Inonuden haber gelince i akşamı kurdelâ kesmek Ve temellere mala ile harç at- maktan yorulan eller şerefine İzmir Beledıye başkanı Faruk Tunca Fu- ardaki Göl Gazinosunda büyük bir ziyafet verdi. Bütün gazino ziyafete tahsis edilmişti. Pistin tam karşısı- na gelen masalardan birinde Mende- res, sağ tarafında Genel Kurmay Başkanı Erdelhun. solunda ise bir kor ve bir de tümgeneral olduğu hal- da oturuyordu. Nedense o akşam pro- tokole riayet edi e masada bulunan Bakanlar oraya buraya rast- ele — serpiştirilmişlerdi. — Ziyafetin başladıgı saatlerde Menderesin bir hayli neşeli olduğu* göze' çarpıyordu. Gazinonun etrafında gayet sıkı em- niyet tedbirleri alınmış,içeri daveti- ye göstermeyen tek kul bile sokul- mamıştı. Göl gazinosunun atraksi- yonlarının başlayacağı saate kadar etrafındakilerle neşeli neşeli — konu- n Menderes, bir ara kulağına fısıl- danan bir haberi uzun uzun ve dik- katle dinledikten sonra cam sıkkın bir tavırla gözlerini piste — çevirdi. Göl Gazinosu artistlerinin — yaptığı çeşitti dansları ve gösterileri ilgisiz, dalgın seyretti. Anlaşılan kendisine, biraz önce İsmet İnönünün Haydar- paşa Gazında gazetecilere — verdiği beyanatın metni nakledilmişti. Prog- YURTTA OLUP BİTENLER rama o akşama mahsus olmak üze- re ve ani bir kararla ilâve edilen aryantal dans yıldızı Babuşun ke- man, klarnet ve darbuka refakatin- deki dansını seyreden Başbakan ve refakatındekıler, Babuşun dansı biter bitmez ayağa kalktılar. Bunu bütün Göl Gazinosunun ayağa kalkması ta- kip etti. Gazino normal programına dönmüş ve orkestra dans müziğine geçmişti. Gazino kısa bir zamanda boşaldı. Içerde ancak pek fazla iç- tikleri için yerinden kalkamayacak hale gelmiş olanlar ve gazinonun güzel konsomatrisleri ile dans et- mek fırsatını kaçırmak — istemeyen bir kaç genç kaldı. Başbakan oto- (Savcılık eliyle, Nihat Erimden aldığımız 22.9.1958 tarihli tekziptir) A kis dergisinin 20 Eylül 1958 tarıhlı ve 228 sayılı nüshasının 9 uncu şayiasında "Tarih tekerrürden ibarettir" başlığı altında yayınlanan yazıda' bazı nok- talar yanlış anlatılmıştır. Doğrusu şudur: 1— Halkçı gazetesinin bilinci sayfasındaki İnönü- N. Erim resmi "durup dururken" basılmış değildir. Resmin yayınlandığı günün arifesinde Sayın İnönü, Ni- hat Erim'i telefonla buldurmuş, kendisiyle görüşmek istediğini ve bunun için buluşmanın Halkçı matbaasın- da olmasını arzu ettiğini söylemişti. Bunun üzerine N. Erim hemen gazeteye gitmiş, İnönü de gelmişti. Matbaada, başyazarın oda nda C. H. P. Genel Başkanı ile N. Erim arasında şu görüşme oldu: ad, seni destekledıgımı, seninle beraber ol- duguma bılsınler Buna belli e teşekkür ederim, bunu hangi yoldan inti- kal ettirsek" — Sen yoluna buL — Gazeteye resim mi koysak? — Çok güzel... İyi buldun. Hem resmi dizdize çı- karalım ve güler yiizlii olalım. Resi İnönü'nün dediği şekılde çıkarılmış ve er- tesi gunku gazetede yayınlanm şti 2 — İsmet İnönü'nün Erımı "tasvip etmediğini" AKİS, 27 EYLÜL 1958 yazmışsınız O resim çekildiği güne kadar Sayın İnö- , N. Erime kendisini tasvip etmediğine dair hiç bir şey soylemış değildir. Bilakis onun görüşmelerini ve yanlarını pek yakından takip etmiş ve bazı mevzularda N. Erim'i "teşvik" etmiştir. 8 — Akis aleyhınde başkalarıyla bırlıkte dâva aç- maya gelince... Bun! tabii ne olabi Tecavuze ya mukabele edılır, yahut mahkemeye gıdılır veya bir müddet sabır gösterilir. Ben mukabele etmedim uzun müddet sabrettim, sonra adalete başvurdum. kis'i dâva etmek, bir kimsenin C. H. P. lılıgıne zarar vermez. Bir evvelkı sayınızda da N. Erim'in C . P. den manen uzaklaştığını yazmıştınız. Bu da asıl- sız. N. Erim 1951 yılında C. H. P. Kocaeli İl kongresi aşkanı, Kurultay delegesi ve aynı yıl Kocaeli teşki- lâtı tarafından en fazla ayla milletvekili adayı seçildi. Seçim mücadelesinde köy köy dolaştım, partili ve aday olarak vazifemi yapmaya çalıştım. Bir siyasi partiye manen baglılık onan umdelerine inaçla ölçülür. Ben C. in umdelerine 1932 yılın- danberi eksılmeyen bir ınançla bağlıyım. Şahıslara, bu umdelere en ıyı hizmet edebilme fırsatı ölçüsünde siyasi değer veririm. Parti mensupluğuna aile bağı, ka- bile veya komite üyeliği gibi almam. Nihat ERİM