onay kadar teşhis konulamamıştı Mıde kanserinden, karaciğer tümö-, ründen, beyin iltihabından şuphele- nildi. Sonradan baş aşağı yapılan mide radyografilerinde hastalığının bir hiatus fıtığıı oldugu anlaşıldı. Gogsu zarından ayır. dıyali—agmana dediği- miz etten bolmeyı mek borusu ve aort yukardan aşagıya delip geçmek- tedir. Bu delikler hizasında diyaf- rağma zayıftır. Karından mide veya barasaklar; yukarıya, göğüs boşluğu içine doğru çekilerek veya itilerek fiti (lar teşekkul edebilir. Bu zayıf a- ralıklara — hiyatüs denıldıgınden bu şekilde ortaya çıkan fıtıklara da hi- yâtüs fıtığı adı verilmektedir. Hastalığın başlangıcından sonra aylar geçmiş, Papa, yemek yiyeme- miş, kusmuş, zayıflamıştı. Nihayet hastalığın kanser olmadığı anlaşıl- mıştı. Ama bu kadar düşkün halde - ki bir ihtiyara fitik ameliyatı yap- manım artık imkanı da kalmamıştı. Bu amelıyat gençlerde bile öyle ko- lay bir iş değildi. O halde hastayı beslemek dayanıklılığını artırmak, sonra da ameliyata baş vurmaktan başka çare kalmıyordu. ... Hastanın beslenmesi ve mukavemetinin, artı- rılması için de Gel&e Royale ve Apiserum — kullanıld. — Bu de Fransız biyologu Belvefer tarafın- dan hazırlanmakta İi anın- dan elde ediliyordu. ÂAmele — arılar tarafından hazırlanan bu madde her kovanda yalnız başına bulunan kra- liçe dedıgımız ve neslin — devamına ödevi sadece yumurt- lamaktan ibaret olan dişi arıyı ge- liştirmek için kullanılır. Göl&e Ro- yale bol miktarda oligo-element'ları . Bazı maden tuzları ile vitaminler bu arada sayılabilir. Bunlar pek az miktarlarile son dere- ce önemli tesirler yapan maddeler- dir. Bu madde sentetik olarak ha- zırlanamamıştır. Papa bu kurtuluş- tan sonra hayata dönmüş, mukaddes vazifesine başlamıştır, ölünceye ka- dar da rahat bir hayat yaşamıştır. Son günler apa geçen hafta birdenbire ye- niden hastalandı. e in damar- larında tıkanmadan -trı zdan- hatsız olduğu soyleıııyordu Hastalı— ğ gittikçe agırlaşarak birkaç gün sürdü.8.10.1958 çarşamba günü Pa- panın saglık durumi resmi bültenlerin, verdiği haberler kronolo- jik olarak şöyle — özetlenebilir. Saat 9.45: Mukaddes peder rahat bir gece geçirdi. Sabaha karşı be- yin dolaşımı bozukluğuna özel be- hrtiter görüldüğünden derhal uygun bir tedaviye başlandı. Hastalık va- ametini muhafaza etmektedir. 10.40: Haberler gittikçe kötüleş- mektedir. Her an meşum âkibete in- tizar edilmektedir. Durum ümitsiz- dir. Acele olarak Prof. Paul Nlehans hastanın, yanına çağırılmıştır.Biraz sonra Vatikaran basın bürosu. Papa- nın kalbinin zayıfladığını ve intiza- mını kaybettiğini bildirmiştir. 11.24 de A.F.P.castelgandol- fo ve Vaticandaki endişe ve heye- cana rağmen (hastalığın müsait bir 28 seyir - alabileceğini) yayınlamıştır. 11.32 de Ass.Press. tahkik edi- lemiyen bir habere göre İtalya hü- kümetinin yabancı elçiliklere Papa- nın ölümünü bildirdiğini yayınlamış- tır. Bu haber resmi kaynaklardan erhal yalanlanmıştır. . vukuundâ gerekli tedbirleri almak Üüzere iki ruhani papanın yanına girmiştir. 1 apanın durumu çok va- ağ. hi 11.50 Aja Papanın — öl- mek üzere oldugunu bıldırıyor 11.53 A.F.P. ye göre Tem gazetesi birinci sahıfeyı kaplayan manşetleri Papanın öldüğünü bildi- riyor. Giornale d'ltaliâ ve Paese - Sera ozel baskı yayıyorlar. . apanın Vefat ettiğini bıldırıyorlar Fakat polis bu gazete- leri toplatıyor. Halkda heyecan son haddini bulmuştur. Bu haberi duyan halk ve papazlar yollarda ve mey - danlarda diz çöküyor ve dua ediyor- lar. Vatican bu haberi de resmen yalanlıyor. 11.55: Papa yapılan iğnelerin te-. sirile atlamıştır. 12.36. France - Prense papanın zor nefes aldığını, durumunun son derece vahim olduğunu bildiriyor. 12.55: Kardihat Ottaviani, Papa- nin henüz hayatta oldugunu söylü- yor. 13: Prof. Gasparrira Papanın durumunun stasyoner olduğunu ilân ediyor. 13.20: Reuter'in bildirdiğine gö- re Vatican'in büyük bir arabası Cas- telgondolfo'ya iki buyuk sandık ge- tiriyor. Bunlarda öldükten sonra Papaya giydirilecek elbiseler var. 13.30 Vatican radyosunda R. P. Pellegrino, Papanın durumunun stas- yoner olduğunu, yani vahim olmak- la beraber biraz ümit ışığı bulundu- ğu nu İ 13.50: Spiker, papanın aldamar basıncının 14e düştüğünü, nabız dedinin 135 hararet derecesinin 37 5 olduğun 14.30 Durum stasyonerdir.. Nihayet, bir kaç günderiberi he- men hemen koma halinde. bulunan Pie XI1I. nin sağlık haberleri kesili- yor.9.10.1958 sabahı Gmt ile saat 3.30 da Vatican ye Castelgandolfo'— da bayraklar yarıya iniyor. 19 y lık uhrevi bir saltanattan sonra. Pa— pa dünya sınırlarını aşmış, füzelerin henüz yaklaşamadıkları bölgelere u- laşmıştır. Artık bütün hırıstıyanlık alemi matem içindedir. Heyecan bir anda radyo ile bütün dünyaya yayıl- mıştır. Vâtikan'a taziye telgrafları yağmaktadır. Bütün katedral ve ki- liselerde Papanın ruh istirahati için dualar edilmektedir. Papanın — naşı 10.10.1958 de Vatican'a nakledilmiş- tir. Dokuz gün burada kalacak ve ziyaret edilecektir. Gömüleceği yeri daha hayatta iken kendisi seçmiş ve vasiyet etmiştir.Mezar SAİNT PİERRE',in karşısındadır.Bu ayın 24 ünde. azâmi 27 sinde; yeni Papa seçilecektir.Henüz bir isim üzerin- de durulmuş değildir. Dr.E.E. yayı nlıyor. RADYO Orta Doğu Nâsırın radyosu laturka Meraklılarının, İstanbul Veya Ankara radyolarında ara- dıklarını bulamadıkları zaman baş- vur! arı Kahire radyosu, son ay- larda doğu musikisi yayınlarını bıle diktatör Nasırın siyasi emellerin tahsıs etmiştir. Arap diktatörün Or- a Doğuda açtığı tedhiş kampanya- sında kullandığı belki en tesirli si- lâh "Arapların Sesi" adıyla çalışan Kahire radyo istasyonudur. yazma bilenlerin sayısının çok az ol— olduğu Orta Do memleketlerinde "Arapların Sesi" radyosu, diğer bü- tün yayın vasıtalarından çok aha büyük tesir yapmakta, kralların düşmesinde, isyanların patlak — ver- Abdülvahap Diktatöre yalel! mesinde, milyonlarca Arabın büyük bir sadakatle Nasıra bağlanmasında paha biçilmez bir rol oynamaktadır. Nasır "Arapların sesi" radyosu- nu 1953 yılında kurmuştur. Radyo nun personeli tamamen, körükörüne Nasıra bağlı memurlardan — meyda- na gelmiştir. Nil diktatörü bugün .bi- le bu radyoyu bizzat idare etmekte- dir. onun konuşmacıları, (açı- lan propaganda kampanyalarım "sa- vaş" kelimesiyle — vasıflandırmakta- dırlar. Bu "savaş" lar, en çiğ, en taş- kın ve en tesirli bir şekilde, şu üç düşmana karşı açılmıştır: - Batıya, İsraile ve Nasıra karşı koyan bütün Orta Doğulu lıderlere Bırleşmış Mil- letler Genel Kuru a ğudaki kargaşalıkları goruşmek ıçm hususı bir toplantı yaptığında Nasırın rad- yosu. Amerikan — Dışişleri Bakanı; AKİS , 18 EKİM 1958