11 Ekim 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

11 Ekim 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TIB da 1007 iken 1957 de 8600 e yüksel- miştir..- 1960 ve 1055 yıllarında ba- kanlık iki defa daha verem istişare komisyonunu toplamıştır. Personel aporda Türkiyenin hekim duru- R mu dikkatle ele alınmıştır; Bun- dan öğrendiğimize göre 1937 de Tür- kiyenin nüfusu milyon, hekim sa- yısı 2900 dür. 5600 kişiye bir hekim düşüyor demektir. Bu nisbeti hiç olmazsa 2000 kişiye bir hekim düşe- cek seviyeye ulaştırmak için çareler aranıyor. Tıp talebe yurtları açılı- yor. Bir yandan da Ankara Tıp fa- kültesinin kurulmasına teşebbüs e- diliyor. 1943 yılında açılan Ankara Tıp Fakültesi ilk mezunlarını 1945 46 da veriyor. 1945 - 1967 yılları arasında Ankara Tıp Fakultesınden yetışen hekim sayısı 1798 dir. rihler arasında İstanbul Tıp Fa— kultesınden 4274 hekim — mezu muştur. 1957 - 1958 yılmda İstanbul Tip Fakültesınde 2325 a Tıp Fakültesinde 1683 plu olarak 4008 tıp öğrendiği mevcuttur. 1957 yılı sonunda Türkiyede toplu olarak 10.938 hekim vardır, 1955 nüfus sa- yımında Türkiye nüfusu 24.111.000 dır Son yıllık artma oranı esas tu- tuluna 1957 de Türkiye nüfusunun takriben 25.5 milyon olması gerekir. Buna göre Turkıyede 2300 - kişiye bir hekim duşmektedır Buna baka- rak memleketin hekim — dâvasının halledıldıgıne hükmetmemelidir. Ye- ni bir darlık baş göstermiştir. Bu darlığın başlıca sebebi — hekimlerin büyük şehırlerde toplanmış — bulun- masıdır. Hekimlerin O 48 sı İstan- bul, Ankara, Izmır Adana, Bursa gibi balş)hca beş buyuk Ixîıehırde yer-, leşmiş5 ulunmaktadır üfus topla- iyon nüfusu barın tün vilâyetlerde 1se 5898 hekim ça- lışmakta -bütün rin 2 54 u- Ve 3934 kişiye bır hekım düşmekte- Mütehassıslar urdumuzda mütehassısların faz- la olması da ayrı bir sıkıntı ko— nusu olmaktadır.. Bunla büyük hirleri tercıh etmektedirler. Mute- hassısların da 9 65 i, nüfusu 100 binden fazla olan beş büyük şehri? mizde yerleşmıştır İstanbuldaki he- kimle © 18 1i mütehassıstır. Bazı hastahanelerde 8 10 yatağa, hattâ yatağa bir mütehassıs düşmekte- dir. Mütehassıs namzedi demek olan asistanların sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. 1958 de Turkıyede 14 9 asistan mevcuttur. Amerikada bile ihtisasa bu kadar hücum, görülmüş %y değildir. Şu halde memleketin er tarafında halka yararlı olabile- rrahi müdahaleleri bıle başara%ılecek kalitede pratıs— yenlerin yetiştirilmesine önem mek gerekmektedir. Pratisyen hekı— AKİS, II EKİM 1958 min halk ve devlet nazarında itibarı , yükseltilmelidir. Pratisren hekim tatmin de edilmelidir: LOJman temi- imkânları, tazminat veril- mesi, bilgilerinin — arttırılması için staj ve kurslara tabi tutulmaları, lisan bilgilerinin desteklenmesi, hat- tâ yabancı memleketlere tercihan gönderilmeleri bu tatmin yolların- dan akla gelen bazılarıdır; Tavsiyeler Raporda ayı'ıca hemşıreler ebe- ağlık memurları ve sağlık muhendıslerı bunların tatminleri, yetıştırılmelerı sayılarının arttırıl— ması, kalitelerinin tilmesi hak- kında da bazı tavsiyeler vardır. Sağ- lık muesseselenne gelince, bunların u da geçırılmıştır 1958 yılı başında Turkıyed tedavi mües- seselerinde 42:201 yatak mevcut ol- duğu, 600 kişiye bır yatak düştüğü bildirilmektedir. Bu miktarın a rttı- rılmasına ihtiyaç vardır. Tedavi mü- esseselerinin' büyült şehirlerde tees— sus etmiş olmasının mahzurlarından bahsedilmekte b bütün memlekete şamil bir hale getirilmesi, bundan sonra tesis edılecek yem sağ- lık müesseselerinin a dağılması- nın göz ününde tutulmasının zarure- tıne işaret edilmektedir. Bu disper- nun ve seyrekleştirmenin gele- cek savaşlarda buyuk önemi olacagı muhakkaktır. Bakanlığın istıfşare komisyonları kurması da çok favdalı olacaktır. Bakanlık bu komisyonlar - sayesinde külfetlere girmeden O mütehassısın ilim ve tecrübesinden faydalanma imkânlarını sağlamış o- lacaktır. Bu komisyonlar bir çok ko- nularda bakanlığın — çalışmalarına rehber olacaktır. Bu komisyonlardan bazıları şunlar olabilir:. 1) Halk sağlık eğitimi — istişare komisyonu. 2) Verem istişare komisyonu 3) Kanserle savaş istişare komis- 4) Trahom savaş istişare komis- NU 5) Ankilostom savaş istişare ko- misyonu 6) 'Sıtma savaş İstişare komis- nuU 7) Uyuşturucu zehirlerle savaş komisyonu 8) Zührevi hastalıklarla — savaş komisyonu 9) Akıl hıfzıssıhhası savaş ko- misyonu 10) Beslenme istişare komisyonu ID Ana - Çocuk bakımı istişare komisyon! 15. Mı]]ı Türk Tıp Kongresi ge- ecek kongrenin yine Ankarada ya- pılmasına karar vermiş, bu kongre- de konuşulacak konular tespit edil- miş ve kapanmıştır. Dr.E.E. Okuyucu mektupları Kıbrıs hakkında . glumun adı Levent Öztarhan Bu sene üçüncü sınıfa geçti Tarıhe meraklıdır Türklerin mert miştir. Geçmiş günlerden bir pazar gü- nü Beyazıtta 300,000 kişilik tarihi Kıbrıs Mitingine oğlumu da gö- türdüm. Muazzam kalabalıkta o da beraberdi. And içti *Ya Taksim, ya ölüm" diye 1 yü- rekten bağırdı. Radyo lard —ha&a— larca nakledilen Kıbrıs mitingleri oğlumun içinde yer etti. Oğlum ge- oğlum bana şötuybr: "Babacığım, ne oldu bizim içtiğimiz andlar?" Oğluma ne cevap vereceğimi, bi- lemiyorum. Alparslan Öztarhan * İstanbul atan sathıncra günlerce, hafta- larca, hattâ —aylarca her vi- layette mitingler tertip ettik. And içtik: Ya Taksim, ya ölüm! O günden bu yana da 26 milyon bu andın tahakkukunu — bekliyor. Biz vatandaş olarak hala — andımızda musırız. İcâp ederse Kıbrıs uğru- da can vermeye bile hazırız. Ne var ki, Orta Doğuda kopan fırtına bi- ze değil ama başımızdakilere "Kıb- rıs dâvasını unutturdu. Hiç değilse bu yeminlerin, anaların üzerine bir perde çekildi. Bir gün işittik ki, ilk plânı red ettiğimiz halde İkinci İngiliz planını -birincisinden da— ırkdaşımız can vermektedir. ne oluyor? Taksim, taviz kabul et- mez tek Türk larca, yıllarca bu susmanın hesabını sormayacak- lar mı? İnce Kartalkaya - Kars * İ ngılızlerın Bırıncı Kıbrıs Plânı-- mizde bir hava taşıyan ikinci İn- ü Gtmeti ; erenlerle kafa kafaya verdik düşü- nüyoruz. Bu için sebebi hikmeti ne ola ki diye. Ama bir türlü kerame- tine eremedik. Siz de bu mevzuda her zamankinin aksine, bayii kapa- li ve çekingen bir dil kullanıyor- sunuz. Şunu açıkça bir anlatsanız da, herkes ne olup bittiğini anlasa. Kutlu Gönen -Fatih 27

Bu sayıdan diğer sayfalar: