı Anlaşılan D. P. nin di- yalektiği aklı selimi susturacak bir olgunluğa henüz erişmemiştir. Dış Yardım Amerikanın Banknot Fabrikası Geçen haftanın sonunda dolar ver- me kte pek cömert — sayılmıyan Sam canın, Türkiyeye 810 mil- yon Turk lırası hibe — ettiğini -225 milyon da evvelce vermişti-, okuyan Vatandaşlar, "yahu şu Amerikanın elinde de amma Türk parası var- mış” demekten kendilerini alamadı- lar. Sanki büyük amca —Ankarada bir banknot fabrikası kurmuş, Türk parası basıp duruyo Amerikanın elinde bırıken Turk : mikta" rTını ine b imkânsızdır. Amerika bu kadar parayı nasıl — biriktirmiştir? Paralar, 225 milyonluk zirat mahsul fazlası satış dışında son 100 milyon liralık Amerikan yardımının netice- sidir. 100 milyon doların Türk para- sı olarak karşılığı 900 milyon 1lira tutmaktadır. Bunun yüzde lan 90 milyon Amerikanın Türkiyedeki harcamalarına — gitmektedir Mil- yarder dost, Turkıye dışında geçrnı— yen bu paraları harcamak için bir haylı gayret sarfetmıştır Lüks bi- nalar inşa ettirmiş, sık sık memle- ketimize gelen sayın senatör ve tem- AKİS, 27 ARALIK 1958