S | Filmcilik Türk filmcileri ne diyor? Y erli film âmilleri, Türk filmcili- ğinin kalkındırılması ve çağdaş bir seviyeye — eriştirilmesi — yolunda kendılerıne engel olan faktörleri sı- ralarlarken evvelâ sinema mevzuunu ele alıyorlar ve "Türkiyede mevcut 600 sinema çok azdır, bu rakamın 3-4 misline erişmemiz lâzımdır" di- yorlar. Bu mevzuda ileri sürdükleri rakamlar da onların bu kanaatini haklı çıkarmaktadır. Nüfusu 8 mil- on Yunanistanın 800,25 milyonluk Mısırın 1600 sineması vardır. Dün- yada nüfus başına düşen sinema mik- 8000 N sinema, ile birinci, merika 14000 sinema 1le ikinci, milyonluk Rusya 18 bin sinema ile üçüncü durumdadırlar. Filmcilerimizin ileri sürdükleri i- E M A ile yurdumuza sokmazlar. Getirilen- ler ise, başka ticari filmlerle beraber liste dahili olduğu için mecburi ola- rak alınırlar. Türk halkı filmcilikte meydana getirilen sanat şaheserle- rini görmekten mahrumdur. Bu me- selenin baş sorumlusu film ithalât- çıları olup, müsaade eden makamlar da ayni şekilde manen mesuldürler. Türkiye film imalâtçıları bu mev- zuda bir de liste vererek, dünya si- nemalarındakı film ithalâtını göste- riyorlar. Bu listeye göre, Amerikan filmi ithal eden memleketler ve nis- betler şu şekildedir: 6500 sineması olan İngiltere 175, 6000 sineması o- lan Fransa 135, 6800 sineması olan Batı Almanya 180, 800 sineması bu- lunan Yugoslavya 17, 8000 sineması olan İtalya 200, 800 sineması olan Yunanistan 250, 300 sineması olan İsrail 170, 600 sineması olan Türki- ye ise yılda 400 Amerikan filmi ithal etmektedir. Tine bu listeye — göre, "Duvaklı Göl"den bir sahne Himaye, iyi güzel ama neyi? kinci büyük faktörü Türkiyeye ithal edilen ecnebi filmler teşkil etmekte- dir. Bugün memleketimize ithal olu- nan filmlerin ne kalitesi, ne de fiya- ti kontrol edilmektedir. Kim is- terse, hangi 1thal firması hesabına isterse, hangi mleketten isterse, ne miktar isterse tutturabildiği fi- yata film getirebilir. Bu filmlerin bedelleri otomatikman İlisanse olur, müteakiben transfer edilir. İnsan ha- yâtını kurtaran — ilâçlar ve cerrahi âletlerin temini için döviz sıkıntısı çekilen memleketimizde, — mevzuları hiç de Türk kültürüne faydalı olma- yan birçok ecnebi filmine milyonlar- ca 1ira tahsısıne bir son verilmesi zamanı gelmişt Dünyada sanat mükâfatı kazan- mış filmlerin hemen yüzde 90'ı Tür- kiyeye giremez. İthalâtçı — firmalar bu tip filmleri kâr etmeyiz zihniyeti 30 beher Amerıkan filmi için Ingıltere âzami 700 dolar, FFransa âzami 50 bin frank Batı Almanya âza- mi 40.000 D. M., Yugoslavya 2.000 dolar İtalya 40. 000 dolar, Yunanis- 3000 olar, lsraıl dolar odemektedırler stede rkıye âzami fiyatı bir (") 1şaretı ile gös- terilmiştir. Türk filmcileri der ki yrıca bu memleketlerden İngil- Fransa ve Italya film be- deli olan doların & 25 ini transfer, kalan 2 75'i bloke eder ve _memle— ket İçinde sarfım şart koşar. İste son senelerde İtalyada, Frans'ada ve Al- manyada mılyonlar sarfıyla çevrilen Amerikan filmlerinin esas manlarını bu paralar karşılar. Tür- kiyenin son sekiz senelik film itha- lâtının istatistiklerini tetkik edecek olursak hayret — verici — rakamlarla karşılaşma. 1950 yılında 382 adet filme 1.531.469 T. L., 1957 yılında ise 403 adet filme 3.393.589 T. L. Öden- miştir. Bu muazzam fiyat artışı üze- rinde ehemmiyetle durmak lâzımdır. Ne dünyadaki fiyatlar artmış, ne ge- tırılen 'flm adedinde değişiklik öl- müş, ne Turkıyede yenı bir gümrük tarifesi yürürlüğe girmiş, ne de Türk parası devalüe edilmiştir. Kaldı ki, bu sekiz yıl içinde Türk filmlerinin adetleri artmış ve Anadolu sinema- larının programlarını tatmin etmeye başlamıştır, Filmcilerimiz enteresan bir nok- taya daha temas etmektedirler. Tür- kiyede mevcut Belediyeler nizamatı içinde her sinemanın mevzulu film- den evvel bir aktüalite f'ılmı ıle bir ogretıcı film göstermesi mecburiyeti hiçbir şekilde tatbik — edilmemekte- dir. Halbuki öğretici filme Türkiye- de olan ihtiyaç, herhangi bir Avru- pa memleketinden çok fazladır. ilm sanayiinin — kurtulun ve yükselişi zamanının — geldiğine kani olan yerli film âmilleri ile bir "Türk Film ve Sinema Kanunu" na şiddetle ve acilen ihtiyaç olduğun- dan bahseden yerli film prodüktör- leri şu dilekleri ileri sürmektedirler: asın Yayın ve Turizm Ve- kaletıne bağlı şahsiyeti ve mali muhtarıyetı haiz, merkezi İs- tanbulda olmak üzere bır sinema ve filmcilik umum müdürlüğü kurulma- 2 — Bir sinema ve film kanunu çıkarılarak bu sahaya — sermaye muş kimselerin ve bu sahada ye- tışmış kıymetli sanatkâr, teknisyen ve işçilerin istikballerinin garanti al- tına alınması. — Türkiyede film rasyonel usullere göre tesbit etmek. . Faşist İtalyan ceza kanu- nundaki filmlerin ve senaryoların kontrolüne ait hükümlerin tercümesi ile meydana gelen Türk film sansü- rünün tamamen değiştirilmesi. Ay- rıca bütün bakanlıkların birer mü- messili ile üniversite, Güzel Sanat- lar Akademisi profesorlerının ve filmcilerin murahhas olarak iştirak edecekleri yeni bir film kontrol ko- misyonu kurulup bu komisyon mer- kezinin İstanbulda olmasını temin etmek. 5 — Sinema tröstlerine ve kartel- lerine, kanuni mevzuat — dairesinde müsaade etmemek. Türkiyede mev- cut sinemalarda asgari bir müddet Türk filmi oynamasını temin edici hükümler vazetmek. 6 — Şimdi olduğu gibi ham fimi, stüdyo aksamı ve makineleri için dö- viz tahsisleri yapmak. 7 — Hariçten Türkiyeye gelecek filmlerin gerek fiyatlarım, gerek ev- safını kontrol ve tesbit etmek, bü- tün bu maddeler içinde hülâsa etti- ğimiz hususlarda bir kanun — hazır- lamak. Türkiye Film İmalâtçıları Cemi- yetının hazırladığı "Türk Filmciligi— ni kalkındıracak ve çagdaş seviyeye eriştirecek Türk film ve sinema ka- AKİS, 16 AĞUSTOS 19 5 8 imalâtım tanzim ve