11 Ekim 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

kikati anlaşılmaya tasladığından be- ri Devlet Bakanı, -sabık mı, degılmı meçhul- teşkilâtın İdare Kurulundaki yerinin muhafa- panya da sayılabi- Manısalı Demokratlar millet- vekillerini aralarında görünce dert- lerini ortaya koyuldular. med Ağaoğlu bütün sıkıntılarını ini akıllarda kalacak şekilde ı C. H.P. Samed —Ağaoğlunua zeytinyağı sıkıntısını bu sıkıntının C P dan zeytinyağlarının saklanması ne- ticesi belirdiğini bildirdi. Yani C. H. P. liler piyasada ne kadar zeytinya- ğı varsa topluyorlar, evlerinde istif ediyorlar, bu suretle milleti İ Zaten bu aleyhinde kışkırtıyorlardı! C. H. P. lilerden ne beklenirdi, ki... Beklenen hâdise akat Demokrat büyüklerin yeni hitabet usüllerinin doğuracağı aşikâr — netice, ilk olarak Urfada meydana çıktı. C H. e rey ver- miş, C. H. P. ye seçımlerden bu ya- na biraz daha fazla bağlanmış küt-. lelerin karşısına çıkacaksın ve C. H. P. kkında en ağır kelimeler- den derlenmış, en ağır ithamları ya- pâcak C. P..liler de bunu sa- bırla dınleyecekler' i i sinin yenmediğini, İ işleri mütehassısı -I Demokratı 20 Halkçıya bedel saymaktadır- Tevfik İleri öteki arkadaşlarından — evvel Osman Bölükbaşı Güldüren politikacı 11 EKİM 1958 AKİS, Yaşasın D. P. evfik İlerinin artık siyasi edebıyatımıza geçmiş olan "Madem kı T ihtiyaçların var, şikâyet edeceğine şü ret! Demek ki yaşıyorsun" felsefesi ve bunun tatbiki şekli "Lâstik sıkıntısı mı çekiyorsun? Lâs- tik sıkıntısını vasıta sahibi sahibi yapan D. P. mize dua et" çeker! Dert yanmadan evvel seni vasıta tekerlemesi meğer ne kadar doğruy- ! Şimdi lütfen, A. P. ajansının Berlinden verdiği şu haberi oku- yunuz Bir Alman milyonerinin 20 yaşındaki oğlu.'hayattan bık- tığı için kendisini öldürmüştür. Son arzusu, cenaze merasi- minde caz çalınmasıdır verdıgme göre bir. a tüfeğ yle intihar Polisini haber v eden delıkanlı annesiyle babasına ses makinasında 90 dakika süren bir mesaj bırakmıştı esajda “Hayatı bütün her şeyiyle tattım,"” demek- tedir. Bir insanın arzu edebileceğ lardan, bu hayı attan bıktım ölüm kaldı. Peşımden kadınlar koşt i her şeye sahip oldı bana verecek başka hiç bır şe yi kalmadı. Şimdi Cenaze merasimimde caz çalmmasım ıstıyorum param, otomobıllerım oldu. Hayatın Etrafımdakı ınsan— tadabileceğim tek şı ı anlınınadını vermiyen polis, gencm bir otomobile, le Deli bir yata sahıp oldugunu annesiyi lerine gittiği için villâlarını tek başma kullandıgını bildirmiş- fi 1r. babası sık sık iş seyahat- büyüklerini halen çıkmış bulundukları yem propaganda g Va D. P. zılerınde gözlerinizin Öönüne getirebiliyor i musunuz ? atandaşlara| ev— u haberi okuyorlar. Sonra, saçları rüzgârda dalgalana dalgala- na siyasi nutuklarının, en guzelını irad ediyorlar: adamın tandaşlar, ihtiyâcı olmayan " — İşte, sevgili va- hali!. Biz sizi sekiz sene içinde o milyoner oğlunun' vaziyetine sokabilirdik. Bolluk, ucuzluk, refah Bizde bu enerji varken dağları yerinden oynatmak bile işten değildir,: Ama o zaman ne olacaktı? Hepiniz, cenazelerinizde ya saz, ya caz çalınmasını vasiyet ederek intihar edecektiniz. C. bunu istiyor. Melun muhaliflerimizin arzusu, bütün ihtiyaçlarını tatmın ederek Türk Milletini yeryüzünden silmektir. Ama biz buna müsaade etmeyeceğiz. Biz sizi binbir ihtiyaç içinde kıvrandırarak hayatta kalmanızı sağla- yacak, demir gibi azmimizle ve sevgili liderlerimizin idaresinde v.s.. farketti. Urfada nutuk Verir ve mu- milletvekili Kemal Satır Demokrat tadı veçhile bir yandan Görülmemiş büyüklerin gezileri karşısında mem- Kalkınmadan, öteki taraftan Melun — nunluğunu belirtiyor man do— Muhalefetten bahsederken kalabalık — laşsınlar, biraz daha dolaşsınlar arasından biri çıktı.. Elinde bir re- çete sallıyordu. Cebinde parası da vardı. Fakat işte, "Kalkınmadan bahsedeceğine, — ilâç bul!" diye haykırdı. Polis derhal'mü- dahale etti, fakat Bakan dertli ada- mı serbest bıraktırdı Sonra da, ken- m 1 yaşadığımızın gösterdi! Fakat dert, — ilaçsızlıktan ıbaret değildi. Kalabalık "peynir yok, & yok, süt tyok.." diye bağırışma- ya başladı. Demokrat hatip, zarif oldugu kanaatıyle bir nükte yapmak ısted "Ne zamandan beri inekler i kesip C. H. P. gibi inat etmeğe başladı" dedi. Fakat bu sözü söyler söylemez kalabalıktan — işitilmemiş bir gürültü yükseldi. Halk, Bakanı şiddetle protesto ediyordu. — Nahoş sesler duyuldu. Tevfik İleri sözlerini geri almak zorunda kaldı. Fakat olan olmuş, propa- gandası yapılmak üzere tertiplenen toplantı Urfalılan D. P. aleyhine bi- raz daha tahrik etmişti. Zaten bun- dan dolayı değil midir ki bu hafta- nın ortasında C. nin Adana ilâç bulamıyordu.' diyordu. Kemal Satır Tevfik llerıyı: takıben Karadenizi dolaşmış ve De- mokrat hatibin bıraktığı tesiri göz- leriyle görmüştü. Propaganda İğde olan ayvalar G eçen hafta içinde bir gün, bir- likleri Ankarada bulunan bir çok subay evine elinde bir İlisteyle öndü, Evlerde subay aileleri bu lis- telerın başında toplandılar, uzun mü- nakaşalar oldu, herkes- fikrini söyle- di. Hesaplar yapıldı defterler açıldı. En sonda liste bir köşeye atıldı. hafta, listelerden hiç bir subay bah- setm yord Listeler, bırlıkleı' onlara?- dağıtılacak evlerden bir ta- nesine sahip olmak için subay aile- lerinin katlanacakları fedakârlığı ve evlerin cinsini, gösteriyordu. akikaten geçen hafta içinde, hiç beklenilmedik bir sırada — İktidarın propaganda —organları — gayretlerini bir noktada teksif ettiler. "Başbaka- nın direktifleri üzerine" — kahraman 15