AKİS'in Yazı Müsabakası "Milletlerin İktisadi Kalkınması Niçin Hürriyet içinde Olmalıdır?" M illetlerin İktisad? kalkınmaları- nı tetkik ederken bu kalkın- manın hangı şartlar içinde cereyan ettiğini gözönünde — bulundurmak lâzımdır. Millf iktisadının İyi tâyin eden memleketlerde pıya- salarının — istikrarlı — oldu d müşahade etmek güç degıldır Ma— il durumları sağlam olan memle- ketler meşru buhran ve kriz devir- lerinden çabuk müteessir — olacak hassasiyettedirler. Tam bir hürri- yet içinde gelişen ve gerçek ikti- sadi kalkınmayı hedef tutan böyle memleketler alacağı isabetli karar ve tedbirleri de bilmektedirler. Bü- yuk halk çoğunluğunun ıstırapları üzerine kurulan yatırımlar ve yal- nız bir neslin potansıyelıne yükle- nen ağır ve metodsi taahhütler gerçek iktisadi kalkınmanın ilkele- rine bağlı değildir. Enflâsyonist İs- tidat gösteren ve fonksiyonlarda meydana gelmesi muhtemel ihtilât- ları tedavi edecek basireti gösteren memleketler bu kabil belirtileri kı- sa bir müddet içinde hissederler. İngiltere kredi mekanizmasında ön- leme tedbırlerıle durumu — düzelt- mekte reeskont muamelelerinde faız hadleı'ını yüseltmektedir. yönünü Kredi spesifik mânada anlaşıl- mamalıdır Bır memleketın işletme v alınan kredilerle yapılan man ve yatırımlar imar ve ıstımlak yolunda sarfediliyorsa, bunun milli iktisat geleceğine tesirleri menfidir. Yatırımlarda muvazene olacak ve bu bir plân ve program dahilinde işleyecektir. Sınai istihsalde kulla- nılan yatırımlar ve iktisadi duruma yardım eden uzun vadeli olup ya- tırım potansiyelini artıran — "En- frastrüktür" yatırımlar ve "Sosyal yatırımlar" arasında ahenk şarttır Devlet otoritesi "içtimat ve siyas" tesirler altında ve bütün matema- tik ölçüler hilâfına gayri — normal bir mahalde işletmeyi kuracak 0- lursa doğuracağı iktisadi neticeler mali külfetlerdir. Burada — işletme iktisadının hürriyetleri kısılmakta- dır. Akis Mecmuası Y azı lşlerı Müdürlüğüne Mecm anızın 19/Temmuz/1968 tarıhlı nüshasının 14 ncü sahifesinde inti- 14 M- şar eden bir yazıda, Avrupaya gi- den C.H.P. Milletvekilleri meyanın- a benimde bol dövüzle — yabancı memleketleri keşfe gittiğimden, bu yuzden partı meclısı arkadaşları- beni takitde tifak ettikle- ı'ınde de bahsedılmıştı Hakikâte uymuyan bu haberi tekzip ve tas- hih zımnında mecmuanıza gönder- diğim 23/Temmuz/1958 tarihli ya- zı aradan 4 nüshalık bir zaman geç- tiği halde bu güne kadar neşretme- diğinizden savcılığı tavsıt zoı-unda kaldım. Bu gecikm vebalini bana ait olmadıgını belırtmeyı de vazife sayarım Meselenin esasına gelince: Ben yabancı memleketleri keşfe değil. 5 tabib profesörün imzalarını havi bır sıhhi heyet raporunun gösterdi- ği lüzum üzerine şahsi paramla İs- viçreye tedaviye gitmiştim. Bu du- rumu bilen ve beni yakından tanı- yan Parti Meclisi üyesi arkadaşla- rımın beni tenkitte ittifak eyledik- leri iddiası mümkün olmadıgı gibi vaki ve varit de deği Keyfiyetin bu suretle tavzih ye tahsisini rica ederim. Saygılar. 11.8.1958 Kars Mebusu Mehmet Hazer Meselenin bır de, Adamın Smıt - in "Hommaux Economicusse" de- diği müstehlik yonunden tetkik vı tahlilini yapalım. tehlik daimi surette ıhtıyaçlarını pıyasa dediği- miz anonim bir pazardan tedarik ettıgı ıçın fiyatların yükselişinden n çok müteessir olan odur. Ni- zamlar tepeden tanzim edıldıgı za- man, müstehlikin durumu ile pek ilgilenilmez, İktisadi buhranla ka şı karşıya gelen müstehlik sıkıntı ıçındedır Sıkıntıdan bahsedılır, fa- kat idarı enler bunu kabul mezler. Mustehlık ne istihsal edılır ve ne arzedilirse onu istihlâk zo- runda kalır. Gerçek iktisadi tedbir- ler yerine zabıta tedbirlerine geniş yer verilir. Fiyatlar serbest değil- dir-- narh usulü vardır. Bu yüzden işletmeler rantabl çalışamaz hale gelirler ve sahalarından çekilirler. Çünkü, sınai maliyetleri aslında narh fıyatlarından yüksektir. Dış tıcaret politikasında da ya- kut ve uzak hedefleri mıyıty edemeyen devletler siyast iktidar Seyhan Faik GÜVEN nüfuzunu yani "itibarını" kaybe der millf servet azalır. Ticari mu- kavelelerde "Multileteral" mübade- lelere iltifat edilmemesi. "Kliring" "takas" la tediye şekillerine baş- vurulması döviz ithalini azaltır. Bir taraftan iç fiyat ile dış fiyat ara- sında parite farkları teessüs eder- ken, banknot hacminin arttırılma- sı, iştira gücünün tarım sektörüne geçmesile ihraç imkânları da dara- hr. İhraç imkânları daralınca sı- nai istihsal de yavaşlayacaktır U- mumi arz ile umumi talep arasın- da kapatılması güçleşen mesafeler açıldığından dahili piyasada — fiyat seviyesi durmadan — yükselecektir. Bir memleketin iktisadi duruma "Mali ıslahat" yapmağı icap etti- recek duruma — girdiği — takdirde, "Devalüasyon" tedbirlerinin yerini ve zamanını iyi kestirmek lâzımdır. Hukuk kaidelerinin — doğuşuna, iktisadi hareketler de önemli te- sirler yaparlar. Aslında, büyük bir hukukçunun söylediği gibi, hukuk iktisadi hâdiselerin kılıfıdır. —Hu- kuk zarftır, mazrufu iktisattır. İk- tisadi fonksiyonların tesis ve işle- yişini düzenleyecek Kanun ve Ka- rarnamelerin vazında en salim yol reel bir görüşle hareket etmektir. Bu meseleleri, büyük bir açıklıkla üi — kuvvetin — murakabesinden isteyen ıktıdarlar, milli iktisatta tedavisi güç — olan yaralar açarlar. Bu zihniyetin sa- hipleri tuttukları yolun dogrulugu- nu bütün gerçeklere rağmen iddia ve müdafaa ederler. Umumi efkarı inandırmağa çalışırlar. Çoğu zam, kendileri dahi — inanmadıkları hal de. Milletlerin iktisadi — kalkınması böylece muayyen ellerde örselen- mekte, bu kalkınmadan memleket- ri değil, "aristokrat" bir zümre faydalanmaktadır Büyük çoğunlu- ğun ıstırabına rağmen bu kalkın- manın çöküntülerine ait birçok de- liler meydana dökülerek yapılan 1- kazlar hiçbir şifa tesiri gösteremez haldedir. Dogru yolu gösteren tecrübeli politika damlarmın iktisadi dok- trinlerin ve iktis lmının verdıgı olçulerın susturu! l ile güdülen bir memleket ıktısadı polıtıkasında, iktisadi kalkınmanın hürriyet için- de olduğuna inanmak tehlikelidir. AKİS, 16 AĞUSTOS 1958