İKTİSADİ VE MALİ SAHADA 1954 - 67 Mecmu 8 Memlekete 1954 8 Memlekete ih- ihracat orta- - 57 Yıllık ihracat racatın mecm laması.(TON) ortalaması. (TON) ihracat ıçındekı Maddeler nisbeti (26) Fındık 35.125 3.196 9 Tütün 68.4 17.622 25 Buğday 429.427 60.561 14 Tiftik 3.584 809 8 Keçi kılı 469 374 80 Kuru üzüm 48.429 6.444 13 Narenciye 5.01 4.294 85 Pamuk 52.188 9.341 18 Palamut hülasası 7407 6.397 86 Taze ve tuzlu balık 16.284 3.982 24 İncir 19.867 1.102 T Deri 2.170 759 35 Pirinç 9.503 2.439 25 Mercimek 5.718 158 Fasulye 2.682 309 12 Ay Çiçeği tohumu 13.349 716 5 Küsbe 111.092 36.489 33 Soya 2.213 1.374 62 Borasit 18.567 6.358 34 rpa 101.179 3.875 4 Kepek 19.559 9.910 45 Manganez 40.529 3.591 9 Yekün.. 1.000.658 178.702 B 20 Bu duruma bır çare Aaramazsa, Sam Amcanın cömertçe verdiği do- larlar derde şifa olmıyacaktır. Nite- kim şimdiye kadar yapılan yüz mil- yonlarca dolar tutarındaki yardım dış ticaret muvazenesinin hızla bo- zulmasını önliyememiştir. Doğu blokuyla münasebetler primlerden dolayı keyifleri Y yerinde olan ıhracatçıların baş- hıca iki derdi vardır: Kredi ve demir- perde gerısı memleketlerle meselesi.. Hükümet kredi işinde ih- racatçılara anlayışlı davranmak ka- rarındadır. Nitekim fındık için 150 milyon lira kredi tahsis * edilmiştir. Diğer ihracatçılara da kredi fonu- nu aşmamak şartiyle kolaylık yolla- rı aranmaktadır... Halen meçhul olan — demirperde gerisi memleketlere yapılacak ihra- catın miktarıdır. Yeni, dış ticaret re- jimi, bu memleketlere olan ihracatı kontenjan sistemine tabi tutmuştur. Doğu blokuna yüksek fiyata — mal satmaya alışan tüccar, tabii ki kon- tenjanların yüksek tutulmasına ça- lışmaktadır. Yalnız madalyonun bir de öbür tarafı vardır: yüksek fiyat- la ihracat, yüksek fiyatla ithalâtı gerektirmektedir. Bu sebeple demir- perde gerisiyle ticaret daimi tenkiti mevzuudur. Bu tenkidleri gözönünde bulunduran hükümet, Doğu blokuy- la olan ticareti ımkan nisbetinde a- zaltmak kararındadır. Kararını ne dereceye kadar gerçekleştirebilecek- tir? Bu sualin cevabını verebilmek için pir müddet beklemek — gereke- cektir. Yukarıdaki tablo ilerideki mukayeseler için bir ölçü olacaktır. 20 Kalkınma Çimentonun muhalefeti örülmemiş kalkınmanın Eskişe- G hirde sesini duyurmakla vazifeli kimseler geçen hafta dut yemiş bül- büle döndüler. Resmi şahıslar gaze- tecilerden fellik fellik kaçıyorlardı Nasıl kaçmasınlardı ki? şehırde birçok bina, Ankaranın talıh- siz Spor Sarayı gibi çökmeye başla- mıştır. Kolej ve Işıklar İlkokulu çö- ken talihsiz binalar arasındadır. O- pera inşaatının akıbeti şuphelidir. İnşaat yapan birçok kişi tevekkül i- çinde çöküntü sıralarının gelmesini beklemektedir. Endişe civar şehirle- re de sirayet etmiştir. Acaba Eskişehire birdenbire ne ol- du, zelzeleye mi tutuldu? Eskişehir- Tiler bu sualin cevabım — bulmakta güçlük çekmediler. Çöküntülerin se- bebi Eski şehirdeki Çukurhisar Çi- mento Fabrikasının sattığı çimento idi. Fabrikanın sattığı — çimentolar bozuktu. Bozukluk, anlaşıldığına gö- re çimentonun kimyevi terkibinin iyi ayarlanmamasından İleri gelmekte- brika bir müddetten kimyagersin — çalışmaktadır! Fazla ücret istiyen kimyager ayrıl- mış, yerine yenisi bulunamamıştır. Çimento istihsalinin 2 milyon tona yaklaştığı hakkında Balıkesirde nu- tuklar atılırken vuku bulan bu hâdi- se hakikaten acı tür lâubalilik, boş- verme ve beceriksizlik — örneğidir. Aynı zihniyet yerli sanayiin hemen hemen her sahasında görülmektedir: Yazmıyan mürekkep, üç günde eski- yen zarif ayakkabı, çürük kumaş v . Vatandaşın her gün karşı karşı- ya bulunduğu bu zihniyetin tezahür- leridir. Bu durumda görülmemiş kalkın- ma aleyhinde sayfalar yazmak çok kolay bir iş olacaktır Cezbe içindeki kalkın şampiyonları elbette ki bu laubalılıklerden mesuldür! er Yal- nız şişirme iş yapma — an'anesinin memleketimizde son derece köklü ol- duğunu kabul etmek lâzımdır. En- flasyonıst sıyasetın neticesi yapılan her şeyin satılması ve yoklar bu lâ- ubaliliği -laubalılıkten de fazla ya- daha da şiddetlendirmiştir. İktidar kalkınmayı hakikaten is- tiyorsa, gözlerim — kalkınmanın toz embe tablolarından ayırıp, — siyah noktalarına Çevirmelidir. Eskişehir çimento fabrikası Çelebi, böyle olur bizde "Kalkınma" dediğin AKİS, 27 EYLÜL 1958