KADI N Sergiler Yemeninin yeşili... ınce zarif yapılı, am- disini nezaketle karşılayan esmer güzeli Turkmen kıı ile konuşmaya başladı. Türkm kızı Beyoğlunun göbeğindeki Amerı an Haberler Merkezınızı içinde kurulmuş sergide- ki Tür dırı. hakkında izahat veriyordu urkmenler işte - hiç hoşlanmazlardı. marifetli idiler. Türkmenleri bütün evleri bu kilimlerle süslenirdi. Ampir elbiseli kaldırdı, ve baktı. bir ağaçtan yapılmıştı. mindeki üst kısım sabitti Bu kısma biçimindeki — sopalar ve kafesler ise portatifti. Evin üstündeki kalın çuha yağmu- run içeriye sızmasına mani oluyordu. mpir elbıselı ürk ziyaretçi başım Çadır çok güzel Kubbe biçi- hanı kendısıne gayri İhtiyari elını uzattı ve pırıl pi- rıl beyaz ham k bir kumaşı elle- aşım biraz saga çevirdiğinde ha- sanacağı kadar zarif oyalar yer almıştı. Bir müddet dalgın oya- seyrettıkten sonra bir iki adım tahta kepçenın kepçeyi, ömrü hayatında görmemişti. Hoş büyük salonda tu ki. Sade kepçe olsa iyi. pamuklu kumaşlar, ketenler, boncuk, bakır işleri, kilimler sili cicimler, torbalar, yastıklar, heybe- jfef, kolanlar, terlikler Ve yemeniler... Konya, Akşehir, Bursa, Antep. Si- Kayseri, Antalya, Diyarbakır, Çorum, Malatya, Afyon, bütün Ana- dolu köyü ve kasabası ile o gün Bey- oğlundaki Şehir Galerisine ve Ame- rikan Haberler Merkezine taşınmıştı. memleketle- urdumuzu yabancı ri sıklaştırmak ve turist Celbine hiz- met gayesi ile 1949 senesinde, kurul- muş olan Türkiye Turizm Kurumu- nun tertiplediği Türk El sanatları Türk EFl Sanatları ndan tahminen üç sene evvel, İ kadın — derneği, derneği ga- yet ş:k ve zarif bir mağazada fa- aliyete geçen bu hanımların heye- hiç amam. Anadoluyu karış karış dolaşmak Türk el sa- natlarını tanımak ve memlekette tanıtmak, bunları turistik eşya halinde hava alanlarında satmak, dış memleketlerde sergiler açmak, satışlar yapmak istiyorlardı. Se- neler geçti. Hanımlar, uğradıkla- rı bir çok güçlüklerle cansiperane mücadele etliler. Gayelerinin hep- sine erişemedikleri için kendilerini çoğu zaman bedbinliğe kaptırdılar. Ama şık mağazada, güzel ve ince Türk elişleri günden güne inkişaf etti. Güalüş süs eşyalarının, bakır ev eşyaların n en zariflerini, en güzellerini, - orada mak müm- Önceleri zorlukla elde, e- topla gelmeye modeller çizin motifli yeni bilezikler, kolye- ler, küpeler yaptırttılar. Kırşehir taşı zarif tablalar, düğme, küpe şeklinde karşımıza çıktı. Anadolu- nun nefis oyaları Amerikan ser- vislerini, kokteyl peçetelerini süs- ledi. Antepte usta bir sanatkâra yaptırttıkları tipi bakır vazo- yu Beypazarında kaba bakır işle- ri yapmakla yetinen Ustalara tek- rar ettirdiler. Kendileri oturup ba- kın işlediler, renkli motiflerle süs- lediler. ş fazla büyümedi, dış memleketlere çıkmadı hatta hava uzamadı ama, evlerde Türk el sanatlarına yer ayırmak modası yavaş yavaş — yayıldı bir hediye İcap ettiği zaman Türk, ecnebi birçok kimseler, — Adil merdivenleri tırmandılar. ticarethaneler aynı şeyi daha ucuz daha harcıiâlem tarafından yapma- ya çalışarak, Türk el sanatından istifade etmeğe başladılar. Gecen sene İzmire, kadın te- şekküllerinin davetlisi olarak gi- den sayın Afet İnan da Türk el sanatlarını yaşatmak ve İnkişaf ettirmek için gayet cazip bir tek- lifte bulundu. İzmirden başlamak Sergisi cidden son derece başarılı idi. Merdivenleri çıkan bir gazeteci ha- nım etrafını koklıyarak, "tezek ko- kuları duyuyorum" demekten kendi- ni alamadı Türkiye Turizm Kurumu, müte- şebbis iş adamı Nejat Eczacıbaşı- nın teşebbüsü ile kurulmuştur. Bu kurumun bu seneki faaliyetleri me- yayanında hazırlanan sergi ise bir Jale CANDAN üzere bütün vılayetlerımızde, birer el sanatları müzesi kurmak! Hal- kın yardımı ile kurulacak olan bu müzeler, sanat tarihi bakımından çok kıymetli tetkik sahaları teşkil edeceği gibi şehirlere turistik bir cazibe de kazandıracaktı. Profe- sör Afet İnan, heyecanla ve inanç- la bu işe bağlanmıştı, kadın te- şekküllerini harekete getırmege- diğini bilmiyorum. Fakat geçenler- İstanbulda Türkiye — Turizm Kurumu tarafından açılan Türk El Sanatları sergisinin, daha velki iki teşebbüsü bırleştırıcı bır gaye güttüğünü öğrendim Türkiye Turizm Kurumu, Ana- doluyu karış karış dolaşmış, çok güzel sanat eserleri toplamış, bun- ları İstanbullulara — teşhir ediyor. Orada İstanbul işi de yok değil a- ma, Anadolu işi yanında ne kadar hafif ve zayıf kalıyor! Çünkü a- sırlar boyunca İstanbul, Anadolu- yu kâfi derecede tanımamış, meto- du Batıdan, fakat ilhamı Anadolu- dan alacağını Serginin gayesi, sönmekte Türk el —sanatlarını canlandırıp kalkındırmak, gelecek nesıllere natın doğmasına, memleket dışına çıkmasına hizmet etmektir. Bu işe hava meydanlarından başlanması- nın en kolay yol olduğu aşikârdır. Ankaraya Esenboğaya, uğrayan birçok transit yolcuları, Türk lal hâtıra eşya alarak dolarlarını boz- duramamaktan şikâyetçidirler; Türk El Sanatları sergisinde dağı - tılan broşürlerde her eşya hakkın- sanatkârlar sipariş kabul etmekte dirler. Kurum vasıtası ile yapıla- cak olan siparişler İstanbul ile A- nadolu arasında yeni bir ticari ir- tibat doğurabilirse, bu el s sevindireceğini — biliyorum başka müteşebbis Nejat, Nejat Di- yarbakırlı tarafından hazırlanmış- tır. Anadoluyu karış karış dolaşan ve topladığı Peşyalarla — hasırladığı sergide ziyaretçilerine her eşyama gördüğü işit hikâyesini anlatmaktan usanmayan Nejat Diyarbakırlı bu işte tek başına da değildir. Genç talebeleri de ona büyük bir şevk ve ardım etmektedirler. Bu sa- la AKIS 18 EKİM 1958