İKTİSADİVEMALİSAHADA Dış Yardımı Krutçefin hayali u haftanın başında pazartesi gü- nü —Hindistânın başkenti Yeni Delhide; bayraklarla süslü bir bina- nın buyuk uzun salonunda bütün gözler çok uzun boylu, saçları kır- şık giyinmiş bir Amerikalı- ya çevrikti. Ama doğrusu istenilir- se, Batı memleketlerine mensup ma- liyecilerin toplu halde — bulundukları salonda bir Rusun İ Amerıkalının sı mali teşekkülünün, Para Fonu ile Dünya Bankasının yıllık toplantısı işte böyle başladı. İki teşekkülün — bundan evvelki toplantıları daha ziyade akademik bir mâhiyet taşımıştı. Halbukı geçen haftanın — sonlarınd maksadıyla toplantı- Ortada halli — gereken Bunlar elbirliğiyle bir neticeye bağlanırsa yâlnız ikti- sadi veya mali sahada değil, bilhas- sa sıyası sah Batı bloku Doğu bloku üzerinde bir zafer kazanmış olacaktı. Müzakerelerde — son sözü Amerika soylıye ekti. Zira Batı blo- kunun hazinedarı rolünü ister iste- mez sırtlamış olan Amerikanın tutu- mu, varılacak neticede birinci dere- cede rol oynayacaktı. Gozlerın An- derson'a çevrik — olmasının — sebebi buydu. Toplantıda Turkıyeyı yanın- da mütehassıslardan müteşekkil bir heyetle, Maliye Bakanı Hasan Po- latkan temsil ediyordu. Ortadaki meseleler T am isimleriyle Milletlerarası Pa- Ponu ve Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankası 1944'de meş- hur — Bretton-Woods — anlaşmasıyla doğmuştur. Harp sona eriyordu, za- fer ufukta görünmüştü ve barış yıl- ları için hazırlık zamanı gelmişti. O tarihlerde hayaller parlak projelerle olu olduğu ve her şeyin kolaylıkla halledılecegı zehabı mevcut bulundu- ğu için Bretton-Woods'a giden delege- ler gerçekleşmesi imkânsız hedefler çizdiler. Milletlerarası Para Fonu sayesinde dünya çapında bir stabili- zasyon olacaktı ve kısa amanda üye memleketlerin paraları conver- tible hale gelecekti. Milletlerarası İmar ve Kalkın müş, memleketlere, sonra az gelışmış memleketlere uzatacaktı ve bu medi. Fakat her iki teşekkül ke çaplarında faydalı işler gördüler. Bilhassa son yıllarda, Amerika ile AKİS, I1 EKİM 1958 Başkan Eisenhower Para kimdeyse, Süleyman odur. Rusya arasında bir "Yardım Harbi" açılınca gerek Para Fonu ve gerek- se Dünya Bankası harekete geçti. Bunların tediye — muvazenesi bozuk memleketlere yaptıkları yardımlar- dır ki dünya çapındaki — mübadeleyi Krutçef Kızıl kâbus hızlandırdı ve bir kısım izalesini sağladı. 1956'nin beri Para Fonu 3 milyar dol ya- kın kredi açtı. Krediyi alanlar için» de İngiltere gibi bazı azalar parayı kullanamadılar Fakat bu para, te- güçlükleri Ö i bir destek Bankasına, ayn yar 100 milyon dolarlık yeni sıkıntının sonundan B e a aA o - erdi. Bankanın açtığı kredile- rin hacmi 3 m lya 819 milyon dola- rı bulmaktadır. Bu haftanın başında Yeni Delhi- de rakkamlar şükranla karşılanmak- la beraber delegeler her iki mali te- şekkülün yardımın kâfi lmadıgı noktasında ittifak ettıler Teşekkül- lerin sermayı artırılmalıydı. sait tutumu herkesı neşeye garketti. Zira serma artmasında en fazla para tabii Amerıkadan gelecektir. Para sıkıntısı eni Delhide dünyanın büyük der- di şöyle ifade edildi: Milletlera— rası tediye güçlüğü vardır. ay- larda bu mesele bilhassa Anglo Sak- son ve Alman basınında ele alınmış, mütehassıslar f'ıkırlerını söylemliş- lerdir. Dünyada mübadele hacmi son on seneden beri 1k1 misli, 1937'ye' nis- betle ise dört misli artmıştır Haydi denlisin ki artışın bir kısmı fiyatla- rın yükselmesi neticesi meydana gelmektedır Ama a ragmen ha- cim, itibariyle gelışmede harpten ev- Vele kıyasla asgari yüzde bir ge- nişleme oldugu muhakkaktır. Halbu- ki aynı müddet içinde dünyanın al- tın stoku ayni nisbette artmamıştır. Büyük sıkıntı buradan ileri gelmek- tedir. Amerikalılar bu görüşe iştirak etmemektedırler Onların kanaatin- e dün çapında bir sıkıntı mev- cut degıldır Gerçı doğrudur; müba- dele hacmi altın stokuna nazaran fazla artmıştır Ama harpten evvelki duru mal — sayılmamalıdır. O devrede luzumundan fazla satın al- ma gücü bulunuyordu. Bugün bir muvazene tesıs edılmıştır Üstelik Pa. unu Dün Bankasının kredıyı artırmış obuaları duny a pında bir satın alma gücü artışına yol açmıştır. Amerikalılar altın fiyatlarının yükseltilmesi, bu etle altın istih- salinin teşvik edılmesı ve du ya sto- kusun artması tekliflerine de yanaş- mamaktadı lar. O ların kanaatince "hu suı meseleler" olmakla beraber bir "umumi mesele" bahis mevzuu değildir. Gelsin dalarlar kat iki ayrı görüş bir noktada Fbırleşmıştı Dünya kâfi satıh al- ma gücü olsun olmasın, Para Fonu 19