İKTİSADİ Dış Yardım İtimadı suiistimal Geçen haftanın — orasına doğru, Para Fonunun Direktörler Ku- rulunun Yeni Delhide yapılan top- lantısında "Turkey" yazılı Biranın gerisinde bulunan adam, çalışkan bir talebe itiyadıyla, kürsüdeki hati- bi dikkatle dinliyor ve notlar alıyor- du Dikkatli talebe Türk Maliye Ba- kanı Hasan Polatkan ve kürsüdeki adam, yardım kesesını eskisine na- zaran daha cömertçe açacak olan Dünya — Bankasının Eugene R. Black idi. lişmiş memleketlere ne şartlar altın- da yardım yapılacağını anlatıyordu. Sesının tonu ciddi ve sertti. Sıra, "iktisat çollerınde heder edilen kay— arına güven ce, diplom asıden çok fazla an- lamıyan Black'ın sesi daha da ciddi- leşti. Elini masaya vurarak "İktisa- diyatına ve maliyesine çekidüzen ve- receği yerde, siyasi bakımdan popu— hayır cevabını vereceğini" söyledi. a Bankası direktörü, iktisa- di delillere dudak b"küp "hissiyata" hitap edenlere ve "milletlerarası si- yaset çerçevesınde stratejik mevki- lerini istismara" çalışanlara karşı Çok daha ınsafsızdı Hür Dünyanın kalesi vs. gi âflarla karşısına çı- kanlara, Dünya Bankasının kasaları- nı kapalı tutacaktı. Çünkü "delik bir keseye devamlı — surette para akıt- maktan" en ufak bir fayda hasıl o- lamazdı. Esasen yardım kaynakları az, fakat yardım talebi çok fazlay- dı. Bu durumda yardımı çarçur e- de lere el uzatmak, cezalandırmaktan farksızdı. O halde, dış yardım alan memleket- lerin üzerinde, evvela "kendi serma- yesinin büyü k ölçüde ve prodüktif bir şekilde — kullanılmasına imkân recek şartları yaratmak" gibi ağır bir mesuliyet düşmekteydi. Bunu yap- mıyan memleketler, yapanlara kar- şı "itimadı suiistimal" suçunu işle- miş olacaklardı. Türk Maliye Bakanı Polatkan bu makyajsız sözleri büyük bir dikkat- le dinledi. Gerçi bu acı, fakat doğru sözleri ilk defa işitmemektedir. Son aylarda en çok işittiği belki de bu Pariste, — Washingtonda, Ankarada karşılaştığı yardım tek- nısyenlerı ve siyasilerinin ağızların- vardı. Son yardım ü hoşa gitmeyen tedbi- rin alınması şartıyle Veı'ılınıştır. d k borçlanırsak, o ka la yardıma mecburlar" sıyasetının hezimetle netıcelendıgınde hiç şüp he yoktur. Yardım, yeni bir siyasetin sahneye konulmasını temin ve bu 16 VE MALİ Hasan Polatkan Yüreği hopladı siyasetin tatbikini için yapılmıştır. ürk Hükümeti bu yolda ilk a- dımları atmış, 1959 Bütçesiyle de yeni adımlar atmaya hazırlanmakta- dır. a rağmen yardım verenlerin zihinlerinde, sütten Aağzı yananların kolaylaştırmak Eugene R. Black Diplomasiden de hiç anlamıyor SAHADA endişesi hakimdir. — Yeni tedbirlerin m bir samimiyet ve ciddiyetle yürütüleceğinden tamamiyle emin olam amaktadırl Bu endışe Mr. sözle- Black'ın "itim d suiistimal" rinde ıfadesını bulmaktadır Dış Ticaret ithalâtçılar kuyrukta G eçen haftanın ortasında Çarşam- ü Ankara ve İstanbuidaki Merkez Bankası bınaları zeytinyağına daha şiddetli bir taarruza Kotalardan nasibini bütün ıthalatçılar şlan n derece ; ıthalatçıla adeta nazla- nıyorlardı. 7 Ekim sabahı, yani mü- racaat müddetinin dolmasından bir gün evvel, ithalât talebi ancak 35 milyon dolar tutuyordu. Akşam üze- ri bu miktar 55 milyona erişmişti. Fakat son gün yapılan taleplerle bu miktar birdenbire 400 milyon dolara fırlayıverdi! Demek ki l 0 milyon dolarlık ithalât için 588 mılyon dola- rın üstünde talep vardır. Müracaat sayısı 30 bini aşmaktadır. Talebin ani olarak büyük ölçüde artması bir sürpriz olmuştur. Mer- kez Bankası memurları müracaatla- rı karşılamakta büyük güçlük çek- mişler ve gecenin geç saatlerine ka- dar çalışmak zorunda kalmışlardır. İşlerin son dakikaya kadar bıra- kılmasının başlıca sebebi, tüccarın müracaat muddetının uzatılacagı ka- naatine sahip olmasıdır. Hakikaten yeni ithalât rejımıne tüccarın yaptı- ğı başlıca itirazlardan biri, müracaat müddetini in dar tutulmasıyd carın rüşünü aksettiren gazetelerı günlerdir bu kadar az bir zaman içinde ecnebi ihracatçı firma- larla temasa geçilmesinin ve gerekli formalitelerin tama lan masının im- kânsızlığın ruyorlardı. Ithalatçılar haklı oldukları bu tale- bin itibara alınacağım umuyorlardı. Nitekim sanayicilerin yapacağı itha- lât için, hükümet müracaat müdde- tinin 15 Kasıma kadar uzatılmasına rıza göstermiştir. Ama aynı hakkı it- halâtçı tüccara tanımamış, bu sebeple tüccar son gün paçaları sıvamıştır. Kullanılmayan kota bakiyelerinin res- mi sektör ihtiyaçlarına tahsis edile- ceği hakkında zamanında çıkartılan şayialar da ithalâtçıların tehalükünü arttırmıştır. Fiyat kontrol, işinin geri- ye bırakılması ve ıthalatçılardan ithal müsaadesi tutarının yüzde unun istenmesinden vazgeçilmesi, aşırı ta- lebi kamçılamıştır. Bu durum hükü- met için de bir sürpriz olmuştur. kadar kı Koordinasyon Bakam Sebati Ataman, geçen haftanın sonunda bir yapmak lüzumunu duy- üç aylık 150 mil- yon dolar tutarındakı kotaların geç- miş yılların en yüksek ithalât rak- AKİS, 18 — EKİM 1958