YURTTA OLUP BİTENLER Millet Ekmek yerine kırbaç eçen haftanın sonunda Ferit Me- len — (Ankar P.), Bütçe Komısyonunda Bız hu aııda Bütçe- yı tetkik ederken yanıbaşımızda di- ğer bir odada demokratik rejimin son kırıntılarını ortadan kaldırmak için tertipler hazırlayan komisyonlar çalışıyor" diyordu. Ankara milletve- kilinin birkaç kelime ile çizdiği bu tablonun, memleketin, bütün vatan- daşları üzen manzarasına uygun ol- madığım söylemek güçtür. Hükümetin iktisadi — politikasın- daki hataları, geçim sıkıntısını sır- tına yuklenerek ödemeye çalışan vatandaş son zamların ağırlığı ile hiç bir ış yokmuş gibi "dünyanın en mühim işine", basının ve muhalefe- tin susturulmasına çalışıyorlar. Kalkınmanın ve hatta insanın günlük ekmeğini kazanmasının, eğer hürriyetleri teminat altında degılse ne kadar güç olacağını anlamak için başka misaller aramaya lüzum yok- tur ve Millet bu hakikati çoktan keş- fetmiştir. Bir tarafta Şiddet Komis- yonları yeni tedbirler üzerinde kafa patlatırken, öte tarafta Muhalefet liderleri memleketin neresıne gider- lerse gitsinler omuzlar üzerinde ta- şınmaktadır. İşi ve ekmeğı hakkın- dakı endişeleri her gün artan vatan- , kırbaç altında dahi Olsa hürri- yetlerıııı muhafazaya ve kaybettiğini yeniden kazanmağa azimlidir. Ümit verici olan tek nokta da budur. Türkiye Büyük Millet Meclisi Tedbirler Komisyonu da tatile girdi mi? bir parça daha bunalırken ve iş ha- yatında durgunluk, tekstil sanayiin- deki işsizlik gibi ümit kırıcı vaziyet- ler görülürken Şiddet Komisyonları teşkil edip basım nasıl sustururuz, muhalefeti nasıl dizginleriz diye ça- reler araştırılması, doğrusu mılletı ferahlatmaya yetmemektedir. Butçenın tetkik edildiği şu gün- lerde, geçim sıkıntısı çekenler ucuz- luk müjdesini, tehdidi ile karşı karşıya olanlar bir işsizlik fo- nu teşkiline çalışıldığı yolundaki ha- beri değil de Şiddet Komısyonunun kurulduğunu duyuyorlar ve birinci- lerden ümitlerini yavaş yavaş kesi- yorlar. Bir müddet önce "Evvelâ Kalkınma sonra Hürriyet" diyenler, şimdi işsizlik ve iş kollarındaki dur- gunluk karsısında başka yapacak 4 Şiddette adalet (Kapaktaki Politikacı) u haftanın başında Salı günü Ankara Palasın kapısından sa- hna salma içeri giren orta boylu şişmanca zat, etrafını çeviren ga- zetecilere bakarak çok şeyler bilen adamlara has gevrek bir kahkaha attı. Bir şeyler öğrenmek için daha çok beklersiniz der gibi bir hah var- dı. Gazeteciler orta boylu adamın ağzından bir iki kelime kapabilmek için mesleğin bütün hilelerine baş- vurdular. Fakat gayretleri neticesiz kaldı. Çok bilmiş zat, gevrek gev- rek gülmeyi, konuşmaya tercih e- diyordu cak gazetecilerden uzak- laşırken "işler hiç te bildiğiniz, tah- nün ettiğiniz gibi kendini alamadı. Yeminli "Şiddet Tedbirleri Komisyonu" üyesinin bü- tün sözleri bundan ibaret kaldı. Her- şey tam bir gizlilik perdesi içinde ediyordu. Ama komisyon hala bır netıceye varamamıştı. Komisyı mesaisinin, — şiddet tedbırlerını formule etmekte tecrübe sahibi üstad Hadi Tanın çoktan ta- mamlanmış çalışmaları sayesinde çabucak biteceğini sananlar aldat- mışlardı, Beklenmiyen bu gecikme muhte- lif tefsirlere yol açtı. Bazı kimseler, Komisyon çalışmalarının Müarttan evvel — bitmiyeceğini — söylüyorlardı. Maksat bütçe müzakereleri orasın- da muhalefetin başı üzerinde "Şid- det Komisyonu"nu Damoklesin kılıcı gibi sallandırmak ve onu daha mu- tedil davranmaya zorlamaktı. Ama bu izah tarzı itibar gormedı Şıddet tehditlerinin C. arttırdıgı artık mişti. İkinci bir ihtimal olarak liderle- rin zaman kazanmaya çalıştıkları söylendi. Liderler, tedbirlerin Grup- ta büyük bir çoğunlukla kabulünü prestij meselesi yapmışlardı. Hâlen Grupta — müteredditlerin sayısı bir hayli kalabalıktı. Bu yüzden lıderler havanın yatışmasını beklemi uy- gun bulmuşlardı Biraz zaman geç- mesi ve iyi bir kulis faaliyeti mute- reddıtlerı yola getirecekti. Ama li- derlerin bir an evvel bir şeyler yap- mak için ne kadar sabırsızlandıkla- rını bilenler gecikmenin geldiğine ihtimal vermediler. ra göre işin uzamasının sebebi Ko- misyonun meseleyi ciddiye almasıy- dı. "On beşler" bir evet efendim ko- misyonu olmak niyetinde değildi- ler. Alınması gerekli tedbirler husu- hunda onların da söyliyecek sözleri vardı. Gerçi tedbirlerin lüzumuna ve faydasına inanmıyanlar bile ted- bir alınmasın demiyorlardı. Ama ted- birler ne kadar şiddetli olursa olsun tek taraflı tatbik edilmemeliydi: Mu- halefet liderlerine karşılamalar ter- tiplenmesi yasak edilmek isteniyor- sa, siyasi bir şahsiyet elan hüküme başkam ve bakanlar da yasağın dı- şında kalmamalıydı. Ancak Cumhur- başkanının seyahatlerinde -D.P. ar- malı baston taşımamak şartiyle- me- rasim yapılabilirdi.. Parti kongrele- rinin seyrekleştırılmesınde de aynı adalet hissi hâkim olmalıyı değil" demekten H. P. şiddeti tecriibeyle öğrenil- Ankara siyasi mahfillerinde bir- birine zıt fikirler ortaya atılırken bu haftanın ortasında çarşamba akşa- mı fikirler sarahat kazanmaya baş- ladı. Üstat adi Tanın fikirlerini komisyon pek parlak bulmamıştı. Gerçi Komisyon yalan haber yazıl- masının men'i. B. takip e- decek muhabirlerin unıversıte me- zunu olması gibi yukarıdakilerin ho- şuna gidecek bazı tedbirleri müsbet karşılamıştı. Ama doğrusu bu kadar AKİS, 27 ARALIK 1958