DÜNYADA OLUPBİTENLER asa referandumuna — "evet' dyecek olanlar bile, istikbale bıraz endışeyle bakmak adı lar Son davranışın gm Gaulle ün dıktatorluk temayulle— ri kimsenin meçhulü değildir. Üste- lik yeni anayasa Millet Meclisinin selahıyetlerını o derece azaltmakta ve icra uzvunu o kadar kuvvetli hâ- le getırmektedır ki; âdeta diktatör- lük için lüzumlu bütün hukuki ze- min boylece evvelden hazırlanmış ol- maktadı Fransanın son yıllarda içinde izdüğü çaresizlik yalnız seçmenlere değil, son hükümetlerde vazife almış politikacılara da bulaşmıştır. Pinay Gaillard, Pflimlin ve Mollet gibi es— ki başbakanlar yeri — anayasayı ve De Gaulle'ü destekleyeceklerini a- çıkça ilân etmişlerdir. Yeni anayasanın ve De Gaulle'- tipliyor, siyasi toplantılarda — konu- şuyor, makale arkasından — makale yazıyordu. Eski başbakan, yeni ana- bir rejime sürükleyeceğini maktan yorulmuyordu. France'a — görev Cumhurbaşkanına Başbakana, — Senatoya ve Anayasa Konseyine verilen selahıyetler o de- rece genişti ki, bunlardan sonra bir de Millet Meclisinden bahsetmek, dört tekerlekli bir arabaya beşinci tekerlek eklemekten farksızdı tekrarla- Mendes me- askerî bîr tehdit altında bulunduğ Öyle- tedirler ve bu 1ddıalar1nda hak sız da değildirler. lanmada — kazandık başarıdan sonra, askerler, referandum netice- lerine açıkça tesir etmeğe çalışmak- << ’Tj — B 3 v B B rej imi ayak- (L'Express) BU ADAMI MEŞRU KOCA OLARAK KABUL EDİYOR MUSUNUZ? ün getirdiği yeni sistemin, en aman- sız düşmanları, kolayca tahmin edi- lebileceği gibi, komünistlerdir. Fran- sız Komünist Partisi, parlâmento ta- rafından kolayca hırpalanabilen is— tikrarsız hükümetler zamanında - vetini daha iyi hıssettırebılecegını pekala bılmekte yenı reJ1m1 birlik- bütü rti yelerinin sıkı bir baskı altında tutulacagına inanmak- tadır. 'Mamafih, anayasa tasarısının en amansız duşmanları olan komü- nistlerin, referandum için en iyi mü- cadele eden kımseler oldukları söy- cumhuriyet kuvvetle- hâline gelmiş olan Mendes - France'dır s - France, geçen hafta i - çinde, giriştiği mücadelenin son hamlelerini yapmakla eşguldü. Mütemadiyen basın toplantıları ter- 24 ta, “"hayır" lar kazandığı takdirde işe yeniden başlayacaklarını ima et- mekted rler. referandumda "evet" ler kazansa bile, De Gaulle'- ün askeri baskı karşısında ne ka- dar dayanabılecegı ve vaadettiği de- mokratik esaslara n erece bağlı kalabileceği merakla sorulmaktadır. Bu tehdit ve şantaj havası ken- disini asıl denizaşırı topraklarda ve bilhassa Cezayirde hissettirmektedir. Referandum bu topraklara verilecek sa- yılmasını da kabul etmiş olacaklar- dır. İşte, Ce zayırdekı ordu, elindeki bütün imkânlardan ba; skı vasıta- larından — fa dalanarak bu neticeyi elde etmeğe çalışmaktadır. Denildi- ğine göre, bazı yerlerde baskı o ka- dar şiddetlidir ki, subaylar, halkın korkup yüzde yüz "evet" demesin- den ve referandumdaki dehşet payı- pek aşikâr hâl almasından çe- kinmektedirler. Bazı subayların, bu durunu önlemek ve referandumu Rus seçımlerıne benzemekten — kur- mak için te Ooy verecekleri bıle söylenmektedir! Mağrip Güneşi ezayirlilerin ta Fransa içlerine kadar uzanan yıpratıcı hareket- leri devam ederken, Kahireden çen hafta sonund rulmuştu kurulur kur lm ku ve Bırleşık Arap Cumhur F Irak v Libya deVletlerı tarafından tanınmış— tı. Cezayirde ve Fransada çarpışan Milli Kurtuluş Hareketi (FLN) men- suplarının Kahiredeki bazı mülteciler den talimat aldıkları çoktandır bilin- mekteydi. Şimdi, Cezayir dışında bu- unan Cezayırlıler mevcut teşkilât- larını bir hükümet hâline sokmuşlar ve müstakil Cezayır Devletinin te- mellerını atmışlardır taki Cesayir — hükümetinin kurulduğunu bıldıren haber Fransa- da hiç de iyi karşılanmadı. "Cezâ- yirin Fransaya tamamen bağlanma- sını temin k bir anayasanın kabul edileceği şu günlerde böyle bir hâdisenin vuku bulması, Parıs Hü- kumetının fena mış- tır. al etrafa tehdıtler yagdırıl— maga ba landı; yeni Cezayir Hükü- metini tanıyacak ola nlarla Fransa— nın diplomatik münasebetlerini kes- mesi pekâlâ mümkündü ve Fransa, herhangi bir tanıma kararım kendi hükümranlığına karşı bir tecavüz sayacaktır. Fakat, bütün bu tehdit- ler, Cezayırdekı kurtuluş hareketini açıktan açığa teşvik edenleri karar- larından caydırmadı. Mamafih, Cezayir Hükümetini tanıyacak devlet sayısının şimdilik pek fazla gemşleyeceği zannedılme— melidir. Amerika giltere hü- kümetleri surgundekı Cezayır Hükü- metinde henüz r devlet vasfı göremediklerini açıkç söylemişler- dir. Türkiye , Amerikadan evvel böy- le bir adım atmaya niyetli değildir. Fakat, Komünist Bloku ve Asya - Afrika Bloku yeni hükümeti tanı- mak için herhalde çok beklemiye- çeklerdir. Tanınma bakımından başlangıçta rastlayacağı güçlükler ne olursa ol- sun, Hür Cezayir hukumetı -yahut resmi adıyla i Hükümeti-. luş mücadelesinde merhale teşkil etmektedir. li milliyetçilerin, Cezayir- referandumdan ev- aları, De Gaulle tecrübesinden hiç bir şey bekleme- diklerini göstermektedir. — Mücadele sonunu kadar sürecekir. Halen i- kinci merhalenin, tıpkı Maşrıktaki Birleşik Arap Cumhuriyeti gibi, bir Magrıp birleşmesi olacağı tahmin e- dilebili AKİS, 27 EYLÜL 1958