Kahirede kurulan Hür Cezayir Hükümetinin ilk kabinesi Sağdan saay!.. çıkmış oluyordu. Tunusun ve Fasın Arap Birliğine girmek üzere müra- caat ettikleri ve bu müracaatın kabul olunduğu zaten bilinmekteydi; geçen haftaki merasimden ve oy birliği ile alınan resmi kabul kararından son- ra işin formalite safhası da tamam- lanmıştır. Batılı muşahıtler Birliğin bu de- faki toplantısında ilk a söz alan Fas delegesinin sözleri üzerinde dik- katle durdular. Fasın Kahire Sefiri Abdülhalif El Tureyşi, — delegasyon başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmada, mleketinin halâ yabancı askerler tarafından işgal edılmış bulunduğunu, fakat bunların Arap topraklarından kovulması için her çareye başvuru- lacagını söylüyordu. Herkesin aklı- önce. Fastaki bazı garnizonlarda bırakılmış olan Fransız kıtaları gel- di. Fakat, Kuzey Afrika işlerini ya- kından takıp edenler, Faslı delege- nin sadece Fransızlara imada bulun- madığını anlamakta gecikmediler. Bahsedilen "yabancı askerler" in i- çinde Amerikalılar da vardı. Abdül- halıf El Tureyşi Fas topraklarında kurulan Amerikan hava üslerinden 11 EKİM 1958 AKİS, ve radyo istasyonlarından şikâyetçiy- di. Hakikaten, Fransız hâkimiyeti sırasında Amerikalılara tanınmış O- an bu imtiyazların müstakil devlet mefhumuyla telif edilmesi bir hayli du. Mamafih, Fas delegesinin sözle- rine bakıp da Kuzey Afrikanın ya- kında yeni bir buhrana sahne olaca- ğı beklenmemelidir. Amerika, başı- na gelecekleri çoktan sezmiş ve ona gore tedbırlerını almıştır. Washing- bu üslerin beş yıl daha Ameri- kalıların elinde kalmasına müsaade edildiği takdirde, beşinci yılın sonun- da meydanları -bütün — teçhizatıyla birlikte- Faslılara bırakmayı teklif etmektedir. Şimdilik. Fasın fazla re- alist olmayan bir tavır takınması ve istiklâlini kazanmak hususunda hay- li yardım gördüğü Amerikaya nan- körlük etmesi pek muhtemel görün- müyor. Kimbilir, belki de Tureyşi, Arap Bırlıgı mıkrofonlarından fay- dalanıp, açık arttırmayı biraz daha hararetlendirmek istemiştir. Güney Amerika Kolombiyada Devr-i Sabık üney Amerika — memleketlerin- en ima ihtilââ ve hükümet darbesi haberleri gelmiyor, — Geçen hafta, Bogota menşeli bir haber, a- nayasayı ihlâl —etmenin, vatandaş hürriyetlerini kısmanın — ve — nüfuz kullanarak mal iktisap etmenin ar- tık oralarda da gayri meşru sayıldı- ğını göstermektedir. Güney Amerikanın kuzey - batı ucundaki onüç. milyonluk Kolombiya Cumhuriyetinde son zamanların en enteresan siyasi —muhakemelerinden biri cereyan edecektir. Gecen hafta Bogota'da toplanan Kolombiya' Se-. DÜNYADA OLUP BİTENLER natosu eski diktatör Gustavo Roja Pinilla'nın muhakeme edılmelıne ka- rar verdi, Pinilla, 'bir hükümet dar besiyle iş başından uzaklaştırılınca— ya kadar, birçok kimseyi haksız ye- re hapse atmış, gazeteleri keyfi ka- rarlarla kapatmış ve nihayet elindeki imkânlardan faydalanarak muazzam mülk sahibi olmuştu. Fakat hükü- met darbesinden sonra, memlekette durmayı tehlikeli saymış olacak ki. soluğu tâ Kanarya Adalarında aldı. Şimdi, Pinilla'nın korkmakta ne de- rece haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu gibi hâdiselere alışmış olan bir memlekette diktatörlerden hesap so- rulmasını isteyenlere — eskiden pek rastlanmazdı. Herkes, bileğinin kuv- vetine güvenip hükümeti devirmeğe çalışmakta" ve devirdikten sonra da sırtım orduya dayayıp — vurabildiği kadar vurmakta serbest sayılır, bu işi yapabilenlere halk adetâ hayran- lıkla bakardı Geçen hafta Kolombiya Senato- sunun aldığı karar, bu zihniyetin ar- tık! değişmekte olduğuna işaret sa- yılabilir. Aslına bakılırsa, Pinilla- uhakeme edilmesi — gecen ay Temsilciler Meclisinde karar- laştırılmıştı fakat kararın katileş- si için Senatonun tasvibine lüzum Vardı Şimdi, Bogota'da günün mese- lesi, Pinilla'nın adalardan kalkıp da mahkeme önüne kadar gelip gelmi- yeceğidir. Mamafih, Senato, eski diktatör ortalıkta gözükmese bile, muhakemenin yine de yapılmasını ve kararın gıyaben verilmesini karar- laştırmıştır. Maksat, şu veya bu şah- sı hapse atmak değil, islenen siyasi suçların cezasız kalmayacağını — va- tandaşlara göstermektir. Gustavo Rojas Pinilla Eden bulur 25