ati aşmadı. Öğleden sonraki müza- kerelerin en enteresan tarafı, Mac- Millan ve Menderesin başbaşa — bir odaya çekilip 45 dakika konuşmala- rı oldu. Türk - İngiliz görüşmeleri bu şekilde sona erdi. Gece yarısı bir tebliğ neşredildi. Tebliğ, hiçbir şey söylememek için yazılan diplomatik tebliğ — örneklerinden bir tanesiydi. Tebliğe göre, MacMillan — İngiliz, Menderes Türk görüşlerini — açıkla- mışlardı. Tabii ki hiç kimse kosko- ca İngiliz Başbakanının sadece gö- rüş teatisi için Ankaraya geldiğine inanmadı. Gerek normal diplomatik kanallar vasıtasıyla, gerek üç haf- ta evvel Londrada yapılan müzake- reler sırasında görüşler — müteaddit defa açıklanmıştı Bu sefer temel meselenin "görüş teatisi" değil, fa- kat “"görüşlerin yakınlaştırılması" olduğu muhakkaktır. MacMillan ve beraberindekiler pazartesi günü öğleye doğru Kıbrı- geldi. Londra hava alanında — uçak bekleyen Yunan Büyük Elcisini de yarım saat geç kalmak pahasına hu- susi uçağına buyur etmek fırsatını kaçırmadı MacMillan bu ani seyahatle, bir ay kadar evvel Avam Kamarasında meşhur İngiliz Plânı goruşulurken yaptığı vaade sadık olduğunu gös- teriyordu. Hakikaten — MacMillan, Avam Kamarasında Türk ve Yunan Başbakanlarım, istedikleri — zaman istedikleri yerde görmeğe hazır ol- duğunu söylemişti. İşte şimdi bu va- adini tutuyordu. Mamafih MacMil- lan'ın Ankara ve Atinaya âni ziya- retinin hakiki sebebi, demirin sıcak- ken dövüleceği hususundakı inancı, idi. Adadaki hava nisbeten yatışmış- tı. EOKA ve Türk Mukavemet Teş- kilâtı muvakkat bir mütareke ilân etmışlerdı halen, sadece "hain" addettiği Rumları olduruyor— du. Halk, uzun zamandan beri ilk MacMillan Esenboğada İhtiram Kıtasını teftiş ediyor Derde eva sa müteveccihen Ankaradan ayrıl- dılar. Kraliçenin Başbakanı, — halen mütarekenin hüküm sürdüğü Kıb- rısa yapacağı — ziyaretin — Adadaki gergin havayı yatıştıracağım ve mü- tarekeyi bir hal çaresi bulunana ka- dar uzatacağını ümit ediyor. Demir tavında dövülürse de acMillan'ın, — Krutçef ve diğer büyüklerle karşı karşıya gelip gelmeyeceği hususunda papatya fa- lına bakıldığı bu sırada, Atina ve Ankaraya yaptığı ziyaretler — haki- katen bir Sürpriz . Bu beklenmedik ziyaret, Millan'ın teşebbüsü ile yapıldı ve konuşmalarından ümidini kesen Majestelerinin Başbakanı, geçen sa- lı Menderes ve Karamanlise — birer telgraf göndererek, onlarla — görüş- mek arzusunda olduğunu — bildirdi. Alınan cevaplar müsbetti. Bunun ü- zerine MacMillan — perşembe ünü Comet uçağına atladı ve Atinaya AKİS, 16 AĞUSTOS 1958 ac- Zir- getirme! defa gece sokağa çıkabılmış, sine- maya gidebilmişti. Gerek Türk, ge- rek Yunan Başbakanları tedhışe son Verılmesı hususunda Adalılara hi- tapta bulunmuşlardı Geçen aya na- zaran Ada eta huzur 1çk1deyd1 İşte İngiliz Başbakanı bu fırsatı ka- çırmak istemiyordu. Zamanında ya- pılan beklenmedik bir jestin iyi ne- ticeler vereceğini düşünerek — Atina yolunu tuttu. Atina ve Ankaranın görüşlerim — uzlaştırmak — belki de mümkündü. Taraflar belki de bir iki sene için, İngiliz Plânını kabule ra- zı olabilirlerdi. Hiç değilse Adadaki mütareke devresini — uzatmanın bir yolu bulunabilirdi. Ciddi The Econo— mist, İngiliz Başbakanının bu düşü celerle yaptığı, jesti "diplomatik bır kumar" olarak vasıflandırmaktadır. Zira teşebbüs muvaffakiyetle — neti- celenmezse, sukutu hayal büyük o- lacak, Adadaki durum çok daha kö- tuleşecektır İhtiyatlı The Econo- YURTTA OLUP BİTENLER mist, bu tehlikeye rağmen, MacMil- lan'ın kumarım tasviple karşılamak- tadır. Esasen MacMillan da Londra hava meydanında büyük — İkramiye peşinde koşmadığını, — amortiyle de yetinebileceğini ihsas ederek son de- rece ihtiyatlı bir kumarbaz olduğu- nu göstermiştir. Filhakika MacMil- lan Londradan ayrılmadan evvel, buyuk hayallere kapılmadıgını yesının "korkunç kan dökümü ve fe- caate" son vermek için, kısa vadeli bir anlaşmanın temini olduğunu ve "bunu saglamayı ümit ve niyaz ede- bileceğimizi" sandığım söylemiştir. Soğuk bir karşılama Geçen haftanın sonuna — doğru, MacMillan ve Karamanlis ara- sında başlayan görüşmeler nazik, fakat soğuk bir hava içinde cere- n etti. MacMi Atmada her halde karşılandığından da çok da- ha soğuk bir şekilde karşılanacaktı. Bereket, bir şans eseri olarak, Ati- na gazetelerının teknisyenleri grev- deydi. Koskoca Atinada ancak bir tek gazete çıkıyordu. Konuşmalar yarım saat kadar gecikmeyle cuma günü saat 10.30'- da başladı. Gecikmenin sebebi Mac- Millan'ın Atinanın yegâne gazetesi- nin neler yazdığını Ogrenmek iste- mesiydi. Gazete baştan aşağı İngi- lizceye çevrildi ve Mac Millan ter- çümeleri dikkatle okuduktan sonra İngiliz Elçiliğini terkederek — Kara- manlise mülâki oldu. Konuşmalara öğleden sonra ve cumartesi sabahı da devam edildi. Vali Foot bu arada Kıbrıs mev- zuunda —Başbakan — Karamanlisten çok daha kudretli olan meşhur Pa- paz Makariosla bol bol görüştü. Ma- jestelerinin hükümeti, Ada Rumla- rına söz anlatabilecek yegâne ada- n Makarios olduğunu çoktan beri bılıyordu Siyasi papaz herhalde öl- dürmekten başka birşey — bilmeyen EOKA şefi Grivasa nazaran çok da- ha makül bir muhataptı. — Bilhassa Vali Foot, Makariosun adaya dönü- şünün tedhışçılıgı önleyeceğini — dü- şünmektedir. Yalnız bir taşla iki kuş vurmayı seven İngiltere, Maka- riosun dönüşünü İngiliz Plânının o- nun tarafından tasvip — edilmesine bağlamaya mütemayildir. Makarios ise, böyle şartlı bir dönüşü kabule hazır değildir. Zamanın kendi lehi- ne çalıştığım düşünmektedir. Mama- fih Majestelerinin Hükümetini Ma- kariosun dönüşü hususunda tered- dütlere sevk eden, öne sürdüğü şart- ların reddi ve kabulünden çok, İn- gilterede müfrit Muhafazakârların ve Türk. Hükümetinin muhtemel re- aksiyonlarıdır. MacMillan — Ankara konuşmalarında Türk — Hükümetini böyle bir ihtimale karşı hazırlama- ya çalışmıştır. Ankarada olduğu gibi, rüşmelerinden sonra da bir tebliğ yayınlandı. Tebliğ görüşmelerin fay- dalı olduğunu, fakat bazı mevzular- 9 Atina gö-