11 Ekim 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Haftalık Aktüalite Mecmuası Yıl: 5, Cilt: XIV, Sayı: 231 İşleri: Yazı İş : Rüzgârlı Sokak Ovehan Kat 3 Daire I Tel: 18992 P. K. 588 - Ankara İdare : Denizciler Caddesi 88/B Rüzgârlı Matbaa Tel: 15221 Fiyatı 100 Kuruş * Başyazar : Metin Toker Neşriyat Müşaviri Yusuf Ziya ADEMHAN AKİS Neşrıyat Ltd. Şirketi adına mtiyaz sahibi: Tarık HALULU Yazı İşleri Müdürü: İlhami SOYSAL Karikatür : TURHAN * Fotoğraf: Ege AJANSI Associated Press Türk Haberler Ajansı * Klişe : Doğan Klişe * Müessese Müdürü : Mübin TOKER * Abone — şartları: (13 nüsha): 10 lira (25 nüsha): 20 lira 1 senelik (52 nüsha): 40 lira * İlân şartları: Santimi : 8 lira 8 renkli arka kapak: 750 lira * Dizildiği ve Basıldığı yer: Rüzgarlı Matbaa — ANKARA Tel: 15221 Basıldığı tarih: 8.10.1958 Kapak resmimiz Ş. Günaltay 400 dirhem bir adam Sevgili AKİS okuyucuları u hafta AKIS ob_ıektıt'ını C H. P. nin üzerine çevirdi. Ana mevzu olarak ele C. aldı. Hususi surette giden bır arkadaşımız İzmlrde, hır başka arkadaşımız da İstanbulda C H. faaliyetlerini yakından incelediler. İzmire giden, İzmirde yapılan Il Kongresinin hikâyesinin yanı başında İzmirdeki liderlerin bırbırlerıne karşı dav- ranışlarını da tesbit ettı, İstanbula giden ise bu hafta sonunda ya- pılacak H Ko ngresinin perde arkasını ve hizip mucadelelerını dile ge- tirdi. Bu arada bir başka ekip bu kongrede İsmet İnönünün neler soyleyecegını, nasıl bir eda takınacagını nelerin üstünde duracağını okuyucularımıza bildirebilmek için çalışıyordu İstanbul — istihbarat kadromuz da bu hafta kapağımızda yer alan Şemsettın Günaltayın biyografisini tesbit etti. Haftanın ortasında bütün bu malumat ve müşahedeler Ankarada bir araya getırıldıgınde ortaya C. H. P. bas- itlik yazı çıktı. Her geçen gün İkti m daha yaklaşan ve milletin kalbinde sevgisi her an biraz da n C. H. P. nin son aylar İçinde kaydettiği lehte ve aleyhte unvanların bir muhassalası olan C. H. P. yazısı, ümit ediyoruz ki okuyucularımızı tatmin ede- cektir. Saygılarımızla. AKİS (Savcılık eliyle Nihat Erimden aldığımız tekziptir.) NİHAT ERİM'in yeni cevabı: on defa üst üste iki sayıda asılsız iddialarla bana tecavüz ettiniz S Sizi ispata davet ettim. Dürüst insanların usulünce, ya delıllerınızı ortaya dökecek veya efendıce hatanızı itiraf edecek -hıç değilse susa- cak, yerde, daha kötü bir tod kullandınız: İnönü mın arkasına sığındınız ve bu de fa radan yenı tecavüzlere giriştiniz Yıllardır, sayın İnönü ile benim aramdaki mevzuları durup du- rurken dilinize dolayup yalan yanlış şeylerle şahsıma sataşmak âdeti- nizdir. Halbuki, özel durumunuz dolayısıyla, bu sahada münakaşa tahrikçiliğinden sizin ihtimamla kaçınmanız doğru olurdu. Madamki ısrar ediyorsunuz, bize kendimizi savunmak düşüyor. Çünkü uzun müddet susuşumun mânasını ne yazdı al anlamak iste- mediniz. Sataşmalarınızda kaide tanımazlığı daha da ileri götürdü- nüz, cüretiniz arttı. © Genelbaşkanı ile görüşmeler esnasında odanın içinde si- zin lıazıı' bulundugumuzu hiç hatırlamıyorum. İki kişi arasındaki ko- nuşmaları sayın İnönü'nün size anlatmış olacağına ihtimal verilemez. Hele, tahrif edilmiş, asılsız veya eksik olarak basına intikaline sizi memur edebılecegı asla hatıra gelemez. Bunları yalan yanlış da olsa duyabilmek için tek ç re, kapalı kapının dış tarafına kulak yapıştır- mış olmanız kalır er şeye rağmen size bunu yakıştırmak istemem. Fak n' Inonu nün ne kon ş uğunu, ne düşündüğünü, şahıs- lar hakkındakı mutal alarım, şu a bu olay karşısındaki tepkisini tam bir bilgi tavır ve ıddıası ıçınde yazıyorsunuz Bana da Onun adı- nın siperinden ateş ediyor: , Şu halde durumunuzu açıklamalısınız İnönü adına mı konuşu- yorsunuz ?. Bu hususun müphem kalması bilmem size pek mi elverişli gıı'lı- yor?. Belki de bu tutum, kaide tanımaksızın ışletmekte olduğunuz ticaret ve politika tezgahınız için müstesna bir tiyaz oluyor. Ama, ihtiraslarınıza âlemin nı basamak yaparken olaylar doğru, tam ve bilhassa tahrifsiz nakletmeye ahlâk ve hukuk kaideleri bakımından mecbur olduğunuzu bilmelisiniz Bir başk E ıydır, en yetkılı şahıs veya makammışcasına, G. H. P. namına yazar gibisiniz. Partının içini, elde kepçe, kaçıştırıp duruyorsunuz. Şahıslara sataşıyor, kimini azarlıyor, kimine aferınler dağıtıyorsunuz. Kimine kesin, kımıne geçici cezalar tertibediyorsunuz. Genelbaşkanın kimin hakkında ne düşündüğünün fetvasını — veriyorsunuz. — Kiminin mevkiden iskatını, kiminin da tayinini aylarca önce ilân ediyorsunuz. Kimini de tozlu raflara kaldırup ındırıyor sonra tekrar koyuyorsunuz Herkesi yıldırmış olacak mızki, bu ne iştir deyen çıkmıyor. Kuzum siz C. H. P. de nesiniz, necisiniz? NİHAT ERİM
