27 Aralık 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

27 Aralık 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

beş dakikada -o da güç hal- alındı. Hükümet meydanını dolduran onbin- lerin arasından sıyrılıp İl Merkezine ıkmak ise ba başına bir mesele oldu. Halk oylesıne coşm mıştı ki "komite" pazubentli vazife- liler bile ne yapacaklarım — şaşırdı- lar. Polis, jandarma ve vazifeliler- den muteşekkıl üç saf]ı bir insan zin- h. dahi fayda etmedi. İnönü güçlükle il merkezinden içeri sokulabildi. Mey- dana yığılmış halk ise saatlerce da- ğılmadı. İl merkezindeki kısa 'bir is- tirahatı müteakip Kongrenin yapıl- dığı sinema salonuna gidildi. Bin kişilik salonda en azından ikibin ki- şi vardı. Genç bir kadın, son derece yaşlı ve hasta anasını sırtına almış sırf iİnönüyü görsün diye getirmişti. Kongredeki tezahürat da dakikalar- ca dinmek bilmedi. Dağ başını du- man almış marşı ise hemen her fır- satta ve sık sık söylendi İnönü, — Eskişehir — Kongresinde yaptığı konuşmasına "Durum günkü hali ile dev. edemez" diye başladı. Mutadı veçhıyle konuşmasını daha evvelden yazılı olarak hazırla- mıştı ve bu yazılı metinden okuyor- du.. Ama söylediği şeyler son dere- ce sertti ve her cümlesinin sonunda dikkatle duruyor, karşısında yer alan ikibin kişinin ne — hissettiğini anla- İsmet İnönü Her gezi bir zafer., AKİS, 27 ARALIK 1958 mak ister gibi bakıyordu. Basın hür- riyeti, hâkim teminatı, iktisadi güç- lükler, sıyahı baskılar uzerınde teker teker duran C. lideri, inanmış ınsanların kuvvetı ıle kimsenin kim- seyi karın gibi ezmeğe gücünün yetmıyecegını söylüyordu. Basın hakkında açılmış davalar üzerinde, de durarak, hapse gıren gazeteciler rin sayısı "bir siyasi kampı dol- duracak kadardır" dedi. Bir yabancının sözleri akşam Eskişehir C. H. P. teşki- O lâtı Saray lokantasında -Tica- ret Odası kendi lokalini vermemişti- misâfirler şerefine bir ziyafet verdi. Dışarda dondurucu ,bir ayaz vardı. Ayaza rağmen da akşamın saat altısında lokantanın etrafını ran halkı üç saat müddetle oradan . Lokanta camlarının polis kordonuna rağmen erkes "babamızı bir defa daha görelim" di- ye çırpınıyor, durduğu yerden ayrıl- mak istemiyordu. Akşam verilen bu ziyafette, İnönünün gezisine katılan bir de kadın Alman gazeteci vardı. Sabahtan beri cereyan eden göz ya- şartıcı sahneleri adım adım takip et- mişti. Yemeğin sonlarına doğru söz aldı ve yollarda öğrendiği üç beş ke- limelik türkçesi ile yan türkçe ya- rı almanca gördüğü şeylerden duy— duğu heyecanı anlatarak Inon üne hitaben "sizi dün- yanın en — büyük devlet adamların- dan biri olarak se- lamlarım dıyerek larının göz yaşla- rını tutamamasına sebep oldu. Bu haftanın ba- şında pazartesi günü İsmet İnönü dö- zuu içinde "vatan- daşlarımı — azimli gördüm, Eskışehı- ri iyi gördüm" de- onra da et- rafındakılere gözleri- nin bebeklerındekı gülümsemesi ile nası memni mo rasi yolunda attığı tohumlar tutmuş» serpilmiş ve büyü- üştü .P. Ge- nel Başkanı İnö- nü savaşları gibi. Demokrasi' sava- şım da kazanaca- ğına emindi. OLUP BİTENLER Törenler 45 Dakikanın ettiği G eçen haftanın sonunda cumartesi günü şayet 45 dakikalık bir ge- cikme de olmasaydı, D. P. onüç yıl- lık siyasi hayatı boyunca belki de ilk defa bir vaadini tam Zzamanında yerıne getırecektı Ne yazık ki, ku- rulduğu günden bu yana vaat üstü- ne Vaatte bulunma ve bunların he- men hemen hiç birini yerine getir- meme rekorunu kıran D. P. eline ge- çen fırsatı bu sefer de ufak bir rö- tar yüzünden kaçırdı. Hadise Bursada cereyan etti. Ha- tırlanacagı gibi Ağustos günü Bursa büyük bir yangın felâketi ge- çirmişti. Yangın bu güzel şehrin he- men bütün ticari hayatım felce uğ- ratmış, Bursayı çarşısız bırakmıştı. Milletçe büyük bir uzuntu uyandıran yangından onbeş g sonra. Cum- hurbaşkanı Bayar Ve Başb akan Men- deres yangın yerinde inşa edılecek eni, çarşının temelını atmaga gel- dıklerınde bu çarşının üç ayda ta* mamlanacağ ğını ve eskisinden mü- kemmel, modern bir çarşı yapılaca- ğını vaat etmişlerdi. İşte geçen haf- tama sonunda cumartesi günü saat 15'de, yani temel atma töreninin ti- zerinden üç ay geçtikten sonra mo- ern çarşının açılış töreninin yapı- lacağınım — duyanlar hayret ettiler. Gerçekten de durum hayret edilecek gibiydi. D. P. ilk defadır ki bir va- adini yerine getiriyordu. Hem de tam zamanında. Hayret etmemek, şaş- mak mümkün degıld Bu yüzden pek çok meraklı, o gün işlerini güç- lerını bırakıp, bu tam zamanında ye— rine getirilen vaadin, -modern ve sanayi çarşısının- açılış torenınde hazır bulunmak üzere tören yerine gıttıler Ancak, saat 15'de baglıyaca— ğı söylenen tören, saatin onbeşi bir hayli geçmesine rağmen başlamayın- ca herkesi bir meraktır aldı. Ne ol- muştu? Kırk yılda bir ele geçirilen fırsat niye kaçırılıyordu? Bu merak ve endişe tam 45 daki- ka devam ittikten sonra son buldu. Saat 15'de gelecek olan Cumhurbaş— kanı ile Başbakan ve diğer davetli- ler saat 15'45'de çarşıyı şereflendir- diler. Açıkhavada yürüyüş rsanı eni çarşısının açılışının Byapılacagı cumartesi günü sabahı, bir gün evvel akşam üzeri Bursaya gelmiş olan Cumhurbaşkanı ve Baş- bakan ayrı ayrı dolaşmağa çıktılar. Cumhurbaşkanı Uludağla Bursa ara- sında yapılmakta olan teleferik hat- tının 1nşaat1 11e alâkadardı, bu hattı görmeğe gitti ve tam saat 13'de Ce lıkpalas Otelınde Belediyece şeref- lerine verilen yemekte hazır bulun- mak üzere geri döndü. Başbakan ise, Bursaya geldikleri akşam Merınos Fabrikasında verilen ziyafette Bur- sa — milletvekillerinden YURTTA Kenan Yılmazla yaptığı pek hara li ve seslerinin bir hayli yukseldıgı l11

Bu sayıdan diğer sayfalar: